Gül anne cidden ajan çıktı
başımıza. Ne tatlış bir ajan o öyle. Öyle ajana can kurban be. Bu pasta fırını
işi bana baya ciddileşecekmiş gibi geldi dün. Gül anne Savaş ve Meryem ikilisi
için istemeden çok fazla şey yapacak gibi duruyor. Bir kere Gül annenin
Meryem’i sevmesi Savaş için bence çok önemli bir detay. Yani anneciğimize çok
iş düşüyor SavMer fanlarına duyurulur. Tabi diğer gelinini de sevecektir.
Ayrıca Savaş’ta Meryem’in pastalarının tadına baksa hiç fena olmaz. Bir gün
ikisinin fırına girip birbirlerini yakmadan bir şeyler yaptığını görmek
istiyorum. Çok romantik bir sahne olurdu. Hatta tahinli çöreği Savaş’ın çok
seviyor olma ihtimali olabilir mi acaba? Bunu da yakında anlarız.
Nihayet sorgulayan Meryem
karşınızda. Rest çeken Meryem’i de haftaya yazımda yazacağım. İnşallah fragman
bizi o konuda yanıltmaz. Bu Oktay’ın pişkin pişkin hareketleri, Meryem’e ayak
üstünde söylediği bin bir yalanla kendini aklama çabalarından sıkıldım artık.
Savaş’ın Oktay’ın bu yüzünü görmesi çok büyük avantaj. Bu konuda inşallah
Meryem’e daha da yardım edebilir bu konuda.
Yandı buralar dedirten şu bakışma
sahnelerinden bahsetmezsem sahnenin hakkını yemiş olurum sanki. Bir de
sekretere kendinden emin bir şekilde ‘’Meryem Akça gelince odama yönlendirin’’
demesi yok mu. Sen çok fenasın Savaş. Çok. Meryem’in Oktay’a değil ona
inanmasını istiyor. Savaş Meryem’den artık intikam almak istemiyor. Onun
yapmadığından o kadar emin ki. Bunun uzatılmaması çok güzel bir dokunuş olmuş
senaryo açısından. Ayrıca Yurdal Beyin ‘’Kızı Turan’ın evine girmek için
kullanıyor.’’ detayını Savaş’a söylemesi çok isabet oldu.
Peki bu Meryem’in mazlum hali ne
olacak derken işte karşınızda Selma. ‘’Artık yalnız değilsin kızım.’’. Yaşasın
çıktı bizim deli kadın. Tam da yakın arkadaş arıyorlardı iş yeri için. Güzel
bir bağlama olmuş. Bu süreçte Meryem o kadar yalnız bir kadın oldu ki. Onun
yanında olacak, evini açacak biri olması ve bunun Selma olması çok güzel olmuş.
Selma’nın ona ablalık yapacağını düşünüyorum. Hatta SavMercilere buradan bir
hayal sahnesi bırakayım. Düşünün Selma, Savaş ve Meryem’in konuşma ya da
bakışma anına yani bir şeylerine şahit oluyor. Akşam Meryem’le konuşurken ‘’İş
işten geçmiş aşk düşmüş zaten. Bu o çocuk değil mi?’’ diyor. Neyse hadi sustum.
Sahneleri bekleyelim. Sonra hayaller olmayınca üzülürüz.

Artık yavaş yavaş yazıyı
sonlandırmaya başlıyorum. Son dakikalara değinelim. Son yarım saat efsaneydi.
Çok hızlı ve heyecanlıydı ancak Oktay’ın eve girdiği gibi odaları dolaşıp
USB’ye kopyalamaya çalışması biraz olmamıştı. Bir anda yapılacak bir şey değil
arkadaşlar bu. Zaten USB’de bilgisayarda kaldı. Ne olacak onu da bilmiyoruz
ancak Turan gibi bir adam bence asıl belgeleri bilgisayarında taşımıyordur hatta
taşımamalı diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz? İlerleyen bölümler gösterecek
bunu. Peki arkadaşlar o son sahnenin mükemmelliği neydi? ‘’Savaş en başından
beri haklıydı.’’. Ne yalan söyleyeyim bir ara Turan sırf Yurdal’ın oğlu diye
Savaş istediğini alamasın diye Oktay’ı koruyacak sanmıştım ama sandığım şey
olmadı ve Oktay, Savaş’a karşı bu konuda yenildi –inşallah her konuda
yenilecek-. Asıl SavMer bundan sonra başlayacak ve bizi bizden alacak.
Fragmanda bunun sinyalini de aldık. Biz Meryem sevdalıları bu haftayı çok
severek kapadık. Haftaya bayram sonrası bayram hediyesi olarak şeker gibi bir
bölüm bekliyoruz diyerek yazımı sonlandırıyorum. Seviyorum sizi.