Çolak ile olan buluşma fırsatı geldiğinde ise asıl yüzleşme nihayet başladı. Konuştular, ettiler derken askeri cephenin şık planıyla meydandaki herkes ekipten çıksa bile Çolak'ta da bomba çıktı. Niye bir insan çıkıp şunun kafasına sıkmıyor diye sorgularken önümüze Fethi gelse bile bu sefer de onu da kullanamadılar. Çünkü devreye Sebo girip Fethi'yi ele geçirmiş oldu. Tastamam bitirebilseler hatrım alacaktı zaten.
Çolak her ne kadar bombayı patlatmakla tehdit etse de kendisini öldürecek yüreğe sahip olmadığından Yavuz'un onu etkisiz hale getirmesi pek de zor olmadı. Aslında güzel de oldu. Dediğim gibi Fethi'yi elden kaçırmamış olsalar tam bölüm sonu olurdu işte.
Bu arada hikayeden Sezin çıkınca yerine gelmiş gibi ortaya çıkan yeni bir kadın karakter kazanmış da olduk. Kimdir, necidir şimdilik belli değil. Oğlu diye aslında bu kadın mı çıkacak diye aklımdan geçirdim, ama Çolak'ı Sebo'ya feda ettirir miydi tartışma konusu. Ekip ve Çolak'ı imha etme görevi alan Sebo'nun füzeyi araca göndermesine ramak kala bölümü bitirmiş olduk. (Sebo'nun oğlu çıkma ihtimali mesela şu aşamada tanıdık birisiyse daha makul.)
En nihayetinde bir kez daha önümüzde "Birisi ölecek mi?" durumu var yani elimizde.
Ama bölümün asıl sürpriz olmayan sürprizi Eylem'in yaşıyor olduğunun ortaya çıkışıydı. Buraya kadarını az çok tahmin ettik zaten. Hatta askerleri pataklamasına ve öldürmelerine bakarsak gazeteci kimliğine bürünmüş ajan da deriz. Ama ben daha önce de dediğim gibi düzgün bir açıklama görme derdindeyim, artık gelecek bölüme de onu bulalım lütfen...
Annesinin kendisini şikayet ettiğinden hala hiçbir haberi ve şüphesi olmayan Bahar ise sonucunu beklediği soruşturma karşısında önünde "olumsuz" cevabını buldu ve diplomasını kaybetme gerçeğiyle yüzleşti. Onun da bölümde dediği gibi diploması elinden alındığı takdirde neler yapabileceğini hayal edemiyorum. Bir şekilde çevirirler diyeceğim ama bu işler nasıl olur şu an bilemedim. Ama başka bir pozisyonda ortalıkta olmasındansa doktor olarak kalmasını tercih ederim.
+ İki bölümdür pek fırsatın olmadığı aşk cephesinin ise bu sefer daha açıklardı. Operasyon sırasında konuşma fırsatı bulan Yavuz ve Bahar en azından arayı düzeltmiş oldular. Özellikle gerekli olduğunu söylemeyeceğim ama hiç değilse zamanı gelmişti. Bu da bir şeydir. Ayrıca şu da burada dursun:
B: Sana kötü davrandım mı?
Y: Evet. (Evet)
B: Hak ettin değil mi?
Y: Hak ettim. (Göreceli, tartışmalı ama hadi itiraz etmeyeyim. Adam da derdini anlatmayı beceremiyor.)
Bir de tabii ki Nazlı ile konuşmasında Bahar'ın duygularını açması var. Aslında bildiğimizden fazla bir şey demiş olmadı, daha niyetli tarafın Bahar olduğunun farkındaydık. "Nasıl olacak ki bu iş?" çelişkisi de zaten dizinin başından beri ikisinin ortasında olduğu gibi duruyor.
+ Telefon kazası Ateş'in başını yakmış bulundu ama en azından bu tarafta da Nazlı'nın duygularını açmaya başlaması var. Sinirinden dolayı yarım olsa bile gerçeğin ne olduğu elbette belli. Gelecek bölümde kıskançlık içeren bir konuşma eşliğinde bu ikili devamını eğlenceli bir şekilde getirirler herhalde. (Yalnız Nazlı'nın görevde olduğundan şüpheleniyorken Ateş'i aramayı bırakması gerek. Bir şey olacak adama.)
+ Fethi ise ilk olarak Eylem'e olanı unutamadığını itiraf etti, ardından da istifayı düşündüğünü açıkladı. Yavuz'a kabul ettirememiş olduğu için belki izne gönderme ihtimalimiz var gibiydi ama Eylem zaten geri döndüğünden artık gerek kalmamıştır. Böylece nereye kıvrılacaklarını en merak ettiğim ikili olma yolunda zirvede kalmaya devam ettiler. Hadi kolay gelsin.
Bölüm sonunda yeni bölüm fragmanı olmadığı için emin olamadım ama dizinin sezon finalini 12. bölümde, yani 19 Haziran'da yapacağına dair dün bir haber okudum. Doğruysa haftaya, değilse muhtemelen iki hafta içinde veda edeceğiz gibi duruyor.
Durum bu sefer de bu şekilde efenim.