Netflix'in 190 farklı ülke ile imtihanı

Netflix'in 190 farklı ülke ile imtihanı
İki gün önce yayına giren "Netflix'in başka problemleri de var" başlıklı yazıda Netflix'in önündeki problemler arasında RTÜK'ün getirdiği yeni düzenlemenin pek de öncelikli olmadığından ve diğer problemlerinden bahsetmiştim.

Daha farklı problemleri olsa da 190 farklı ülkede hizmet veriyor olmasının getirdiği bir yük de var üzerinde elbette. Yakın zaman öncesine kadar Netflix, yayınladığı içeriklere gelen eleştirileri ya yok sayar ya da arkasına dururdu. Sektörde yeni bir kuruluş olmaktan endüstri liderliğine hızlı bir şekilde evrildiğinden bunu devam ettirmesi gün geçtikçe zor hale geldi. Hatta bu da büyük pek çok şirketin de başına geldiği üzere bir diğer problemi oldu. Özellikle de konu çocuklara ve gençlere kaydığı vakitlerde.

Bu zamana kadar gündemi işgal eden bazı örnekleri gündeme getirmiş olayım:

* 13 Reasons Why'ın 1. sezon finalindeki intihar sahnesi. Global çaptaki ilk ve en büyük problemi olarak yerini koruyor. İki sene önce sahnenin arkasında durmuş ama üstündeki sorumlulukların bilincinde olduğundan bahsetmişti.

Dizinin bölümlerinin öncesine hassas içerik barındırdığına dair bazı uyarılar kondu. İntihar konusunda gerekli desteğin alınmasıyla ilgili yönlendirmeler yaptı. Birkaç gün önce, yani iki yılın ardından sahnede değişikliğe gidildiğinin haberi geldi.

Hikayesi 1980'li yıllarda geçen Stranger Things'in sigara sahnelerinde gelen eleştirlerin ardından azaltmaya gidildi.

* Yerel içeriklerdeki sorunlar da ayrı. Arapça dilindeki ilk dizisi Jinn'de kadın bir karakterin iki farklı erkeği öpmesi nedeniyle Lübnan'da dizinin yasaklanmasını isteyenler oldu. Brezilya'da gerçek bir skandaldan esinlenilerek hazırlanan The Mechanism dizisi politikacılardan çeşitli tepkiler aldı.

Fauda konusunda kimseye yaranabilmiş değil. Filistin destekçileri İsrailli komandoları sempatik gösterdiği için, İsrail destekçileri ise Filistinli teröristleri sempatik gösterdiği için tepki gösterdi.

* Eleştirinin yanı sıra sansürün onu takip etmesini de atlamamak lazım. Suudi Arabistan, Hasan Minhaj'ın Patriot Act isimli şovundaki bir bölümün yasaklanmasını talep etti. Nedeni Suudi Prens Mohammed bin Salman'ın Cemal Kaşıkçı'nın ölümüyle alakalı muhtemel ilgisine dokundurması. Netflix, bölümü Suudi Arabastan içinde kaldırdı.

Ve bu yazıya kaynak olan The Hollywood Reporter'ın da atlamadığı üzere Türkiye'deki RTÜK düzenlemesi! Ondan biraz önce de çocuklara yönelik bir içerikte iki genç kızın öpüşmesi gündem olmuştu. Halkımız daha platformdaki eşcinselliğin yer aldığı içerikleri bile hazmedemedi üstelik...

* "Hassas" içerik konusu veya neyin skandal olup olmadığı ülkeden ülkeye oldukça değişiyor haliyle.

İtalyan yapımı Baby dizisi cinsel tacizi güzellediği iddiasıyla bizzat A.B.D.'de eleştiri konusu oldu. Gençler arası intiharın yüksek olduğu Yeni Zelanda, 13 Reasons Why sonrası "RP18" adında yeni bir sansür kategorisi getirdi. Halbuki dizi 16+ olarak yayınlanıyor. Singapur'da uyuşturucu kullanımını güzelleyen yapımlar yasaklanıyor.

Peki, bu problemler rakiplerinde yok mu? Elbette var. Ama hem bu kadar çok değil, hem de bu konularda ismi öncelikli gündem konusu olduğundan adı çıkmış desek olur. Hatta bununla ilgili bir örnek de vermiş olayım:

* Return to Order diye bir Hristiyan grup Amazon'un roman uyarlaması dizisi Good Omens yayından kaldırılsın diye imza kampanyası başlattı internette. Konusu ve tarzından dolayı. Hatta gündem olana kadar 20 bin imzayı da geçmişti. Ama grup kampanyayı diziyi yayınlayan Amazon'a hitaben değil de sanki yayıncısı oymuş gibi Netflix‘e hitaben açmıştı. Amazon, Neil Gaiman ve hatta bizzat Netflix durumla dalga geçti.

Netflix'in gün geçtikçe az ya da çok büyüyor olması hizmet verdiği 190 ülkede 190 farklı düzenlemeyle uğraşması, 190 farklı kültürel hassaslıkla yüz yüze gelmesi demek. Enders Analysis'ten Claire Enders THR'ye yaptığı açıklamada bir adım ileriye götürüp 2020'de İngiltere'deki ulusal kanal Channel 4'dan daha büyük hale gelmesi beklenen Netflix'in elbet ülkedeki her ulusal/kablolu kanalla benzer düzenlemelere maruz kalacağını belirtiyor.

Bizim gittiğimiz yolun da zaten ne olduğu belli değil. Anlayacağınız üzere "Herkes için her şey" olmak ne yazık ki o kadar kolay değil.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER