Söz: Beterin beteri…
Fatma'mın yatağını hazırlıyorum komutanım. :((
Ölümden daha kötüsü olabilir mi? İnsanın canını daha fazla ne yakar? İlk bakışta birçok kişinin cevabı “ölümden, sevdiklerimi kaybetmekten daha fenası olamaz” olur sanırım. Ama olurmuş. Sevdiğiniz sizin ateşlediğiniz bir silahla ölürse eğer ölümden de beter olurmuş. Eğer o kadın Fatma’yı vursaydı, Hafız yine kahrolurdu. Ama vicdan azabının yükünü kaldırmak zorunda kalmazdı. Acısı zamanla hafifler. Ya, vicdan azabı? Bu bölüm büyüklerimin “Allah beterin beterinden korusun” duasını gerçekten anlamamı sağladı.

Hafız’ın “Sen Rabbime nefsim için dua ettiğim tek varlıksın” dediği karısı, çocuğunun annesi yok artık. Ahmet Kartal öksüz kaldı. Peki, bu ayrılık şart mıydı? Fatma'nın hikayedeki yeri çocuk doğurması mıydı? Çocuk doğdu, Fatma çıktı mı yani? Bölümü bu düşünceyle izledim maalesef. Anlatılan hikaye ciğer dağlasa bile duyguya girememe neden oldu. Normalde iki göz iki çeşme ağlamam gerekirdi.

Kadınların Karabayır’da toplanmasını, birlikte bir şeyler yapmalarını çok istedim. Olmadı. İlk sezon Bahar, Güler ve Nazlı yöre halkına yardım için bir şeyler yapmayı denemişti. Bunun devamı gelebilir, Fatma ve Su bu çalışmalara katılabilirdi. Hikaye birkaç kola bölüneceği için senaryo çeşitlenirdi. Sağlık olsun. Ölümüyle ciğer dağlayan Fatma’mıza ve Fatma gibi naif bir kadını büyük bir incelikle canlandıran, karakterin hissettiği duyguları buram buram yansıtan Melissa Yıldırımer’e veda ettik. Kendisinin Ranini deyimiyle ferah feza işler diliyorum.


Herkese böyle arkadaşlık nasip olur inşallah.

Bütün timin cenazeye katılması çok anlamlıydı. Askerlerin arkadaşlığa verdiği değere her zaman imrenmişimdir. Eylem ve Ateş’in cenazeye gelmesi farklıydı. Eylem Fatma’yı da Ali Haydar'ı da çok fazla tanımıyordu. Biraz garipsedim açıkçası ama çokça memnun oldum bu duruma. Ateş için ise bir şey demeye gerek yok. Uyanır uyanmaz kardeşine destek olmak için Samsun'a cenazeye geldi. Acısını yok saydı. Arkadaşlarına verdikleri değerden kastım bu işte. Sırt sırta verip ölümü paylaşan adamlar böyle bir günde de birbirini yalnız bırakmadı.

Hafız’ın nefsi için teröristin peşine düşmesi kadını yakalasa bile mesleğine devam etmek istemeyeceğini düşündürttü. Hafız böyle bir şeyi sindirebilecek biri değil. Zaten kendi de dedi. Nefsi için adam öldüren biri bu silahı tutamaz diye. Umarım son anda biri engel olur ve Hafız’ı da kaybetmeyiz. Ahmet Kartal için yaşamaya devam etmek zorunda çünkü.

Hafız’ın cenazeden sonra “aklıma mukayyet ol” demesi edebileceği en iyi duaydı. Zira senarist Ethem Özışık… Kendisinin hali hazırda delirttiği bir Poyraz’cım Karayel’cim vakası var. Ben her şeyi bekliyorum kendi adıma. Hani “bakın Hafız’ı da delirteceğim” diye sinyal bile vermiş olabilir. :)) 


Yazı devam ediyor.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER