Imposters: Ölüm ayırana kadar değil, karım dolandırana kadar

Ezra - Richard - Jules
Dolandırıcılığın merkezinde olduğu diziler son dönemde biraz daha ön plana çıkmış durumda. The Catch ve Good Behavior da güncel diğer örneklerden. Ancak drama ağırlıklı olan ikiliye oranla Imposters eğlencenin daha ön planda olduğu bir yapım olmuş. Kanalın 'hafif' tarzını bilen ve sevenler için de nokta atışı yaptıklarını söyleyebilirim. Reytingler ve eleştiriler ise bunun karşılığı oldu zaten.

Bu tarzdaki yapımların bel kemiğini 'sürpriz' faktörü oluştururlar, burada da durum sabit. Genellikle bölüm sonlarında sonraki bölüme izleyiciyi taşıyacak şaşırtmacalar yapıyorlar. Dizinin zaten en sevdiğim tarafı ellerini korkak alıştırmayıp hikayeyi çabuk ilerletmeleri; bizim dizilerde bütün bir sezona yayılacak olaylar burada 10 bölümde gerçekleşti resmen. Benim için Maddie'yi izlemesi de zevkli olsa bile asıl malum üçlünün arkadaşlığını ve başından geçenleri izlemeyi daha çok sevdim.

Oyunculuklarda ise mükemmelliyet beklemeyin tabii, o kadar değil. En azından kendilerini izletiyorlar, hele de karakterlere alıştığınız takdirde her şey çok daha kolay oluyor. Bu açıdan özellikle Maddie ve Ezra'ya sevgilerimi, Richard ve Jules'a teşekkürlerimi gönderiyorum. İkinci sezon onayı veren kanala da aferinlerimi göndermiş olayım. Imposters'ın sezonu son bir dakikayı saymazsak aslında ucu kapalı bitiyor bile denebilir.

Gözüme takılan ufak ayrıntılardan biri ise Uma Thurman oldu. Farklı bir tarzda, kendisine daha benzeyen bir şekilde izleyici karşısına çıkmasını tercih ederdim. Gerçi The Slap'in ardından araya az da olsa dizi sıkıştırdığı için mutluyum ve görünüşe bakılırsa kendisini ikinci sezonda da göreceğiz.

Velhasıl Imposters özellikle eğlenceli bir şeyler arayan kitle için tavsiyedir. Dizi hakkında benim diyeceklerim bu kadar.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER