Bizim Hikaye: RahDen'de bu hafta; Uzlaşmaz iki kalp

Bizim Hikaye: RahDen'de bu hafta; Uzlaşmaz iki kalp
Bir bölümü daha geride bıraktık RahDen’de. Nicelik olarak tatmin etmese de, nitelik olarak oldukça doyurucu bir bölümü hem de. Çünkü bu bölüm pek çok anlatıcımız vardı aslında. Yeri geldi birbirine acıyla bakan iki çift göz oldu bizlere bu bölümü anlatan. Biraz kırgın…Çokça küskün… Yeri geldi, ağlamamak için direnen bir kız çocuğunun titreyen sesi oldu bizlere haykıran. Canı yanan. Canı çok yanan. Yeri geldiğindeyse kalbi paramparça edilen bir adamın tebessümünde gizlendi bu hikâyeyi anlatan. Aşksızlıktan nefessiz kalmış bir adam. Ama en çok da… En çok da yaralarını yarıştıran uzlaşmaz iki kalpti bizlere anlatan. “Elveda, sevgilim.” diyen, ardına bakmadan giden…
 
Rahmet’i bir zamanlar Deniz’e sarılarak yattığı yatakta tek başına boş bira şişeleriyle yatarken bulduk. Denizle onca anının -ki bu 15 günde o evde ne günahlar döndüğüyle, ne muhallebiler kaşıklandığıyla ilgili ilginç teoriler hala mevcut durumda- olduğu o evde kalmaya devam etmek kim bilir neler hissettirmiştir be sana Rahmet. :(
 
“Ne oluyor oğlum anlatsana.”

“Âşık oldum oğlum işte. Ne yapayım? Aldı beni böyle bütün hücrelerine kadar, sonra da terk etti gitti. Bittim yani.” Off… Off… Rahmet ben sana bu bölüm çok üzüldüm. Sen ne kadar güzel âşık olmuşsun bu kıza ya. Duygusal zekân geri meri ama bu nasıl sevmektir böyle? Bu nasıl bir aşk tanımıdır? Sana kıyamadım bu bölüm. Sorry Queen, bu bölüm erkek tarafıyım. Filiz ve Barış için bile birbirlerine âşık olmalarının yettiğini söyleyen Rahmet, aşk sana ne yapmış böyle?

“Niye?”

“Eğleniyormuş. Ben biliyordum böyle olacağını da.” Deniz’den kaçmak için neler yapmadın ki? Başımıza bir kanatlı bile sardın bu yüzden. Sana aslında çok kızıyordum bu kadar korkak olduğun için ama kızgınlığım uçtu, gitti. Deniz’in erkeklerle nasıl oynadığını, nasıl kullanıp attığını gören Rahmet kendini onlardan biri olarak görüyor şu an. Onun eğlencelerinden birisi olarak… Âşık olduğu kadının. Ve bu gerçekten çok can yakıcı. Derin’in söyledikleriyle Deniz’in onu hiçbir şey demeden diğer herkese yaptığı gibi bırakıp gitmesi birleşince şu an için aksini düşünmesi pek olası değil zaten. Tolga örneği var en canlı yaşadığı. Deniz’in ona âşık olduğunu, âşık olabileceğini düşünmedi hiç. Utanmazlıklarla dolu o 15 güne rağmen. O 15 günde birbirlerine ne kadar teslim olduklarını bilemiyoruz. Ne yaşadılar, ne oldu? ‘Su bitti(öpücük)’ yazacak evreye ne ara geldiler? Ne yaşadılar o 15 gün Allah aşkına söyleyin bizlere. Muhallebi kaşıkladılarsa da gösterin. En nihayetinde her çiftin bir muhallebi kaşıklayışı var. Görelim onu. :) Herkesin muhallebisine kimse karışamaz! Ahlaksız, edepsiz, terbiyesiz bir çift. Günah, günah. Cehennemde cızbız köfte olun da görelim sizleri.
 
“O sarışına da bulaşma ha. Öldürür o adamı.”

“Öldürdü zaten.”  Aşksızlıktan nefessiz kalmış bir adamdı bunları söyleyen. Âşık olduğu kadın tarafından nefessiz bırakılan. She is a Killer Queen…
 
Yaşadığı son hayal kırıklığından sonra hayal kurmaktan korkan bu adam bu sefer ablası için, belki de kendisi için tekrardan matematiğe tutunmaya karar verdi. Çok da iyi yaptı. Ben daha zamanı var diye düşünüyordum ama kendini babasının yoluna vermesindense bu yol çok daha hayırlı. Üzülürüm Rahmet, yapma.
 
İnsan her zaman iyisini bulamıyor. Değil mi Tolgacığım? Niye ayrılmıştım ben senden?”
“E yeter ama Deniz ya. İnsanların duygularına biraz saygın olsun.”
 
İnsanların duygularına saygısı olan kız, kendi bencilliği ve kıskançlığı için Deniz’in Rahmet’ten ayrılmasını istediğini söylüyordu. İlginçti. Birdi. Vakaydı. Tatlım sen neden bu kadar tutarsızsın? Sen Rahmet’in duygularına saygı gösterdin mi? Deniz’in dolan gözlerinden fışkıran duygularına saygı gösterdin mi? Söylediğimiz şeyleri uygulayalım biraz.
 
“Merhaba dediğinize âşık oldum falan sanıyorsunuz. Sizin iki zırlayıp sonra unuttuğunuz şeye moralimi bozarak yoramayacağım kendimi.”
 
Deniz’in kendine inkârı aslında tüm bu söyledikleri. Kendini kandırma çabaları. Kendine söylüyor aslında tüm bunları. Bu bir monolog. Rahmetle ayrılmasının da diğer herkesle ayrılması gibi bir şey olduğuna kendini inandırmaya çalışıyor. Aklı ona ‘Diğer herkes gibi eğlendin işte, bitti, gitti.’ derken kalbi çok başka bir şey söylüyor. ‘Bu sefer ters bir şeyler var. Bu seferki diğerleri gibi değil.’ İlk defa başına böyle bir şey gelen Deniz ne yapacağını bilmiyor. İnatla eğlendim vurgusu, ayrıldım vurgusu…Derinlere değil, kendine diyor aslında ‘Sen aşık falan olmadın, öyle bir hata yapmadın.’ diye. Ah be Queen…
 
Bu bölümün en beğendiğin sahnesi ne diye sorsalar- kimse sormuyordu- kesinlikle iki çift gözün aynı acıyla birbirlerinden habersiz attığı bakışlar derdim. Bölümün en hüzünlü sahnesi. Sessizliklerdeki hüzün bu. Dünyanın en can yakıcı hüznü. Aşk bir olma hali diyoruz ya hep. O gözlerde gördüğümüz şeyin aynılığıydı aşkı bir olma hali kılan. Birbirinin yansıması olan bu bakışlar… Önce Rahmet gördü Deniz’i. O kısacık bir andaki duraksamaya kim bilir ne çok hayal kırıklığı sığdırdı. O 15 gün gözünün önünden geçmiştir mesela ilk bakışta. Onu ilk kez öptüğü o parti, yedikleri yanık makarna ve asla öğrenemediğimiz muhallebi kaşıklama seansları… İlk bakışta bunlar geçmiş olabilir. Ama ya o son bakışta? Başını çevirip gitmeden önceki öfkesi, kırgınlığı, hayal kırıklığı… Ne sığdırmıştır sence ona? Belki aklına o sahilde yaptığı yürüyüşten sonra o eve tek başına gitmesi gelmiştir. Tek başına uyuduğu o yatak gelmiştir belki de… Ama belki de… Belki de âşık olduğu bu kadın için eğlencelerinden sadece birisi olduğu gelmiştir. Oynadığı oyuncaklardan sıkılıp bir kenara fırlatmaya alışmış bu kız çocuğunun yenisi gelene kadar oynadığı ve sonra diğerleri gibi bir kenara fırlattığı bir oyuncak sadece. Onun hevesini aldığı bir oyuncak.
 
Tutarlılık konusunda Queen gibi olacaksın hayatta. Ne güzel takmıştın kendine karşı o maskeyi. Ne güzel inandırmaya çalışıyordun oysa kendini. Ne oldu Deniz? Rahmet’i yürürken görmen bile yetti gerçek senin ortaya çıkmasına. Ne vardı acaba bu bakışlarda? E takılıyordunuz ama siz işte. Âşık olmak gibi bir hata da yapmazdın sen. Pişmanlık? Özlem? Acı? Rahmet’e aşık bir Deniz Çelik vardı orda.
 
Çok güzel çekilmiş ve oynanmış sahne ya. Bayıldım!
 
Derin’in Deniz’in Rahmet’e bakışlarını gördüğünü sen de fark ettin mi? Ne çıkacak bakalım altından. Cik cik cik…
 
Rahmet matematik hocasının yanına gitti, asistanlıkla birlikte maaşı da kaptı. Win- win olayı, miss.
 
“Senin ne işin var mantık dersinde Deniz ya?” Yüzünde oluşan o hafif tebessüm ne öyle? Gönlümü her bir hareketinle bambaşka bir açıdan fethettin Rahmet bu bölüm. Bunca şeyden sonra yüzdeki o tebessüm aşkın pandomimi.
 
Sınıfa girince telefonla oynayan Deniz’e atılan kısa bakış. Hafif bir derin nefes, gözlerini yumma…
 
“Rahmet sen kağıtları dağıtabilirsin.”
 
“Rahmet, yeni asistanım.” Queen’in yüzündeki mutluluk… Orda bir hademe var uzakta, o hademe benim hadememdir, gitmesek de, görmesek de… Kafasını gömdüğü yerden çıkarmasının verdiği sevinç mi bu Deniz Hanım? Saçını düzeltmesi peki hemen?
 
Normalde dizilerde kadınların kıskançlık sahnelerinden pek hoşlanan biri değilim. Çünkü o sahneler kadın karakteri aşağılamaktan, küçük düşürmekten öteye gidemiyor genelde. Hiç itiraz falan etme. Erkek kadını kıskandırır, kıskandırmak için kullandığı kadın esas kızı aşağılar, erkek bıyık altı güler, özellikle diğer kadınla yakınlaşır, leş leş işler. Aman ne hayal gücü, ne vizyon, bravo! Çok düşünüyor muyuz bu sahneleri? Düşünüyorsunuz, öyleyse yoksunuz.
 
Ama burada çok ayarında yazılmıştı. Çok güzel yazılmış ve oynanmıştı. Bölümün en eğlenceli sahnesi de burasıydı.
 
 “Valla ben bundan sonra ders kaçırmam hocam söyleyeyim.” Deniz’in bakışları, hırsla kâğıdı alışı. Kıskanıyor musun acaba?
 
Gözlerini Rahmet’e dikiyor kendisini görsün diye. Rahmet bunu takmayıp ilerliyor. Queen bozuluyor biraz. Yanından tekrar geçerken meslek lisesi önü laf atma styla iletişim kurmaya çalışıyor.
 
“Yok artık.”
“Hayat.”
“Öyle.”
“Öyle”
 
Rahmet’in sesindeki kırgınlık… Rahmet sanki her an kendini bırakacak gibisin ama sen ya. Biraz daha konuşsan sanki yine tutkulu, öfkeli, hayran bakacaksın gibi. Sahi, şu an nasıl bakıyorsun?

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER