Gelsin Hayat Bildiği Gibi: Gözlerinden anlaşılır insan, defterden değil

Aylin
 
Açıkçası izlerken benim -diğer gençlerden bir tık daha fazla- en ilgi çekici bulduğum hikâye olarak, daha doğrusu daha bir ilgi ile izlediğim hikâye olarak bu, yani Aylin ve Aylin’in hikâyesi oldu. Dizinin en sevdiğim bir diğer özelliği de her yerde aynı oyuncuları görmekten bıkmışken hem yetenekli hem de yeni yüzler sunması. Onlardan biri de Aylin (Sanem Babi). Göz ucuyla baktım da yanlışım yoksa il TV işi, varsa da kusura bakmayın eksik bilgi için. Ben çok ama çok aşırı başarılı buldum hem onun gelişimini hem de Aylin’i izlemek çok güzel olacak.
 

 
Melek ve Zülfikar
 
Demim dedim ya bıçak sırtı konular diye, Melek’in hikâyesi en önemlisi, 2. bölümdeki bir sahnede yaşadıklarını anlatırken bunu gerçekten yaşayan ve bilinmeyen ne kadar kişi, çocuk vardır diye düşündüm ve bir süre diziden koptum. İnsanın (insan sayılmayan, birer pislik organizmalar da) insana bunları yaptığı çok tuhaf bir dünya işte.
 
Melek’in solan neşesini, Zülfikar’ın tekrar açtıracak olması, naif naif ilerleyen ikisi dizide sade ve güzeler.
 

 
Can
 
Eğlenceli bir karakter olmasıyla birlikte diğerlerinde de olduğu gibi burada da oyuncunun başarısı ile sağlam bir karakter olmuş. Sadi’nin telefon numarasını Bluetooth ile alamsı, ‘Pis Yedili’nin birinci bölümüne, PC’nin Bluetooth ile yaptıklarına bir tatlı gönderme diye düşündüm. Böyle karakterleri severim, Gani Hocam da seviyor ki yazıyor.  
 
Şimdi biraz da farklı bir iki konuya değinmek istiyorum: Bundan tam bir ay önce Tozluyaka’nın 1. bölümünün ardından bir yazı yazdım, orada da sektörle alâkalı bu konulara değinmiş, şöyle demiştim:
 
Tv’de dizi izleme durumum her geçen gün azalırken -bunu farklı insanlar üzerinde de reytinglerde de gözlemlerken- kendimi bildim bileli dizi izleyen ben için (kendini bileli dizi izlemem tartışılır bir konu ama olan olmuş ^^) 2 saatimi ayırabileceğim ve önerebileceğim bir dizi olmuş ‘Tozluyaka’.
 
Çok uzun zaman sonra -belki de en fazla- en çok dizi yayınlandığı bir yaz sezonu görüyoruz. Ama bunun aksine birkaçı hariç yayıncıları, yapımcıları ikna edecek reyting yok ortada. ‘Tozluyaka’ da bu sistem için güzel diyebileceğimiz bir açılış yaptı.
 
‘Genellikle’ yaz sezonunda romantik komediler başı çeker. Elbette bu seneki dizi fazlalığında farklı türler de var. Ama drama olsun romantik komedi olsun farklı bir şey koyan yok ortaya. Ekranların nefes almaya ihtiyacı vardı ve başlayan işlerden sadece ‘Tozluyaka’ ve ‘Balkan Ninnisi’nde nefes aldırdı... İsteyen istediği türü sever ve benim düşüncem olan bu dizilerin nefes aldırmış olmaları, bu benim görüşüm. Ama gerçeklik payı da yok değil. Romantik komedilerde aynı şeyleri anlatmak sorun değil, aynı şeyleri yeni bir anlatım dili ile anlatmamak sorun, yenilik dizinin ömrüne de dizinin hikâyesine de katkı sağlıyor...
 
Bir de komple yenilik içeren işler var ve bunlar da nefes aldırmış oluyor. Az önce reyting konusunda ‘birkaçı’ ile ifade ettiğim diziler: ‘Balkan Ninnisi’, ‘Senden Daha Güzel’ ve ‘Tozluyaka’nın güzel açılışı... Ama ‘Senden Daha Güzel’in de çok da bir yenilik sağladığını söyleyemem...
 
Diyeceksiniz “Başka bir dizi yazısının burada bu kadar fazla şekli ile ne işi var?” Haklısınız, ama yaz sezonu başlayalı epey bir süre olmasına rağmen ortada reyting yok ve anlaşılacağı üzere de zor geri gelecek. Şimdi hiçbir şey değişmediği için buradakilerin aynısını GHBG için de geçerli, sadece dizi ismi değişse yeter. Bir de sonra, iki yazıda da aynı yazmış olmamak için buraya da eklemek istedim. ^^
 
Bunları yazdığım zaman GHBG başlamadı, ama onun da TV’de nefes aldıran bir iş olacağını hep biliyordum ve belirtiyordum da. İkinci bölümü ile reyting artışı umut verici... Hâ, bu süre de Balkan Ninnisi’nin reytingleri de düştü, hayırlısı.
 
Huyum kurusun bir yazı içine sektörel bir iki konu eklemesem rahat edemiyorum.
 
Samimiyetimle söylüyorum ki çok beğendim, tüm ekibin emeğine, kalemine sağlık! TV’de zamanımı değerli kılan bir iş. Umarım düşüncelerimi doğru aktarabilmişimdir, bahane için demiyorum ama yorgun bir zamanda yazıyorum, onun için söyledim, naçizane bir yazı, teşekkürlerimle.
 
Naim.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER