Sen ona:

Sevme Beni!
*Desen de yine hep sevecek olan Defne.
Göze güzel gözüken görkemim için!
*Kabuğun için sevmedi ki seni.
Sevindiren gözüm ya da yüzüm için!
*Seni sen olduğun için sevdi.
Ne de dışarıdan görünen hiçbir şeyim için!
*Görünmeyen yönünü, sakladığın tarafını sevdi.
Hayır, bir kalp için de değil, değişmeyen!
*O kalbinin aşkla atışına vuruldu, inandı.
Çünkü bunlar bozulabilir, hastalanabilir!
*Ruhun da hastalansa vazgeçmemek için sevdi seni.
Ayrılırsak biz ikimiz.
*Ayrılsanız bile unutmamak için sevdi seni.
Sakla, bir gerçek kadın gözünü, onun için.
*Sakladı ve hep sevdi.
Ve beni hala sev, neden olduğunu bilmeden!
*Senin karanlıkta geçirdiğin kaybettiğiniz o bir yılı bile sever mi? Bilemiyorum.
Sebebin böylece yine aynı kalır.
*Bu kadar severken, yaptıklarına kayıtsız kalamaz. Sebebi de aynı kalmayacak.
Hep benim üzerime düşmek için.
*O değil bu sefer sen onun üzerine düşeceksin.

By John Wilbye

Savaşmaya ve onu geri kazanmaya hazırsın, gözlerindeki özlemden okunuyor her şey. Bir ömür harcasan da unutman mümkün olmayacak, anladın en sonunda. İlk defa sana aferin demek istiyorum. Sana kendini affettirmeler, Defne'yi kıskanmalar, onun nazını çekmeler, inadını kırmak için çabalamalar çok yakışacak Ömer! Yolun açık olsun.

Peki o kız yani Defne! Seni kolay kolay affeder mi Ömer? "Buradasın!" "Geldin." der mi? Deli rüzgarların esmesine izin verir mi? Defne, eski Defne değil gibi geldi bana... Gözlerindeki ışıtıyı aradım ama bulamadım. Çevresindekiler, ailesi ve sevdikleri de yetmemiş saramamışlar Defne'nin yaralarını. Kanatları kopunca çok can çekişmiş Defne belli. Artık uçup da sevdiği adamın omzuna konmak ve orada hep yaşama hayalleri de kurmuyor. Artık bence Defne hayal bile kurmuyor. Eskisi gibi gülümsemiyor mesela. O da yorulmuş sensizlikten. Kalbi panikle atmıyor ben hissedemedim. Sesindeki heyecanlı titreşimler bile gitmiş. Solmuş bir çiçek gibi Defne. Güneşini, havasını seni bekliyor. Bu kadının aşkı seni kolay kolay affeder mi bilinmez Ömer. Vazgeçme, sakın bu sefer. Yuvanızı kurmadan vazgeçme!

Yuva huzurdur, rahatlıktır, mutluluktur, güvendir, iyiliktir, neşedir. Ama en çok nedir bilir misiniz? Dara düştüğünüz de sizi bırakmayan, size destek veren, moral olan ve sizden hiç vazgeçmeyen sevdiklerinizin yaşadığı yerdir. Kızıp da çekip gitmeyenlerin yeridir yuva, sevgilerini sahiplenenlerin, koruyanların yeridir.

Defne ve Ömer ayrı ayrı çok acı çekmişler. İyileşebilmek için birbirlerine ihtiyaçları var. Belki bu sefer çok kolay olmayacak, ama seven iki yaralı kalp birlikte iyileşebilir. Unutmadılarsa eğer onlar mucizelere inanıyordu. Birbirlerinin ilacı olabilirler yeniden bunu başarabilirler. Geçen bir yıl uzun bir süre, onlardan neleri söküp aldı, onlara neler getirdi? Bilmiyoruz! Umarım flashbacklerle o sahneleri görme şansımız olur! Ayrı geçen zamanı nasıl telafi edecekler? Merak içindeyim.

Kuruyan topraklarını, solan bahçelerini, yıldızsız geçen gecelerini ve yeniden aşklarına ılık rüzgarlar eşliğinde bahar gelişini hep birlikte izleyip görmek umuduyla!

Yazı devam ediyor..


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER