Leon annesine yaptığı konuşmayla ona ışık tutmaya çalıştı. Onu düştüğü çukurdan çıkarmak için elini uzattı. Her ne kadar Veronika çocuğunu bulmadan bu yastan kurtulamayacağını belirtse de, o yine de sözleriyle hayata karışması için onu cesaretlendirdi. Yıldız’a yazdığı mektup biraz sertti. Gerçi ona ümit beslemesin diye bu yolu seçmişti besbelli. Yalnız Leoncum Arap harflerini bilmen bizi oldukça şaşırttı kuzum. Sadece okumakla kalmadın bir de kolayca yazdın ya, sana kocaman bravo.Yabancı dil bilmek güzel de bir de yanında harflerini bilmek ayrı bir şahane. Tebrikler bizden sana. Hilal’in sana meydan okuyuşuna verdiğin karşılık, senin duygularının içinde bulunduğu durumu gayet iyi anlatıyordu. Onun kadar keskin olamaman ve ona karşı duyduğun zaaf seni aslında kızdırıyor. Hem ondan hoşlanıyor hem de onun kışkırtıcı sözlerinin karşısında afallıyorsun. Cesaretine hayran kalıyor bir yandan da onu küstah buluyorsun ama tüm bunlarla birlikteyavaş yavaş ona tutuluyorsun. Hilal için de bu durum çok farklı değil. Sadece o kendi duygularının senin kadar farkında değil.
 
Cevdet böyle ağır bir sorumlulukla ülkenin kaderinde rol oynarken ailesinin gözünde düştükçe düşüyor, Eşref Paşa’nın çizdiği rotayla yeni bir cephe daha açılıyordu önünde. Şimdi onunla da başka bir oyunun içine girmek zorunda kalıyordu mecburen. Hepsini ayrı ayrı hesaplıyor, Eşref’i şüphelendirmemeye dikkat ederken, Tevfik’le iş birliği yapılmayacağının anlaşılması için ayrıca plan yapıyordu. Eşref’e onun güvenliği için Yunan ordusunda kaldığını söyleyerek, onu ikna ediyor ama o hizmetini Mustafa Kemal’e yapıyordu. Bir yandan insanları evlerinden sürgün edilmesi için emirler veriyor diğer yandan onların evlerinde kalması için yeni yollar, yeni çözümler arıyordu. Her şeye rağmen duruşundan bir gram ödün vermiyordu. Ondan şüphelenenler onun bu kararlı ve kendinden emin duruşu gördükçe sessizce geri çekilmek zorunda kalıyorlardı. Zira içlerindeki kuşkudan başka ellerinde bir kanıtları yoktu. Ne ispat edebiliyorlar ne de gözlerinin önünde cereyan eden şeyleri dikkate aldıklarında, şüpheyi terk edebiliyorlardı. Vasilli ise onun gücüne yaslanmış olmanın bedelini şimdi koltuğundan olarak ödemeye hazırlanıyordu. 


 
Yanında destekçisi bin bir surat Yakup, karşısında güven vermeyen Eşref, arkasında onu sırtından her an bıçaklayabilecek güvenilmez Tevfik ve nefesleri ensesinde Yunan Komutanları. Bütün bunların yanında canı gibi sevdiği, savaş ortamında kollamaya çalıştığı, düşman safındaki Cevdet’i düşman bilen her şeyden bihaber ailesi. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hangi biriyle uğraşacak diye onun adına kara kara düşünürken birdenbire ziyarete gelen Yunan Başbakan Yardımcısı. Yalnız karşılama törenindeki devasa Türk bayrağı düşüncesi takdire şayandı. İnsanın vatanı için, özgürlüğün simgesi bayrağı için göze alamayacağı bir şey yoktur gerçekten. Onun dalgalanması için yüreğini ortaya koyan bu millet canla başla gerçekleştirmiştir bu direnişi. Her türlü yokluğa rağmen o bayrak gökyüzünde salınabilsin diye ödenmiştir tüm o bedeller. Ne kolay olmuştur yaşananlar ne de zor olmuştur göze almalar. Ama önemli olan ödenen bedellere karşılık gelinen noktadır. Her şeyin bittiği anda tüm dünyaya varlığını bir kere daha ispatlayan bu milletin, canı pahasına kurduğu bu cumhuriyettir. Yeniden ortaya çıkan ve küllerinden doğan bu ülkedir. Her şeye değecek kadar değerli bu cennet vatandır. 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER