Jonathan Maberry'nin kaleme aldığı çizgi roman serisinden esinlenilerek hazırlandı. 5 Aralık'ta yayınlanan sezonu 10 bölümden oluşuyor. Henüz ikinci sezonuyla ilgili haber yok. Son olarak The Vampire Diaries'de yer alan Ian Somerhalder'in başını çektiği kadroda Adrian Holmes, Laura Vandervoort, Jacky Lai, Kyle Breitkopf ve Peter Outerbridge de yer alıyor.

Dr. Luther Swann ve en yakın arkadaşı Michael Fayne'in de bulunduğu ufak bir araştırma grubu buzullarda çalışırken eski ve bilinmedik bir virüse maruz kalırlar. Bu virüs Luther'de etki yapmazken Fayne ve diğerlerini etkiler, salgın tehlikesi doğar. 

Fayne, virüsün vücudunu etkilemeye başlamasıyla vampir olmaya doğru evrilir. Hükümet ise ne oldukları henüz bilmedikleri bu durumu kontrol altına almak için adım atmaya kalkar.

Fayne'in hükümetin kendisini 'durdurma' çabasına karşı hamlesi Blood isimli kendi grubunu kurmak olunca bu durum insanlıkla vampir türü arasında çıkabilecek muhtemel bir savaş karmaşasını doğurur. Luther da tabii ki bu durumun ortasında kalıyor ve düzeltmenin yollarını arıyor.

V-Wars'u izlemeye devam ediyorum, şimdilik sezonu yarıladım. Ian Somerhalder'in bir vampir dizisinden bir diğerine geçmesine gerek var mıydı tartışılır ama biraz bundan gelme bir merakla, biraz da denk geldikçe vampir dizilerini denediğimden bakayım dedim.

Kalan yarısını da izlemeyi planlıyorum ama ilk yarısında olanlar pek de ilgimi çekmedi desem olur. Zaten ya savaşan ya sevişen ya da ikisini birden yapanların hikayesini izliyoruz bilmem kaç yıldır. İnsanların veya vampirlerin tarafını ayrı ayrı ve pek de fena olmayan bir şekilde ele alıyorlar aslında. Ama açıkçası gayet klasik bir dizi ve türe yeni bir şey getirmiyor. Bundan daha iyisi kesinlikle var ki inanın, ben o listeye The Vampire Diaries'i de yazarım. Dolayısıyla bölümleri izlemesi zor olmadı ama olup bitenler peşinden sürükleyici de olmadı. Umarım ikinci yarıda daha iyi oluyordur...

Bir başka tarafı benim hala karşımda Damon Salvatore varmış gibi gelmesi. Bir ara The Vampire Diaries'den sahneler izlesem daha mı mantıklı olur diye düşündüğüm bile oldu. Luther'ın Damon gibi serseri tipli olduğu falan yok bu arada, durum daha çok rolün Ian'ın üstüne yapışmasından gelen bir karmaşa. Adam burada ne eksik ne fazla, gerekeni gerektiği kadarıyla yapıyor ama tonlamalar falan derken Damon insan olup değişim geçirmiş de karşında o var gibi geliyor. 

V-Wars'un kurduğu vampir dünyasıyla benim aklıma The Strain'i getirdiği oldu. Onu severek izleyen belki bunu da sever ama şu var ki ben onu yaklaşık iki sezon kadar izleyebilmiştim. Bakalım daha neler olacak.