Elisabeth Kübler-Ross 1926
tarihinde İsviçre’de doğan ve 2004 yılında ABD’de vefat eden bir psikiyatrdır.
Five Stages of Grief (Üzüntünün Beş Aşaması) bilinen en meşhur çalışmasıdır. Bu
çalışmaya göre, insanlar kendilerini ölüme yaklaştıran veya travma
yaratabilecek etkide olan herhangi bir haber aldıklarında beş aşamadan geçerler.
İnkar, kızgınlık, pazarlık, depresyon, kabullenme…
Yavuz’un babasının yüzüğünü
görmesine, Agah'ın Gesi Bağları
türküsünün anlamını bilmesine rağmen olanlara inanamaması inkar aşamasıydı. Agah’ı susturmaya çalışmasıyla, silahsız
vurduğum ilk kişi olacaksın sözleriyle kızgınlığına şahit olduk. Sonraki aşama
pazarlık… Kendi içinde hesaplaşmaya girerek, artıları - eksileri tartarak hasar
tespiti yapacaktır. Depresyon ise en uzun süren aşama… Ekrana bunu nasıl
yansıtırlar, izlerken sıkılır mıyız bilmiyorum. Ama dozunda tutabilirlerse
izlemek keyifli olabilir. Tek temennim bu dönemde Bahar’la arasına duvarlar inşa
etmemesi… Çünkü en çok en sevdiklerimizden uzaklaşırız böyle zamanlarda. Bunun
sebebini açıklamak kolay değil. Belki sevdiğimize güçsüz görünmek
istemediğimizden belki de yaralarımızı kendimiz sarmak istediğimizden. Belki de
sebep bunların hiçbiri değildir. Kim bilir?
Evli, mutlu, çocuklu...
Yavuz en başından beri Bahar'ın
evinde rahat hareket etti. Ama
duygularını açtıktan sonra liselilere döndü. Enteresan… Hatırlarsınız ilk sezon
Bahar gitmesini istemesine rağmen kızın evinden çıkmadı. Geçen bölüm ise Bahar ısrar
etmek zorunda kaldı Yavuz’un kalması için. Küçük Hatice sahnelerini ise
heyecanla bekliyorum. Gerçi o afacan gece aralarından çıkar sabah ikisi uyanır
diye bekledim ama böylesi de güzel oldu. Yavuz’un uyuyan Bahar ve Hatice’ye
bakarken gülümsemesi ise en romantik, en güzel sahneydi.

Eylem meselesi iyice sarpa
sarmıştı. Eylem’in Türk İstihbaratına girmesi işleri biraz yoluna koydu. En
azından artık Fethi ile aynı taraftalar. Fethi'nin sürekli görevi ve aşkı
arasında kalması gerekmeyecek. Üstelik
Erdem Eylem’in ölmediğini dolaylı olarak söyledi. Benim de keyfim yerine geldi.
EyFet fandomu bozmamak için Eylem’in adını Eylül olarak değiştirmeleri büyük
incelik olmuş. Hoş geldin Eylül Alptekin… Umarım yeni kimlikle bu ilişkiye yeni
bir soluk gelir. Arapsaçına dönen ilişkileri toparlanır.
İki operasyon sahnesine gelince…
İlkinde Hatice'nin bombalanacak alanda olması nedeniyle Yavuz bombardımanı
iptal etti. Hatice kurtuldu ama amcasını da kaybeden ufak bir çocuğun bu ruh
halini atlatması ne kadar sürecek merak ediyorum. Yavuz ve Bahar şüphesiz iyi
geliyor Hatice’ye. Bunun sürekliliği sorununu nasıl çözeceklerini merak
ediyorum. Evlat edineceklerse çok zor ve uzun bir süreç onları doğal olarak biz
izleyenleri bekliyor. Ayrıca hukuki birtakım engeller var ki iş o noktaya
gelirse çok ince didikleyeceğimi şimdiden bildireyim. Yok, evlat edinmeyecekler
ise niye bu topa girdiler? Hatice diziden bir anda çıkarsa cimcimeyi sevenler
olarak çok üzüleceğimiz kesin. Hayırlısı…
Yazı devam ediyor...