Kiralık Aşk: Mutlulukla ve güvenle..
Dikkat! Ciddili ağlamaklı sahneler içerir. Zira 52 haftalık muradımıza erdik. Bu aşkın en başından beri yanındaydık. Hatta öyle zamanlar oldu ki onların olmadığı yerlerde biz vardık. Ömer’in "Güvenmiyorum!" sözünden sonra kendiyle olan iç savaşından Defne bihaber olabilir, lakin biz oradaydık. Ömer’in yatağının başucundaydık. Veyahut Defne’nin o dağ evini terk edişinde nasıl ıstırap çektiğini biz biliyorduk. "Bana kitabı neden Yasemin verdi" sorusunun cevabını da…

Bu aşk iki kişi arasında yaşandı ama paylaşılmayan birçok olay da bizimle kaldı. Şimdi dönüp bakınca çok yol aldığımızı görüyorum. Koskoca 52 hafta ya da bir yıl. Bir yıl bazılarının hayatında hiçbir şey demek olabilir. Mesela ben olduğum yerde patinaj çekmiş olabilirim. Ne kadar çabalamış olsam da karşıdakine değmeyince olduğum yerden bir santimetre ilerleyememiş hatta dibe batışa geçmiş de olabilirim. Ama işte bazen de o verdiğin çabalar karşıdakine değer, hem de öyle bir değer ki bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sonucunda karşında duran peri masalından seçmece bir sahnedir adeta. O gelinlik, o saç, o makyaj… Ve o su perisine değen, en az su kadar saf olan o bakışlar… Birbirini daha fazla hak eden bir çift bulamazsınız. Anlayacağınız koskoca bir yıl kimine çok insaflıdır, attığı her adım karşılığını bulur. Kimine de o kadar insafsızdır ki durduğu yerde kurur.

Bölümün ‘fıttırı fıttırı’ kısmını geçersek ki bu kısım Defne’nin başından aşağı limonata dökülen sahneye kadardır, geri kalan kısmı beni mest etti. Defne’nin çığırışı, Nihan, İso ve diğerlerinin duruma tepkisi ve de en nihayetinde Ömer’in Defne’nin yanına gelişi. Küçük bir kız çocuğundan farksızdı Defne o anlarda ve sonuna kadar haklıydı. İşte tam da burada Elçin Sangu’yu yanaklarından mıncırmak suretiyle böğrüme basmak, sıkı sıkı sarılıp ‘’Oy oy oy!’’ nidaları atmak istedim. Bir insan bu kadar mı güzel olur? Ve hepsinden önemlisi bu kadar mı güzel oynar? Neden bu kadar tatlışlık? Anlatsana biraaz… ^^ Kafasından aşağı neredeyse kazanla limonata dökülmüş, lakin hala şahane, hala çok güzel, hala çok masum. ALLAAH! ÇOK PİS AŞKA GELDİM!

Gelinliğin değişeceği, diğer gelinliğe olan değdirmeden belliydi de ne yalan söyleyeyim Koray sakarlık yapar ya da bir tarafını yırtar sanmıştım. Limonata hepimize sürpriz oldu. Aman iyi ki de oldu! İlk gelinlik ÇOK kötüydü. Sürpriz olan bir başka şey de flashforward’lar oldu. Bölümü yayından sonra izlediğim için oraları pıtı pıtı atladım vallahi, itiraflarnoktacom ^^ Zaten kaç bölümdür izlediğimiz sahneleri tekrar koymak kimin fikriydi bilmiyorum ama Allah bölümü yayında izleyenlere sabır vermiş. Üzdü.

Nihan ve Yasemin aşırı güzel olmuş. Neriman da olacağı kadar olmuş da ben Sude’nin kıyafeti sevemedim. Modadan anladığımı iddia etmiyorum ama meeh, olduramadım bir türlü. Ayrıca kendisi Amerika’ya dönecekmiş. Çok bile bekledi. Hadi canım bekleme yapma. Zaten bir işlevin de olmadı hikâyede. "Şurada durdu da bi işimize yaradı" diyemiyorum. Bir daha düşüneyim… Yok, diyemiyorum. Yalnız bir Tranba vardı bir yerlerde. Yeni sezonda kendisini göremeyeceğiz galiba. Çünkü Ranini Tv’de okuduğum bir haberde Devrim Yalçın’ın Ortaks Yapım'ın yeni bir projesinde yönetmen koltuğunda oturacağı yazıyordu. Hâl böyle olunca ona da ‘’Güle güle!’’ dediğimizi varsayıyorum. 


Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER