Taban tabana zıt olduğunuz bir insanı hayatta tutmanız istenirse ne yaparsınız? Hele de işiniz buysa.
BBC One kanalı karşımıza bu sorunun cevabını ekrana getiren bir dramayla geldi. Bodyguard, şimdiye kadar üç bölümü çıkan bir dizi. İlk sezonu altı bölüm sürecek ki İngiliz dizileri de zaten bildiğiniz gibi aşağı yukarı bu kadar sürüyor. Projenin başrollerinde ise Richard Madden ile Keeley Hawes yer almakta.
Peki, konusu?
David Budd polis çavuşu olarak çalışan, bir dönem asker olarak da görev yapmış bir adam. Savaş zamanından kalma bazı sorunları var, bu durum evliliğini de etkilemiş ve eşiyle ayrılar. Henüz boşanmamışlar ve iki çocukları var. Böyle bir durumdayken David'in kendisini bir terör saldırısı girişiminin ortasında bulmasına şahit oluyoruz. Hatta giriş bölümünün buna ayrılan ilk 20 dakikası bana kalırsa çok iyi yönetilen ve oynanan bir dilim olmuş. Bu sayede içine girdikten sonra devamını daha kolay izliyorsunuz.
David'in olaydaki pozitif rolü göze çarpınca büyük bir 'terfi' alıyor ve yeni birime atanıyor. Yeni görevi ise İçişleri Bakanı'nın özel koruması olmak. Julia Montague, güçlü ve hırslı bir profil çizmesiyle öne çıkan bir siyasetçi. Sivri dilli olmaktan ve görüşlerini dobraca açıklamaktan kaçınmayan da birisi. Buraya kadar esasında her şey yolunda. Hikayeyi başlatan asıl nokta yeni göreve başlaması zaten.
David'in ülkeye, insanlığa veya en basitinden savaşa dair görüşleriyle Julia'nınkilerin aynı olduğunu pek de söyleyemeyiz. Örneğin savaşın insanlığa neler mal olduğuna tanık olan David'in aksine Julia şimdiye kadar ülkesinin girdiği savaşlara karşı destekleyici görüşlerde bulunmuş. Üstelik Julia'nin kafasındakileri uygulamaya hız kesmeden devam etmesi durumu hiç de kolaylaştırmıyor. Kendisine olan tehditlerin, hatta girişimlerin artması David'in görevini zorlaştırırken ve diziye çok iyi aksiyon sahneleri kazandırırken bir yandan da tabiri caizse savunmadığı görüşlerin hayatta kalması için elinden geleni yapışına tanık oluyoruz.
Bu sırada Julia'nın ve David'in fikri çatışmasını da esirgemiyorlar. Hatta ara ara hangisinin diğer tarafa kayacağını veya kontrolü kaybedeceğini merak ediyorum ben mesela izlerken. Tüm bunları yaparken politikaya fazla bulaşmayıp dozunda tutmaları, iki karakterin arasında neler olacak merakını devam ettirebilmeleri ise Bodyguard'ın bir başka artısı. Kadrosunun hakkını da vermek lazım açıkçası, hikayesini beklediğimden iyi destekledi. İkisinin de duyguyu vermesi bir tarafa Richard Madden'ın aksanına da ayrı bir parentez açmak lazım. Vay be oluyorum her seferinde.
Şimdilik üç bölümü yayınlansa da dizi son dönemin favori projelerinden biri haline geldi bile. Reyting olarak İngiltere'de bu yılki en iyi drama açılışını yaptığından bahsetmiş olayım. Dolayısıyla büyük bir ihtimalle gelecek sezon onayını alması zor olmayacak. Ayrıca Keeley Hawes'in rol için kendisinden ilham aldım dediği İngiltere'nin eski kadın İçişleri Bakanı Amber Rudd'ın deneyip beğendiğini belirten açıklaması da diziyi öne çıkaran bir durum oldu.
Bodyguard genel olarak olarak böyle bir dizi işte. Tavsiyedir.