Bridgerton: Gerçek aşk, her şeyin üstesinden gelir!

Bridgerton: Gerçek aşk, her şeyin üstesinden gelir!
Sevgili RaniniTV takipçileri, bu yazımda sizlere Aralık ayında izleyici karşısına çıkan ve Aralık ayından bu yaza kadar Netflix’in 83 milyonluk bir rekorla en çok izlenen yapımı olan Bridgerton dizisini anlatacağım.
 
Bridgerton; hikayesiyle, senaryosuyla, kostümleriyle, mekanlarıyla ve karakterleriyle dizi kurgusunun her alanında başarıyı ve mükemmelle yakınlığı yakalamış bir dizi. Bu nedenle hala ilk günkü gibi; izlenmeye, konuşulmaya, paylaşılmaya devam ediyor.
 
Bridgerton’un Yaratım ve Oluşum Sürecinde Oldukça Tanınmış İsimler Var!
 
Scandal, Greys Anatomy gibi popüler yapımlardan tanıdığımız Shonda Rhimes ve Chris Van Dusen dizinin yaratıcılığını ve yapımcılığını üstlenen isimler. Yaptıkları işler her zaman konuşulan bu iki isim, Bridgerton’u ekran önüne uyarlarken çok titiz çalıştıklarını ve hep yaptıkları gibi izleyiciyi şaşırtmayı ve büyülemeyi amaçladıklarını dile getiriyorlar.
 
Romantik, Hayalperest ve Fazlasıyla Popüler: Julia Quinn!
 
Amerika’da aşk konulu romanlar deyince ilk akla gelen kadın yazarlardan olan Julia Quinn, New York Times en çok satanlar listesine dokuz kez girmiş ve romanlarıyla birçok ödüle layık görülmüştür. Yazarın aşk temalı birçok kitabı olmasına rağmen ona asıl popülerliği sağlayan kitap serisi hiç şüphesiz Bridgerton olmuştur. Quinn serinin dizi olma sürecini verdiği bir röportajda şu sözlerle anlatıyor:
 
 “Neredeyse tabureden düşüyordum çünkü kimse aşk romanlarını ekrana uyarlamıyordu. İnsanlar bana bu hikâyeyi nasıl sattın diye soruyor, ben de hiçbir şey yapmadım diyorum. Anladığım kadarıyla Shonda’nın (dizinin yaratıcı yapımcısı) tatilde okuyacak kitabı kalmadı ve bir şekilde benimkilerden birine rastladı. Shonda’nın tatil için yeteri kadar kitap götüremediğinden hayatımın sonsuza dek değiştiğini düşünmek çılgınca!”
 
Bridgerton Dizisinin Konusu:
 
“Tanrı’nın birleştirdiklerini, kimsenin ayırması mümkün değildir.”
Yüreğe Söz Geçmiyor, Julia Quinn
 
Londra, kraliyetin ve sezonun en ışıltılı en yoğun günlerinden geçmektedir. Tarihler 1813 yılını gösterirken dönem Regency Dönemi’dir, Londra’da resmi olarak genç kızların “kur yapma ve evlilik sezonu” başlamıştır. Asil soydan gelen ve maddi gücü yüksek olan aileler, evin en büyük kızına en iyi evliliği yaptırmak için büyük bir koşturmacanın içine gireceklerdir. Bu evliliğin amacı sosyetede statü yükseltmek, balodan baloya koşmak ve eş olarak seçilen erkeğin maddi manevi tüm gücünü hayatın her alanında kullanmaktır.

 Londra’nın en tanınan ve en seçkin ailesi olan Bridgerton ve Featherington aileleri de kızlarını evlendirmek için bu yarışa dahil olurlar ama Bridgerton ailesi bu yarışta bir sıfır öndedir. Ailenin büyük kızı Daphne, uzun süren eğitimlerden sonra sosyeteye ve sosyetenin genç erkeklerine takdim edilir. Daphne ışıltılı bir güzelliğe, bakanı hayran edecek bir ışıltıya sahiptir. Güzelliğiyle Kraliçe Charlotte’nin bile dikkatini çeken Daphne, sezonun incisi, sezonun en biricik ve en eşsiz güzelliği olarak hem sarayda hem sosyetede hem de neredeyse tüm Londra’da konuşulur.
 
Daphne’nin bu ilgiden ve hayranlıktan başı dönse de aslında aradığı ve istediği şeyin bu olmadığını fark eder. Entrikaların, oyunların, dedikoduların eksik olmadığı bu evlilik yarışı Daphne’yi hiç alışık olmadığı duyguların içine sokacaktır. Daphne, evlilik koşturmacalarıyla günlerini geçirirken; ailenin diğer üyeleri de başka skandalların ve olayların içine düşerler. Evin en büyüğü olan ve babalarının ölümünden sonra aileyi yönetmek için çabalayıp duran Anthony, ailesine ve soyuna yakışmayan bir aşkın peşine düşerken, evin diğer bir kızı Eloise, evlilikten çok Oxford’ da eğitim alma ve ünlü bir yazar olma hayallerine tutulur. Uzun süredir başka ülkelerde olan Dük Simon Basset’in tekrar Londra’ya dönmesi ise hem Bridgerton ailesi için hem de Londra için yepyeni bir dönemin başlamasına sebep olur.
 
Aşkı Arayan Bir Aşk Hikayesi Nasıl Yazılır? 
 
“Şimdi yarınlarla kıyaslanamaz bile. Yarın da bir sonraki günle kıyaslanamaz. Şu an da ne kadar harika hissetsem de yarınların daha da güzel olacağını biliyorum.”
Daphne Bridgerton
 
Bridgerton ailesinin her şeyiyle mükemmel olmasına gayret ederek yetiştirdikleri kızları Daphne, Bridgerton ailesinin şu sıralarda en gözde ismidir. Gittiği her baloda birçok kontun, erkeğin hatta Kraliçenin yeğeni olan Prusya Prensi’nin bile dikkatini ve ilgisini çeken Daphne, evliliğin ideal bir eş ve birden çok da çocukla sınırlı olması gerektiği düşüncesinin hâkim olduğu bir coğrafyada büyümüştür. Annesi ve babasının aşk evliliği yapmış olması ve birbirlerine uzun senelerden sonra bile hala ilk günkü gibi aşkla ve sevgiyle bakmaları Daphne’nin aşka ve evliliğe olan bakış açısını tamamen değiştirir. Daphne’nin annesi de kızına yüreğinin sesini dinlemesi konusunda hep destek olmaktadır. Daphne en güzel elbiseleri giyip birbirinden parlak mücevherler taksa da bunların gerçek aşkı bulabilmek için yeterli olmayacağını hissine kapılmaktadır. Dük Simon Basset ile sosyeteyi kandırmak için başlayan birliktelikleri zamanla arkadaşlığa sonra da büyük bir aşka dönüşür. Simon ile daha önce hiç hissetmediği duygulara tanık olan Daphne, tüm makul adayları reddedip Dük ile yepyeni bir hayata adım atar.
 
“Hayatı Simon’un etrafında dönmüyordu ama düşüncelerinin kesinlikle onun etrafında dolaştığı aşikardı.”
Julia Quinn, Yüreğe Söz Geçmiyor
 
Hayatı boyunca gerçek aşkı arama yolculuğundan asla vazgeçmeyen Daphne, Simon ile aşkı arayan bir aşk hikayesi yazacağından emin olur ama Simon’un geçmişinden gelen sorunlar, bu iki aşığın evliliklerinde büyük krizlere sebep olur.
 
Bridgerton ailesinin her üyesi gibi istediği ve sevdiği şeyler uğruna çabalamaktan asla vazgeçmeyen Daphne, Simon için ve Simon ile en sonunda bulduğu, kalbinin en derinliklerinde hissettiği bu aşk için sonuna kadar savaşmaktan da asla vazgeçmeyecektir!
 
Gerçek Aşk, Her Şeyin Üstesinden Gelir: Dük Simon Basset!
 
Hasting soyunun temsilcisi olan Dük Simon Basset, onu asla sevmeyen ve evlat olarak kabul etmeyen bir babanın gölgesinde büyümüştür ve mükemmel bir evlat olmayı başaramadığı için babasından sürekli aşağılamalar ve zorbalıklar görmüştür. Annesinin, kendisini doğururken vefat etmiş olması da Simon’un kalbinde derin bir sızı bırakmıştır. Babasına rağmen hayatta bir şeyler başarmaya çalışan Simon; babası gibi olmamak için hayatta asla baba olmamaya yemin etmiştir.
 
“Çocukken o kadar fazla reddedilmişti ki kendini artık sevilmeye değer bulmuyordu ve büyük ihtimalle sevmeyi de bilmiyordu.”
Julia Quinn, Yüreğe Söz Geçmiyor
 
 Daphne ile tanıştıktan sonra hayata daha umutlu bir pencereden bakmayı başaran Simon, geçmişinin karanlığı ile Daphne ile gelen aydınlık arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.
 
Sosyeteye, kurmaca evliliklere ve birbiriyle sadece maddi güç elde etmek için beraber olan çiftlere baktıkça Daphne’ye daha da bağlanan Simon, aydınlığı ve Daphne’yi seçer çünkü aşk her şeyin üstesinden gelir, en içinden çıkılmaz karanlıkların bile!
 
Simon, uzunca bir süre gözlerini dolduran mahmurlukla ona baktı. Beni terk etme diye fısıldarken sesi neredeyse duyulamayacak kadar kısıktı. Simon diyen Daphne’nin de gözleri buğulandı.
 
Lütfen gitme. Herkes gitti, o da gitti. Ben de gittim. Karısının elini kuvvetle sıktı. Sen kal!
Julia Quinn, Yüreğe Söz Geçmiyor
 
Erkek Egemen Bir Toplumda, Kadın Olarak Direnebilmek!
 
Bridgerton dizisinde karakterleri, hikayeleri ve olayları üzerinde tutan diğer bir nokta, Lady Whistledown’s ve onun günlük olarak bastırdığı dedikodu ve haber dergisi Society Paper’s!
 
Lady Whistledown’s bu dergide, Londra’daki her ailenin en bilinmeyen sırlarını ortaya dökerken, dönemin ekonomik şartlarını, evlilik yarışı adı altında genç kızlara uygulanan psikolojik şiddeti, mükemmel görünen evliliklerin aslında ne kadar çirkin ve nahoş temeller üzerine kurulduğunu da gözler önüne seriyor. Kraliçe Charlotte’nin bile kaleminden ve dilinden korktuğu Lady Whistledown’s, erkek egemen bir toplumda hem kadın olarak hem de yazar olarak direnmeye ve ayakta kalmaya çalışıyor. Londra halkının kara kutusu olan Lady Whistledown’s’un gerçek kimliğiyse dizinin son bölümlerinde ortaya çıkıyor, Lady Whistledown’s’un aslında kim olduğunu öğrendikten sonra siz de benim gibi şu sözü söyleyeceksiniz: “Ummadık taş, baş yarar!”
 
Bridgerton Sevenlere Kötü Bir Haberimiz Var!
 
Dizinin bu kadar izlenmesinde ve izleyenlerin aşka bakışının değişmesinde büyük katkısı olan Dük Simon Basset karakteri dizinin ikinci sezonunda yer almayacak!
 
Dizinin resmi hesabından Lady Whistledown’s’un dergisi aracılığıyla izleyicilere duyurulan bu haberi, Dük Simon Basset’e hayat veren; diksiyonuyla, yakışıklılığıyla ve oyunculuğuyla özellikle kadın izleyicilerin gönlünde taht kuran Pege- Jean Poge de doğruladı.
 
Kim Kardashian, Penelope Cruz gibi ünlü isimleri de şaşkına çeviren bu haber birçoğumuz için oldukça üzücü…
 
Bridgerton’un ikinci sezonu, Daphne’nin abisi Anthony Bridgerton’a odaklanacağı için bir tanecik Dük’ümüzü ikinci sezonda göremeyeceğiz ama eminim ki Pege- Jean Page büyük bir kariyer sıçrayışı ve başarısı yakaladığı Bridgerton’a diğer sezonlarda geri dönecektir ve gözümüz de gönlümüz de bu güzellikten uzun süre mahrum kalmayacaktır!
 
Onca Aynı Hayatın İçerisinde, Parıldayan Farklılıklar!
 
Daphne ve Simon’un sosyeteye hatta kraliçeye bile karşı durarak gerçek aşkla kurdukları bu evlilik; onca aynı hayatın içinde parıldayan farklılıklar olmakla kalmayıp, Londra’da kendi yoluna gitmek isteyen genç kızlara ve erkeklere de umut oldu…
 
Aşkın iyileştiren, değiştiren ve dönüştüren tarafına her bölümde tanık olacağınız, gerçek aşkın her şeyin üstesinden gelebileceğini iliklerinize kadar hissedeceğiniz ve kendi yolunuzdan gitmek için cesaret alacağınız Bridgerton dizisini izlemenizi hepinize tavsiye ederim. Ve herkese Daphne ve Simon’unki kadar güzel bir aşk dilerim.
 
Saçmalama derken Daphne, kocasını çenesinden tutup kendine doğru çevirdi. Sen beni üzemezsin.
 
Karısına duyduğu sevgi, Simon’un adeta içinden taşıyordu. Bazen diye mırıldandı, seni öyle çok seviyorum ki bu beni korkutuyor. Eğer sana dünyayı verebilecek olsaydım, verirdim. Biliyorsun değil mi?
Julia Quinn, Yüreğe Söz Geçmiyor



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER