26 Şubat
1971 yılında Ankara’da doğan
Umut Karadağ, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-
Coğrafya Fakültesi Tiyatro Sanat Dalı, Oyunculuk Anasanat Dalı’ndan mezun oldu.
Vatanım Sensin, Halka, Kuruluş Osman, Beyaz Balina, Bağlılık Hasan gibi ses
getiren dizi ve filmlerde rol alan Karadağ, şimdilerde Prime Video’nun ilk
orijinal yerli dizisi Düğüm’deki performansıyla konuşuluyor.
1. Son projenizde canlandırdığınız karakteri
özetleyecek beş anahtar kelime?
Cahil, korkak, yüzsüz, saldırgan, sapık.
2. Canlandırdığınız karakterin tek bir
özelliğine sahip olacaksınız; hangisini seçerdiniz?
Hiçbirini seçmezdim, gerçekten her özellik birbirinden kötü.
3. Oynadığınız
diziyi, filmi veya tiyatro oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de
malzemelerden biri olarak düşünecek olursanız; projeyi hangi yemeğe
benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu?
Ali Nazik diyeyim. Ben de
patlıcan olurdum sanırım.
4. İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz;
nasıl geçmişti?
TRT’de Halka dizisinin İskender
Akay karakteri için audition’a girmiştim. Kısa zamanda çok şey yapmanız
bekleniyor, ezber gibi. O karakterin tavrı gibi zor ama keyifliydi diyebilirim.
5. Bugüne kadar oynarken yaptığınız en komik
hata nedir?
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda
Güngör Dilmen’in yazdığı Canlı Maymun Lokantası adlı oyunu oynuyoruz. Ben de
Çinli garsonu oynuyorum. Oyunu, ayağımı burktuğum için tekerlekli sandalyede
oynuyorum. Dekorun içinde yanan tütsülerden birine yanlışlıkla çarptım ve
közler, ahşap dekorun içine düştü. Yangın çıkacak korkusuyla tüm oyuncu
arkadaşlarım ve ben, oyun karakterlerimizden çıkıp panik halde su bulmaya
koşuştuk. Söndürülünce hiçbir şey olmamış gibi karakterlerimize geri dönüp
oyuna devam ettik. Sonradan konuşup çok güldüğümüz anılardan biridir.
6. Şu
an/son olarak oynadığınız dizide, filmde veya tiyatro oyununda sizin ya da
başka bir karakterin söylediği, en sevdiğiniz replik nedir?
Turan Oflazoğlu’nun 4 Murat adlı
oyununda Şair Nef'î ve 4 Murat’ın bir sahnesi vardı. Ben, Şair Nef'îyi
oynuyordum. Oyunda 4 Murat şarap içiyor ama kendi yasaklamış. Hatta pek çok kişi
bu yüzden idam edilmiş. Şair Nef'î, “Hünkarım siz yasaklamışsınız ama kendiniz
içiyorsunuz” diyor. 4 Murat’ın o sırada eli kadehine gidiyor ve “Şair, şimdi
yasağı kaldırdım” diyor ardından kadehi kafasına dikiyor ve masaya koyuyor. “Ve
şimdi de yasağı tekrar koydum” diyor. En sevdiğim repliklerden biriydi.
7. Bir
bölümlüğüne/sahneliğine oynadığınız herhangi bir işteki karakterinizi ekipten
başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı şekilde siz de
başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz? (Yaş, cinsiyet vb.
etmenleri düşünmeden)
Tatar Ramazan dizisinde
Abdurrahman Çavuş karakterini oynuyordum. Bir bölümlüğüne Haluk Bilginer’i
Abdurrahman Çavuş’u oynarken görmek isterdim. Ben de Tatlı Hayat dizisinde bir
bölüm Haluk Bilginer’in yerine İhsan Yıldırım karakterini oynamak isterdim.
8. Ergenliğinize
döndük; sevdiğiniz bir ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim
olurdu? (Yerli/yabancı fark etmez)
Ray Charles. Beni çocukken Efes
Antik Tiyatrosu’nda konserine götürmüşlerdi. Çok etkilenmiştim. Muhteşem bir
atmosferde caz dinlemiş, coşmuştuk. En unutulmaz anılarımdan biridir. Tabii ki,
Ray Charles, gecenin en büyük yıldızıydı.
9. Karşınızda zaman makinesi var; hangi
dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz?
Geleceğe ışınlanmak isterdim. 3200’lü yıllarda İstanbul’u
görmek isterdim.
10. Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız
nedir?
Yükseklik korkumu yenmek için parasailing
yapmaya karar vermiştim. Oturduğunuz yerin yanında paraşüt ipleri var
tutacağınız ve yaslanacak herhangi bir yer yok. Emniyette hissetmemi sağlayacak
hiçbir şey yoktu açıkçası. Korkumun üstüne gitmenin büyük bir çılgınlık
olduğunu ancak parasailing ile yükselince anladım. 10-15 dakika sürdü ama bana
bir ömür gibi gelmişti. Yükselirken elime tutuşturdukları kameraya veda
konuşması yapmıştım, eşim Çiğdem ve kızlarım Nergis Çiğdem ve Asya Feriha’ya veda
ettim konuşmamda. İndiğimde ben ve sesim bitmiş halde sahile dönmüştüm ama hala
başım dönüyordu.
11. Hangi
dizileri takip ediyorsunuz ve onları izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz
abur cuburlar neler?
Yerli dizilerden Bahar ve İnci Taneleri’ni
takip ediyorum. Taş Kağıt Makas dizisi de ilgimi çekiyor. Yabancı dizilerden
Blacklist ve Dexter’ı izliyorum. Bunları izlerken fındık, fıstık, leblebi ya da
salatalık, domates gibi atıştırmalıklarım oluyor.
12. Güne
bir kitabın dünyasında başlayacaksınız; öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin
dünyasında geçireceksiniz. Hangilerini seçerdiniz?
Güne Pal Sokağı Çocukları
romanıyla başlamak, öğlen Breaking Bad dizisinde olmak isterdim. Akşam da God Father’ın
dünyasında olmak isterdim.
13. Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez
yanları nelerdir?
Elbette oyunculuğun en parlak, en
vazgeçilmez tarafı, izleyicilerden olumlu tepkiler almak. Oyunda final
alkışının coşkusu, yolda ya da herhangi bir yerde birinden sizi takdir ettiğine
dair cümleler duymak çok kıymetli. Dikip büyütüp yetiştirdiğiniz fidenin meyve
vermesi gibi. En çekilmez yanı da aslında 10 saniye bile yan yana olmaya
katlanamayacağınız insanlarla bazen birlikte oynamak zorunda kalmak.
14. Kapitalizm,
feminizm, sosyalizm, elitizm... Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni
bir “-izm”li kavram ekleyin.
Dengeizm diyebilirim.
15. İnsan
tabiatı gereği kendini ciddi anlamda eleştirirken zorlanır. Çünkü nedenini
herkesten iyi bildiği için hep o noktalara sığınır. Ben bu soruyu kime
sorduğumu bilmiyorum ancak diğer oyunculara ve okurlara bir mesaj olması
açısından kendinde ‘tamamlanabilir bir eksiklik’ gördüğün şeyi nedeniyle
birlikte anlatır mısın?
Bence hiçbir varlık tam anlamıyla
tamamlanmamıştır. Sürekli bir gelişim ve dönüşüm sürecindedir. Ben de iyi güzel
ve doğru anlamda tamamlanmaya çalışıyorum. Rahmetli İlhan Kantarcı çok iyi bir oyuncuydu,
sevdiğim bir ağabeydi benim için. Beni kuliste bir gün üzüntülü görünce yanıma
geldi, bir iki kelam ettik. Bana en son verdiği öğüt şuydu: “Umut, sen
insanlarla iletişimi samimiyetinle 100 puandan başlatıyorsun, ben ise sıfırdan
başlatır 100’e kadar çıkarırım” demişti. Bence ben o sınırı hala koyamıyorum.