Finale az kaldı. Hüzünlü bölümler. Son birkaç
bölümdür iyice gördük ki dizinin sonu intikamların boyutu ile doğru orantılı
acı olacak. Başlıca üç intikam izledik. Nedret Hala’nın ağabeyinden aldığı ve
dizideki aşkların da fitilini yakan intikam. Metin’in babası Tayyar’dan almaya
çalıştığı intikam. Son olarak da Elif ile Ömer’in haftalardır yaşadıkları kâbusun
intikamı. İlk iki intikam kanlı olurken, son intikam bol gözyaşlı ve adalet
arayan bir intikam oluyor.
Tayyar ise sona doğru fena köşeye sıkıştı. Nevzat’ın
Metin’e çalışmasını beklemiyordum. Ya da aslında hala Tayyar’a çalışıyor. Söz
konusu Tayyar ile Metin olunca son dakikaya kadar hiçbir şey net olmuyor. Tüm
evreni sarmış bir Tayyar’ın ise A,B,C,… Z planları vardır. Finalde bizi ters
köşe yapsın. Ölecekse de ölümü ağzımızı açık bırakan bir ölüm olur umarım. İstanbul'un efendisi "koca" Tayyar'ın ölümü bir köşede kör bir kurşunla olmamalı. Belki bir tirad eklenmeli, biraz da flashbackler. Misal Tayyar'ın geçmişinden görmediğimiz anlar. Tayyar'ı Tayyar yapan şeyleri görsek.
Elif ise ak sakallı dedeyi görmüş gibi. Hidayete
ermiş sanki. Bebeğini kaybetmeyi, Ömer’in yokluğunu çok soğukkanlı karşıladı.
Sanırım artık bardak taştı. Başka hüzün ve acı almıyor.
Nilüfer’in ise ağlamadığı bir bölüm yok. Yazık
kadına. Bir adama aşık olmak bir kadını bu kadar üzmemeli. Hele de hamile iken.
Bebişler her şeyi duyarmış. Hüzünle başlamasın dünyaya. Ancak babası da Metin.
Geleceği çok da aydınlık olamaz gibi. Bu dizide olan çocuklara oluyor zaten. Hüseyin'in geride bıraktığı üç çocuğu, Ahmet Denizer'in ölümü sonrası rotaları şaşan Denizer kızları, İpek'in oğlu, Elif'in doğmamış bebeği, Nilüfer'in doğacak bebeği. En başta da Tayyar'ın Metin'e yaptıkları ve bir çocuktan katil yaratması. Sanırım Hüseyin'in Svetlana'dan oğlu da gelecekte bir Metin olacak.
En sevdiğimiz çatlak: Aslı.
Aslı ise tüm sezon beklediğimiz çıkışı Nedret Hala
ile ilgili gerçeği ortaya çıkararak yapacak. Yani aslında Tayyar’ı beklemediği
iki çatlaktan biri yakacak ya Aslı ya da Metin.
Hüseyin tiryakiler için dedi ya “o ilk nefesi çekmeyecektin” diye.
Aslında Hüseyin için de doğru “o ilk kurşunu sıkmayacaktı”. Tayyar için sıktığı
ilk kurşunla aslında önce kendini öldürmüş oldu. İçindeki polisi aşk için, para
için öldürmeseydi Baba Hüseyin’den katil Hüseyin doğmazdı. Tayyar’a sıkacağı
kurşun ile katil Hüseyin’i öldürüp, oğlunu da alıp yeniden doğmak istiyor.
Geçmiş keşke o kadar kolay silinebilen bir şey olsaydı. Bir vilada bir çamaşır
suyu bize yeterdi. Ama ellerindeki kanları, vicdanını kim temizleyecek Hüseyin?
Geride bıraktığın ailen mi? Yükün onlara kaldı doğrudur. En kolayı ölüp gitmek
zaten. Burak Tamdoğan bu dizinin en iyi sahenelerine imza attı. Mahkeme salonundaki bakışı. Şrek filmindeki kedi gibi baktı valla. Hüseyin sahneleri derslerde örnek olarak kullanılmalı.
İnanırsan, zincirler vız gelir .
Ömer'in zincirle bağlandığı sahneler güzeldi. Fotografik olarak da oyunculuk olarak da başarılı sahneler izledik. Bacanakların böyle durumlarda alaycı konuşmalarına ise bayılıyorum. Birbirlerine düşman olmasalar, başka şartlarda karşılaşsalardı nasıl olurdu diye düşünüyorum. Eski bir dostla olan ilişkimize benziyor. Başlarda birbirimize laf sokarken, birden kaynaşıp 10 yılı nasıl devirdiğimiz aklıma geliyor. Onlara da alternatif bir son yazsa keşke senraistlerimiz. Finalde şunu izlesek mesela. Elif ile Ömer, Metin ile Nilüfer farklı şartlarda tanışmış olsalardı nasıl olurdu? Her şeye rağmen kazanan gerçekten kötülük mü olurdu? Bunu görebilsek ne şukela olurdu.
Peki, bunca zamandır diziden ne öğrendik? Bence
şunları: Herkesin karanlık bir tarafı vardır. Bazı kötülüklerin “bir sebebi”
vardır. Tünelin ucunda her zaman bir ışık vardır. Bazen ne yaparsan yap kötülük
kazanır. Sabretmek iyilerin şanındandır.
Hüseyin, Bahar, Levent ve Melike’nin yaptıkları bize
insanların karanlık taraflarını gösterdi. Hüseyin’in ve Metin’in yaptıkları
bize kötülükler için sebepler sundu. Elif ve Ömer’in her daim aşkla kavuşmaları
tünelin sonundaki ışığı gösterdi. Nedret Hala ve Tayyar kötülüğüm her zaman
kazanabileceğinin kanıtı oldular. Elif ve Nilüfer’in sabrı ise alkışlamalık
oldu.
Son dört bölüm. Mutlu sonlara inanmıyorum. O nedenle
çarpıcı bir son bekliyorum. Ama aşklar her daim yaşasın da istiyorum. Muhtemel Arda ile Pelin düğünü göreceğiz gibi. Hadi bakalım hep beraber halayı bekleyelim o zaman.