Medyada Kuşak Çatışmasının Öyküsü: Kuş Uçuşu

Medyada Kuşak Çatışmasının Öyküsü: Kuş Uçuşu
Ay Yapım imzalı ‘Kuş Uçuşu’ dizisi dijital platform Netflix'te 3 Haziran itibariyle yayınlandı. Dizi kısa sürede hem konusuyla hem de senaryosuyla sosyal medyada gündem oldu.

Yönetmenliğini Deniz Yorulmazer'in üstlendiği, senaryosunu Netflix'in favorileri arasına yerleşen Aşk 101'in yaratıcısı, sevilen yazar Meriç Acemi'nin kaleme aldığı, başrollerini Birce Akalay, Miray Daner ve İbrahim Çelikkol gibi oyuncuların paylaştığı Kuş Uçuşu, metaforik vurgusu ve olay örgüsü ile ön plana çıkıyor.

Dış sesle ifade edilen ‘aslan’ ve ‘kuş’ metaforları üzerine kurgulanan dizinin adı da kuşun yani Z kuşağının hedeflerine kısa yoldan ulaşmasını ifade etmek için kuş uçuşu konulmuş.

Bir terim olarak ‘kuş uçuşu’, iki nokta arasında doğrultu yönünde bulunan uzaklık anlamına gelmektedir. Kuş uçuşu uzaklık, adından da anlaşılacağı üzere; bir noktadan diğer bir noktaya giderken adeta hava yollarını kullanıyormuşçasına iki nokta arası mesafenin ölçü cinsinden ifadesidir. Kuş uçuşu uzaklık ölçülürken, iki nokta arasında bulunan yükselti, eğim engebe, yollardaki kıvrımlar gibi oluşumları göz ardı edilir.

Ay Yapım İmzalı, Netflix'in Türk Orijinal İnternet Dizisi Kuş Uçuşu böyle bir imgelem dünyası üzerine oturtulmuştur.

Netflix Türkiye’nin diğer ‘iş’lerine göre yayınlanmadan önce hakkında çok az şey bilinen, çokça reklam ve tanıtımı yapılmayan dizi, genel seyirci için aniden yayınlandı diyebiliriz.

Dizide temel olarak kuşak çatışması, iki haberci özelinde X ve Z kuşağı üzerinden anlatılmaktadır.

Kariyerinde zirveye ulaşmış bir kadın gazeteci Lale (Birce Akalay) ile kısa yoldan (kuş uçuşu) ve etik dışı yöntemlerle üne kavuşmayı hedefleyen, zirvenin hayalini kuran genç bir kadın olan Aslı (Miray Daner)’nın mücadelesi üzerinden anlatılan kuşak çatışması dizinin temel konusu olarak öne çıkıyor.  

Lale Y Kuşağı'nı, Aslı Z Kuşağı'nı temsil eden birer medya mensubudur.

Lale metaforik düzlemde Aslan, Aslı ise kuştur.

Ve Kuş Uçuşu dizisi, kendi içlerinde rekabette olan Aslanlarla, yine kendi içlerinde kıyasıya mücadele eden Kuşların savaşının anlatıldığı özgün konulu bir dizidir diyebiliriz.

Ay Yapım, en iyi bildiği alandan, medyadan, prodüksiyondan hareketle, dizinin iki temel karakteri üzerinden ilişkiler, yeni medya düzenine bakış, etik tavırlar, tercihler ve öncelikleri masaya yatırarak bir fotoğraf çekiyor.

Burada yapımcının nesnel değil öznel bir tavır sergilediğini söylemek mümkün.  Z kuşağı (kuş) hedefe götüren her şeyi mubah görür, makyavelisttir. Y Kuşağı (Aslan) ise idealisttir, doğrucudur, ilkeseldir. Senarist Aslanı idealize ettiğini, taraf tutuğunu daha dizinin girişinde açıkça belli etmektedir.

Genel olarak Ay Yapım’ın dizilerinde insan unsuru daha derinlikli olarak tasarlanır. İnsanı zamandan, mekândan bağımsız düşünmeden, gerçekliği derinleştirerek verir. Fakat Kuş Uçuşu'nda senarist kahramanları maalesef bir karakter olarak değil tip olarak, tek düze, derinliksiz olarak vermiştir. Bu da seyircide yapaylık hissi oluşturmaktadır.

Temel rollerde oyunculuk genel olarak başarılı olsa da, kahramanların derinliksiz tasarlanmış olması maalesef diziyi bir yaz dizi seviyesine indirmektedir.

Genel seyirciden ziyade spesifik bir kitleye hitap eden dizinin senaryosunun çok hızlı ve özensiz yazıldığı izlenimi birçok kişi tarafından dillendirilmektedir. Netflix Türkiye’nin seçiciliğini tartışmaya açan Kuş Uçuşu bu yönüyle,  Ay Yapım’ın sektördeki etki ve etkinliğini kullanmış gibi durmaktadır.

Dizide, Y ve Z kuşağı üzerinden gündeme getirilen çatışma, daha derinlikli, özenli, çok katmanlı bir şekilde işlenmiş olsaydı ortaya görkemli, tüm dünyanın ve daha geniş bir kitlenin dikkatini çeken bir yapım çıkabilirdi. Sanki proje Netflix Türkiye’ye lobi gücüyle kabul ettirilmiş ve senaryo hızlıca ve yüzeysel yazılmış gibi durmaktadır.

Senaryonun bu özensizliği kahramanların yalınkat yaratılmış olmasının yanında, filmde birçok mantık hatasına yol açmıştır. Büyük bir TV kanalına kişilerin ellerini kollarını sallayarak girmesi, başrollerinde Julia Roberts ve George Clooney’nin oynadığı “Para Tuzağı” (Money Monster) filmindeki canlı yayın sırasında stüdyodaki sunucunun rehin alınması sahnesiyle çok benzeşen, konuğun üzerinde silahla canlı yayına katılması, temel motivasyonu belli olan genç bir basın mensubunun TV’deki stajyer seçimlerine davet olmamasına, stajyer kartı bulunmamasına rağmen, şifahi ifadelerle katılması, ismi kayda girmemiş olmasına rağmen rakiplerini ekarte ederek tek stajyer olarak kalması, ünlü bir TV yıldızının evine gittiğinde kapıyı açan yardımcı personelin, evde gerçekleşen üst düzey kavgada içeri dahi girmemesi ve daha sayılamayacak kadar çok mantık hatası, çelişkili durum, Ay Yapım'ın incelikli iş tutuş şekline gölge düşürmüştür. Belki bu dizi ile Netflix Türkiye’nin yapım seçme ve sipariş etme kalitesi tartışmaya açılmıştır diyebiliriz.

Sekiz bölümden oluşan dizide Aslan Lale her yönüyle idealize edilirken, Kuş Aslı’ya ise açıkça tavır alınmaktadır. Bu idealizm Lale’nin şahsında kariyer süreci, haber yapma, kriz anlarında geliştirilen refleksler, sadakat, evlilik ve eski aşk arasındaki hassas dengede evliliği tercih ediş, bu yoğun tempo içinde iyi bir anne, bağışlayıcı, sinirden arındırılmış gerçek ötesi bir şekilde işlenmiştir. Bu boyutuyla Lale gerçekliğini yitirirken, hırsları, tutkusu, kini ve gayr-i ahlaki tutumuyla Aslı daha çok gerçeğe yaklaşmaktadır.

Senarist, Lale’yi hiçbir medya fenomenine nasip olmayacak şekilde, finalde bir halk kahramanına dönüştürmektedir. Filmdeki bu tutum bile senaryoyu gerçeklerden uzak, en azından Türkiye gerçeklerinden kopuk bir hale getirmektedir.

Sonuç olarak, sinematografik olarak başarısız, dar mekâna hapsedilmiş ve yalınkat kahramanların vasat oyunculuğu ve diyaloglardaki yapaylık yüzünden bir sitcoma dönüşen, müzikleri ile pek de başarılı sayılmayacak bir iş olmuş Kuş Uçuşu.

Aslında çok iyi bir malzeme -ticari kaygılarla olmalı- az bütçeli, hızlı, yüzeysel bir senaryo ve vasat bir prodüksiyon ile harcanmış diyebiliriz.

Netflix, son dönemde farklı ve spesifik konuları işleyerek özgün işler yapma motivasyonu izleyicide heyecan oluşturmaya devam ediyor. Ancak bu tip yapımlar bıçak sırtı riskler de taşımaktadır. Çekimleri kısa sürede tamamlanan ve 8 bölümden oluşan Kuş Uçuşu dizisi bu bıçak sırtı sınavdan başarıyla çıkamayan bir dizi olmuş maalesef.

Finali itibariyle ikinci sezona göz kırpan dizinin, muhtemel yeni bölümlerinde Ay Yapım gibi başarılı işler yapmış, sektörün devlerinden birinin yapılan eleştirileri göz önünde bulunduracağını düşünüyor, her şeye rağmen Kuş Uçuşu’nda emek sarf eden herkesin ellerine sağlık diyorum.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER