78. Altın Küre Ödülleri'nin adaylarının ardından

78. Altın Küre Ödülleri'nin adaylarının ardından
78. Altın Küre Ödülleri'nin adayları nihayet belli oldu. Salgın nedeniyle ertelemeye gidilen pek çok etkinlikten birisi olan Golden Globes'ta ödül töreni 28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan gece yapılacak. Töreni bir kez daha Amy Poehler ve Tina Fey sunacak. Ancak şimdilik nasıl yapacakları tam belli değil. Muhtemelen Emmy'de olduğu gibi "bir şekilde" işin içinden çıkacaklar.

Açıklamanın ardından birkaç maddeyle kısa kısa yorum/değerlendirme yapmak istedim:

* İlk olarak genel bakarsak. Altın Küre, Emmy'nin aksine yeni dizilere biraz daha fazla şans tanıyan ve sürprizlere daha açık bir tören normalde. Ama bu sefer "sürpriz" kavramına farklı bir hava katmışlar resmen. Sürprizli liste açıklamak "böyle" bir şey olmasa gerek... 

Netflix, 125 adaylığın 42'sini alarak toplamın üçte biri kadar adaylık çıkardı. Bunların 22'si film tarafından, 20'si dizi tarafından geldi. Platformun bir kez daha (hem de uzak ara) zirvede yer alması şaşırtıcı olmasa gerek. Bu adaylıkları ödüle çevirebilecek mi peki? Çünkü Netflix'in bir problemi varsa o da törenlerin sonunda ortaya çıkan asıl tabloyla.
* 6 yıldır kadın yönetmen adayı göremediğimiz Altın Küre'de bu yıl üç kadın yönetmen birden aday oldu: Chloe Zhao, Nomadland; Emerald Fennell,  Promising Young Woman ve Regina King, One Night In Miami. Hatta Selma filmiyle aday olan Ava DuVernay'in ardından Regina King, adaylık kazanan ikinci siyahi kadın yönetmen oldu.

* Mayıs ayında yayın hayatına başlayan HBO Max, The Flight Attendant ve başrol oyuncusu Kaley Cuoco sayesinde ilk adaylıklarını aldı. Diziyi bu kadar sevip aday yapmalarına bir tık şaşırdığımı inkar edemem ama saçma da gelmiyor. İlgi gören bir yapım olduğu aşikar.

* Çifte adaylıklar:

Olivia Colman, The Crown ve The Father sayesinde; Sasha Baron Cohen, The Trial of the Chicago 7 ve Borat 2 sayesinde; Anya Taylor-Joy ise Emma ve The Queen's Gambit sayesinde çift adaylık aldı. Leslie Odom Jr.  hem One Night in Miami filmiyle hem de film için hazırladığı "Speak Now" şarkısı sayesinde ikiledi. Andra Day ise hem The United States vs. Billie Holiday hem de film için hazırladığı "Tigress & Tweed" şarkısıyla iki adaylık kazandı.

Frances McDormand, Emerald Fennell, Chloe Zhao, Trent Reznor ve Atticus Ross da iki adaylık elde eden isimlerden.

* İngiliz hükümetinin ayar vermeye çalıştığı The Crown, 6 adaylık alarak dizilerde zirvede yer aldı. Bu bir yana, asıl Josh O'Connor, Emma Corrin ve Gillian Anderson'ın da es geçilmemesi bence iyi oldu. Helena Bonham Carter ve Olivia Colman ise bonus.

* Altın Küre tarafı Ryan Murphy'ye aşık olabilir mi acaba? Hadi Hollywood sayesinde aday olan Jim Parsons'ı geç. Hem Ratched'i hem de The Prom'u aday yapmak niye? Hatta madem The Prom'u aday yapıyorsun, ne demeye James Corden'ı, yani o filmin en berbat performansını aday yapıyorsun? İlla yapacaksan Meryl Streep'i yap bari.

Eleştirmenlerin yerin dibine soktuğu Hillbilly Elegy filminin oyuncularından Glenn Close'un adaylığı da anlam veremediğim adaylıklardan bir diğeri bu arada. Arada kaynamasın.

* Emmy'nin pek yüz vermediği The Great’i <3 oyuncularıyla birlikte görmüşler sonunda. Apple'ın dizilerinden Ted Lasso'yu atlamamalarına da ayrı sevindim. Tavsiyedir.

Öte yandan Normal People'dan Paul Mescal'ı aday eden Emmy'ye karşılık Altın Küre tarafı Daisy Edgar-Jones'u tercih etmiş. Zaten Emmy'nin ve Altın Küre'nin ortası yok gibi bir şey. Mrs. America dizisiyle ödül alan Uzo Aduba'yı Altın Küre'de pas geçtiler mesela.

The Queen’s Gambit, The Undoing, Unorthodox üçlüsü ya da özellikle Emmy'yi domine etmesiyle de gündem olan Schitt’s Creek adaylıkları şaşırtıcı değil tabii ki. Lovecraft Country'yi sadece ismen görmeleri ise bence iyi oldu. Pek sevemediğim dizilerden birisi açıkçası. Emily in Paris ise Ratched misali "Ne alaka?" tepkisi verdiğim adaylıklardan. Diziyi beğenmediğimden değil, ama Altın Küre'ye aday edilesi olduğu söylenebilir mi? Bence hayır.

Trump döneminin öne çıkan isimlerinden James Comey'in kitabından uyarlanan The Comey Rule'un aldığı adaylıklarda Trump beyin payını (!) inkar edemeyiz herhalde. 

* Matthew Rhys, Jodie Comer ve Jane Levy sempatim olan oyuncular. Adaylıklarını sorgulama taraftarı değilim doğruya doğru. Sevinmeyi tercih edeceğim. Zoey's Extraordinary Playlist dizisi de tavsiyedir bu arada. 

Film tarafında ise bazı büyük topları bir tarafa koyarsak Riz Ahmed (Sound of Metal), Vanessa Kirby (Pieces of a Woman), Andy Samberg (Palm Springs) üçlüsüne ayrı olarak sevindiğimi belirtebilirim. 

* Film adaylıklarının dikkat çeken bir başka tarafı rahmetli Chadwick Boseman'ın Ma Rainey’s Black Bottom filmiyle kazandığı adaylığı ve görünen o ki bunun benzeri Oscar'da da olacak bu gidişle. Hatta ciddi anlamda kazanma şansının olduğunu da düşünürsek bir Heath Ledger durumuyla karşı karşıyayız. Mank filminin senaristi Jack Fincher da öldükten sonra adaylık kazanan diğer isim oldu.
 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER