Ona bir şeyler ispatlamak ya da onu korumaya çalışmak bir şeylerin başlangıcı değil midir acaba? Meryem yeni bölümüyle adeta esti gürledi ve 12’den vurduğu son sahnesiyle hikayeyi çok farklı bir yere taşımaya başladı. Seyircilerin de görmek istediği hareketler gelecek bölüm ve sonrasında bize sunulmaya başlanacak. Ama önce son bölümün üstünden geçmekte fayda var. Gelin bir bakalım neler yaşattı dün gece Meryem bize.
Fragmandan zaten odadan Beliz’in çıkacağı çok bariz bir şekilde anlaşılıyordu. Beklediğimiz gibi de oldu. Bu kadının da bu adam için kendini soktuğu durumları şaşkınlıkla izliyorum. Çünkü Oktay’ın pek sevilebilir bir tarafı yok. Nasıl bir aşksa. Helal valla! Meryem’in bu yalana körü körüne inanmamasını görmek karakterimizde minik değişiklikler olduğunun göstergesi. Meryem nihayet Oktay’ı sorgulamaya başlıyor. İşte bu noktada dizi yeni bir soluk kazanıyor. Oktay’ın daha ne kadar ileri gidebileceği ise çok büyük bir merak konusu.
Dün akşamki bölüm sonrasında Derin ve Oktay arasında acaba ilerleyen bölümlerde bir şey olabilir mi diye düşünmekten kendimi alamadım. Malum orijinalinde böyle minik bir detay vardı ama onda da Beliz karakteri yoktu. Derin hakkında dizinin gidişatını etkileyecek bir konuya değinmek istediğim için bu konuyu şimdilik askıya alıyorum. Ama aklımızın bir köşesinde de bu ikili ilişki bulunsun derim. Her yazımda her eleştirimde belirttiğim bir tez vardı. Bu bölüm bu tezim bir kere daha kanıtlandı. Tezimin adı ‘’melek görünümlü şeytan’’. Kötü karakterler en başından kötü olarak verilirse bir şey olduğu zaman zaten direk ‘’aa o yapmıştır’’ diyerek gözler onlara çevrilir. Ama bir de Derin gibi karakterlerimiz var. Dışarıya –özellikle Savaş’a- kendini melek gibi gösterdiği için asla kendilerinden şüphelenilmiyor. Savaş mı? Hiiç şüphelenmiyor beyefendi. Hele ofis sahnesinde beş saniyelik bir delirme yaşadım. İyi ki Güçlü gelip böldü. Bizimki Derin’e Turan Beylere gideceğim, savcıyla ilgili bir şey var deseydi hadi bakalım sar başa olacaktı. Ayrıca Meryem’e Yurdal Bey’in yalan söylemesinin de sebebi bu kadın. Yani en can alıcı noktalarda yapacağını yapıp bizi delirtiyor. Derin daha çok iş açacakmış gibi duruyor herkesin başına. Açelya Topaloğlu’nun da röportajında dile getirdiği gibi ‘’Daha Derin’in kötülüklerine şahit olmadık.’’

Dizi boyunca aklıma takılan en büyük detay kesinlikle Derin ve Tülin arasında geçen oje sahnesiydi. Bir deyim kullanılır filmlerde silah için. ‘’Eğer o silahı patlatmayacaksan çıkartmayacaksın’’ denir. Yani eğer siz bu detayı bir yerde kullanmayacaksanız, göstermeyecektiniz de. Derin Yurdal Bey’in bu zaafını kullanacak sanırım demek istiyorum ama bu nasıl olabilir onu da bilmiyorum. Bu sahnenin bağlanacağı yeri o kadar merak ediyorum ki.
Yurdal Bey ve fantezileri demişken dünkü baba-oğul sahnesinden de konuşmakta fayda var. Yurdal’ı ilk defa sevdim o sahnede. İlk defa o babası bu çocuğun dedim. Savaş’ın babasıyla olan çok büyük bir içsel çatışması var. Bazen bunun üstüne gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çok etkileyici yerlere varılabilir ve seyirciyi babayla da empatiye geçirebilir.
Peki Meryem-Savaş cephesinde neler oldu? Birinin Meryem’in gözünü açması gerekiyordu. Savaş Meryem’e tahminimden daha ılımlı yaklaşmaya başladı. Hele bu ılımlı yaklaşma detayı, Güçlü’yle Meryem’in babasından konuştuğu sahnede bir kere daha verildi. İntikam dolu bakışlar artık yerini daha samimi daha etkileyici bakışlara bıraktı. Savaş’ın Turan konusunda bu kadar ısrarcı olması Meryem’i Oktay’dan uzaklaştırmak istemesinden de kaynaklanıyor. Bir şey hissediyor demiyorum ama 1-2 bölüme Meryem’i düşündüğü bir flashback sahnesi gelmesi çok muhtemel. Yani ikili aslında günden güne yakınlaşıyor ki bunu bir sonraki bölüm çok net göreceğiz.
İkili demişken Güçlü ve Burcu’yu es geçmek istemiyorum. Pek sahnelerini göremesek de bu köfteci de daha çok anıları olacak gibi duruyor. Aslında Meryem-Savaş-Burcu-Güçlü dörtlüsünü bir gün köftecide köfte yeyip gülerken izlemek çok keyifli olabilir canım senaristler. Güçlü’nün ağzından şak diye aldı lafı –istemeden aldı belki ama aldı- ve çocuğu oracıkta bırakıp gitti. Herkese bir Güçlü lazım. İkisinin kafa kafaya verip olayı çözmeye çalışacakları sahnelerle pekiştirilebilir ikisinin ilişkisi.
Yazı devam ediyor..