İyice saykoya bağladın Rüzgâr! Bilmem farkında mısın?
Başak ve Bülent cephesinde sular duruldu derken bu kez de Başak’ın bitmeyen evlilik planları ve yüzük kriziyle yaşananlar, ortalığı karıştırdı. Günlük sorunlarla büyük panikler yaşamaları ve bunu yaşarken de tozu dumana katmaları benim gerilen sinirlerimi gevşetip nefes aldıran yerler oluyor, ne yalan söyleyeyim. Başak’ın paniği, Bülent’in sükûnetiyle hoş bir kombin yapıyor ve en büyük kriz bir bölümde çözülüveriyor ya bayılıyorum. Pelin ve Simay’ı bile bayıltan düğün hayalleri Bülent’i ters dönmüş hamam böceğine çevirecektir muhtemelen. Şimdiden Bülent için içim sızlasa da sevgili Bülentçiğim herkes seçimini yaşar, diyorum.

Sistaların her sohbetinde aralarında bulunan Bengisu’ya gelince ne yazık ki ben böyle “küçük kadın” gibi yetiştirilen kız çocuklarını sevmiyorum ve üstelik bu mesajın da doğru olmadığını düşünüyorum. Çocuk, çocukça davransa ve bu konuda daha olumlu bir mesaj verilse keşke diyerek çok şey mi istiyorum acaba?

 Allahım, niye benim olduğum her yerde metrekareye 10 deli düşüyor?

Bu bölüm Pelin ve Sinan sahnelerini, diyaloglarını çok beğendim, ben. Aşklarını en dolu dolu yaşamaları gereken zamanda, dış etmenler yüzünden bir türlü her şeyi bir yana itip mutlu olamasalar da her fırsatta kendi küçük alanlarını açıp huzuru bulmayı başarmalarını sevdim. Sinan’ın bir an bile Pelin’i ikinci plana atmadan ilgisini ve sevgisini sakınmadan sunmasını sevdim. Pelin’in Rüzgâr’la ilgili önsezilerini öteleyip bu konuda dırdıra kalkışmamasını çok sevdim.

Sinan’ın kolye hele de melek kolyesi jestini ise çok çok sevdim. Fondaki şarkıdan, bakışlara, çekime ve sahne düzenine kadar her detayı ile çok iyi planlanmış bir sekanstı. Gerçekten tebrikler…

Leyla Lydia Tuğutlu, giderek yükselen bir grafikle özellikle romantik sahnelerde bence çok iyi bir performans çıkarıyor ve ben bayılarak izliyorum.

Pelin, sonunda Bülent’in de desteğini alarak restoranın borcunu kapadı ve Sinan’a ilk yalanı bu konuda söyledi. İlerleyen bölümlerde bu yalan yüzünden ciddi krizler yaşayacağız belli ama bu durumda yapılması gerekeni yaptılar diye düşünüyorum.

Ceyda’nın restoranı basıp Pelin’e saldırdığı sahne de yine çok beğendiğim yerlerden biri. Karakterleri sevmeyebilirim ama itiraf etmeliyim ki Seren Deniz Yalçın da Büşra Develi de başarılı oyunculuklar çıkarıyorlar. Kötü karakterler, izleyiciye daima itici gelir ve öyle de olmalıdır zaten bu yüzden kötü karakter canlandırmak zordur. Tatlı İntikam bu anlamda şanslı bir dizi… Özellikle restorana girip Pelin’e saldırdığı bölümde çok iyi buldum ben Seren Deniz Yalçın’ı.

Gelecek bölümlerde Ceyda’nın parayı verenin Pelin olduğunu bir şekilde kanıtlayacağını ve büyük bir zevkle bunu Sinan’a söyleyeceğini düşünüyorum. Bu da Ceyda’nın hep istediği gibi bir krize dönüşecek sanırım.

Bölüm finalinde Pelin’in evin kapısından kaçırılışına tanık olduk. Üç ihtimalli bir soru var şimdi karşımızda. Kaçırtan Rıza’yı tehdit eden mafya mı, Ceyda mı Rüzgâr mı?

Seçenekleri değerlendirmeye geçmeden önce Sinan’a bir şey söylemeden geçemeyeceğim: Sevgili Sinan, bizim kültürümüzde bir adam bir kadını eve bıraktı mı kadın evden içeri girene kadar bekler. Kadına el sallayıp dönüp gitmez. Bi’ zahmet, Pelin içeri girene kadar beklemiş olsaydın gelecek bölüm “Pelin kaçırıldı!” diye dövünmezdin. Kaçırmaya kalkanı görür, müdahale eder, sorun doğmadan olayı çözerdin. Bilmem anlatabildim mi?

Sinan, sırtını dönüp gittiği için kızımız kaçırıldı ve şimdi işin arkasındakini çözmek de bize kaldı. Açıkçası ben Rüzgâr olacağını çok düşünmüyorum. Bu Rüzgâr’ın işine gelmez çünkü. ( eğer öldürtmeyecekse ki bu kadarı Rüzgâr için bile fazla)

Ceyda, anlık kararlar verir; plan program yapmaz. Öfkesine yenilip birini bulup kaçırtmış olabilir mi? Olabilir. Amacı Pelin’i korkutup Sinan’ı delirtmekse eğer… Ama bu da mantıklı bakınca Ceyda’ya bir şey kazandırmaz. ( Yine de onun histerik öfkesini ve önünü ardını düşünmeden davranmasını dikkate alınca Ceyda olasılığını elemiyorum)

Ben oyumu mafyadan yana kullanıyorum. Rıza’yı yıldırmak için bunu yapabilirler. Ha, bu öyküye ne katar? Benim baştan beri istediğim Sinan’ın Pelin’i kaybetme korkusu yaşamasıydı; bu iş, daha birbirlerine açılmadan gerçekleşse onu sağlardı. Şimdi buna gerek yok ama çok önemli bir artı getirir. Pelin’i Sinan bulursa Rıza’nın hatta Süheyla’nın gözünde değer kazanır.

(Süheyla snopundan çok ümitli değilim gerçi ama) Rıza – Sinan ilişkisi yoluna girer. Bir de bir süreliğine Rüzgâr geri plana itilir.

Benim tercihim tam da bu nedenle mafya tarafından kaçırılmış bir Pelin. Haftaya kadar sabırla bekleyip göreceğiz.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER