İlk Öpücük: Sevgi emek ister

İlk Öpücük: Sevgi emek ister
"Bir insanın tüm izleyeceği filmler aynı vakitte mi vizyona girer?" diye sektöre sitem ederek başlıyorum yazıma. Gerçekten yeni sezon benim için hızlı başladı. İzlemek istediğim daha bir sürü film var. Fakat ilk sırayı fragmanlarıyla beni kendine çeken İlk Öpücük’e verdim.

İlk Öpücük yönetmenliğini Murat Onbul'un yaptığı başrollerinde Murat Yıldırım ve Özge Gürel’in olduğu, senaryosu Çağlar Yurt’a emanet olan yasal bir Hollywood filmi yani “50 First Kiss" uyarlaması.

Film geçirdiği kaza ile birlikte hafızası o günle sınırlı kalan Bahar Öğretmen (Özge Gürel) ile profesyonel çapķın veteriner Hakan (Murat Yıldırım)’ın bir cafede karşılaşmalarıyla başlayan, fedakarlık üzerine kurulu olmasına rağmen eğlenceli hatta bir o kadar da hüzünlü başk hikayesi. Konu orijinal filmi izlemeyenler için ilginç ama benim gibi orijinalini bilenler için de cezbedici olacak kadar naif bir uyarlama olmuş. Nasıl anlatmışlar, nasıl yorumlamışlar, neler katmışlar gibi bir sürü sorunun cevabını almak için de gittim biraz. Neticede ülke sınırları içinde aynı hikayeleri tekrar tekrar zevkle izleyen insanlarız. Önemli olan üslup. İyi ki de gitmişim. Uyarlamayı gayet başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Bizim hikâyemizmiş hissiyatıyla izleyebilmek çok mutlu etti. Çağlar Yurt'un kalemi dedikleri kadar varmış.

Öncelikle mekanlara bayıldım. Şehrin içinde yaşayan ve iki ağaç görmeye hasret kalmış bir insan olarak huzur verdi Trilye ve Mudanya sokakları. Ve tabii bu mekanları çok samimi dille anlatan bir reji de vardı. Bahar ev çok başarılıydı. Ne kaa güzel dekorlar, ne kaa güzel ev. Masal gibi...

Tam gözler dolacakken gülme krizine sokan rengarenk bir film olmuş. Ve bu iki ana temayı da göğüsleyen çok başarılı oyunculuklar izledim. Komedi yanını, bu alanda ilk defa izlediğim Murat Yıldırım götürmüş. Beklentimin çok çok üstünde ve başarılıydı performansı. 

Filmin duygusal sahnelerini ise Özge Gürel alıp götürmüş. Tüm samimiyetimle söylüyorum; duru güzelliği, güzel gülüşü ile görsel bir şölen vermesinin yanı sıra çok temiz bir iş çıkarmış. Su gibi aktı oyunu. Bahar'ın o gel-gitlerini, her daim içinde olan o sıkışmışlık hissiyatını o kadar güzel geçirdi... İlk filmi olmasına rağmen gayet başarılı buldum. Yolu açık olsun bundan sonrasında. Ayrıca unutmadan Murat Yıldırım ve Özge Gürel'in uyumlarını da aşırı beğendim. Malum, Murat Yıldırım yaşlanmıyor, ikisini bir dizide uzun soluklu izleyebiliriz umuyorum.

Hayrettin ve Beyti Engin... İkisi de filmin komedi yanını çok güzel desteklemiş. Beyti Engin'in oyunculuk performansını takdir etmek bana düşmez ama karakteri çok komikti, çok güldüm. Hayrettin ise o kadar doğaldı ki hiç zorlama güldürmedi katıla katıla güldük salon olarak. İyi ki Necati olmuş yoksa eksik kalırmış filmin bir yanı o derece. Onca espri boşa gitseydi çok üzülürdüm.

Böyle işte. İlk Öpücük naif bir aşk hikayesi özünde. Film boyunca aşk için neleri göze alırsın, nelerini feda edersin ya da Hakan'ın yerinde ben olsam yapabilir miydim bu fedakarlığı sorularını çokça sordum kendime. Ben kendimi ödüllendirip İlk Öpücük’e gitmeyi tercih ettim. Sizler de kafanızı çok yormadan güzel duygular hissedebileceğiniz, çokça güleceğiniz bu filme gidebilirsiniz dilerseniz.

En sevdiğim sahneyi ise buraya yazmıyorum, sürprizi kaçmasın diye. İzler ve paylaşmak isterseniz yoruma bekliyorum. 

İyi seyirler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER