Whitewashing: Bütün roller 'Beyaz Adam'a

Whitewashing: Bütün roller 'Beyaz Adam'a
Hollywood'un kuruluşundan günümüze değişmeyen birkaç şeyden birisi 'whitewashing'. Yani karakterin ırkı, rengi, kökeni vs. ne olursa olsun o rolü Hollywood'un beyaz bir oyuncusuna paslamak. Bu sorun 1900'lere dek dayanıyor. Siyahilerin herhangi bir hakka sahip olamadığı dönemde örneğin ana karakter Othello'yu yüzünü siyaha boyayan beyaz oyuncular oynamaktaydılar -hem sahnede, hem de sinemada. O dönemlerde siyahi oyunculara ya evin kahyası, dadısı, yardımcısı rolleri ya da kötü karakterler (tecavüzcüler, hırsızlar) paslanmaktaydı. Shakespeare'in efsanevi karakterlerinden Othello kendi hikayesinin kahramanıydı, ama siyahilere başrol verilmediğinden bu rolü beyazlar oynuyordu. Rolü oynayanlar arasında usta oyuncu Laurence Olivier da vardı. Ne yazık ki Olivier rolün ve öykünün cazibesine dayanamayıp suratını siyaha boyayarak Othello olmaya çalışmıştı. 

Bu, whitewashing mevzusuna verilebilecek en kötü örnek olabilir, diye düşünülebilir. Ama Hollywood en az bunun kadar kötü whitewashing örneklerine imza atmaktan hiç gocunmamıştı vakti zamanında. Bu konuya verilebilecek yüzlerce örnek mevcut. Ben -hiç şaşırtmaması gerekirken- en çok şaşırtan örneklerden bahsedeceğim. Geçmiş hakkında konuştuğumuzdan geçmişten devam edelim. Geçmişte şimdiki hassasiyet olmadığından pek çok oyuncu kendi ırkıyla alakası olmayan rolleri oynamaktan gocunmamıştı. Misal Marlon Brando gözlerini makyajla çekik hale getirip bir Japonu oynamıştı The Teahouse of the August Moon filminde. Kadroda Japonlar da vardı ama dönemin en büyük starlarından Brando dururken Sakini adlı Japon karakter, Japon bir oyuncuya verilir miydi? Verilmedi. Brando da kariyerinin en gülünç performansına imza attı bu savaş sonrası komedide.

Asyalıyı oynayan tek oyuncu kendisi değildi. En bilindik örnek Breakfast at Tiffany's filminde ev sahibi Yunioshi rolünü Mickey Rooney'nin oynaması. Hollywood filmde çok kısa görünen, daha ziyade 'cırtlak' sesiyle var olan bu rol için bir Asyalıyla anlaşmak yerine her zamanki gibi rolü bir beyaza teslim etti. O dönemlerde neredeyse her yıldız oyuncunun filmografisinde farklı ırktan bir rol oluyordu. West Side Story'nin mazlum karakterlerinden Mary'i Latinlikle uzaktan yakından alakası olmayan, Rus/Ukrayna kökenli Natalie Wood'a paslamışlardı. Örnekler çoğaltılabilir. O zamanlar öyleydi Hollywood. Peki sonra değişti mi? Hayır. 80'lere geldiğimizde whitewashing hızla sürüyordu. Miami'ye iltica edip burada uyuşturucu imparatoru olan Kübalı bir karakteri merkeze koyan Scarface'in başrolü Al Pacino'ya verilmişti. Şüphesiz, Pacino bu filmde çok çok iyiydi. Performansında bir sorun yoktu. Tek sorun Kübalı veya Latin olmaması. Meseleleri mesele etmezsek ortada mesele kalmaz belki ama o zaman da Latinlere, Asyalılara rol gitmiyor, bütün roller beyaz adama veriliyor. 

2000'lere gelindiğinde whitewashing belki hiç olmadığı kadar güçlüydü. Evet, artık siyahilere, Latinlere, Asyalılara biraz daha fazla rol gidiyordu ama bir oyuncu farklı ırktan bir karakteri oynamak isteyince hiçbir şey denmiyordu. Son 22 yılda Ben Affleck'i Argo'da Latin Tony Mendez rolünde, Johnny Depp'i yerli Tonto rolünde (The Lone Ranger'da), Emma Stone'u Hawaiili bir karakterde (Aloha), Max Minghella'yı Hint bir karakterde (The Social Network), Jake Gyllenhaal'ı İranlı bir rolde (Prince of Persia) izledik. Aralarından sadece Stone rolü kabul ettiği için özür diledi. Verebileceğimiz en komik örneklerse şunlar olabilir: Ghost in the Shell animesinin kötü live action uyarlamasında Scarlett Johansson bir Japonu oynadı. Brando'dan sonra yıllar geçti, her şey değişti ama Hollywood Japon bir karakteri beyaz bir Amerikalıya paslamaktan halen çekinmiyordu. Beni güldüren diğer örnekse Antik Mısır'da geçen Gods of Egypt filminin tüm baş karakterlerinin beyaz aktörlere (Gerard Butler, Nikolaj Coster-Waldau vs.) paslanmasıydı. Ridley Scott da Exodus için hiçbir şeyi umursamadan başrolleri Christian Bale'le Joel Edgerton'a paslamıştı. Biri İngiliz, diğeri Avusturya kökenli olan bu iki oyuncuyu Musa ve Ramses rollerinde izlemiştik. Komik... Hep erkekleri anıyoruz ama mesela Angelina Jolie de A Mighty Heart dramasında Afrika-Çin-Küba kökenli Mariane Pearl'ü oynamıştı. 

Örnekler çoğaltılabilir, daha kötü örnekler de bulunabilir. Hollywood 120 yılda farklı ırk ve milletten rolleri beyaz starlarına paslamaktan hiç çekinmedi. Rus roller Rus oyuncular olmasına rağmen hep Amerikalılara veya İngilizlere, Arap rolleri İranlılara veya Türklere, Türk rolleri Araplara ("hepsi Ortadoğulu zaten"), Japon rolleri Çinlilere (bakınız Memoirs of a Geisha) ("ne de olsa hepsi çekik gözlü, ne fark eder") paslandı durdu. 2010'ların sonlarına doğru Hollywood'ta değişim rüzgarları esmeye başlıyordu ama gene de bazı çağdışı yapımcılar farklı ırktan rolleri beyazlara paslamaya devam ediyorlardı. Geçtiğimiz günlerde James Franco'nun Küba'nın devrimci lideri Fidel Castro'yu oynayacağı açıklanınca başta John Leguizamo olmak üzere bazı Latin oyunculardan tepki geldi. Fakat yapımcılar ve Castro'nun kızı, Franco kararının arkasında durdular, tepkilerden sonra bir değişime gitmediler. 

Görüleceği üzere 2022 yılını bitirmeye az kalmışken Hollywood halen hitewashing'te diretiyor. Hollywood'un çağdışı yapımcıları bu kararlarında diretiyorlar. Bu durum, beyazlar dışındaki oyunculara daha az rol gitmesine sebep oluyor. Yani diğer ırk ve milletten oyuncular kendileriyle alakalı rolleri bile oynayamıyorlar. O roller de beyazlara gidiyor. Whitewashing diye tanımlanan bu soruna verilecek örnekler azalıyor olsa da bitmiyor, Franco da bunun son kanıtı oldu. Hollywood'un bu whitewashing'te ısrar etmesinin sebebiyse ticari. Beyaz bir starı başrole koyunca filmi başta Amerika olmak üzere pek çok ülkeye daha kolay satıyor. Misal Brad Pitt'i başrole koyduklarında global dağıtımcılarla daha kolay bir şekilde anlaşma imzalanırken İranlı bir oyuncuyu merkeze koyduklarında işleri zorlaşıyor. Gene de beyaz starlara rağmen burada andığımız bazı filmler gişede batmaktan kaçamamıştı: Scott'ın Exodus'ından Jolie'li A Mighty Heart'a, Prince of Persia'ya, Gods of Kings'e dek filmler yıldız castlarına rağmen izleyicinin ilgisini çekememişti.  



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER