Vatanım Sensin: Ayın en zarif hali... Hilal

O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben, geceyi de 
Sen, yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerinide.***
-‘’Aşk mı ?’’
-‘’Aşk’’
 
Kuralları çiğnediğinin farkında olarak Hilal’in mutlu olacağını bildiği için arkadaşlarını ziyarete getirmekti aşk… Onlarla konuşmasını izlerken böylesine güzel bakabilmekti aşk.Mehmet’i görmek için izin istediklerinde Hilal’e bakıp onun için izin vermekti aşk.. Görünüşte bir izindi sadece, oysa  Leon’un "Hepsi senin için" demesinin başka bir yoluydu. Memleket bu haldeyken… Evet küçük hanım, memleket bu haldeyken Smyrna’ye esir düşmekti aşk.
 
"Leon" usulca döküldü dudaklarından ismi. Öylesine şaşkın,öylesine ürkek söylemişti ismini. Her gün yeni bir gerçekliğini görüyordu. Günler önce gözlerinin içine baka baka "Barbarlar" dediği Leon’a bugün coşkun bir minnettarlıkla bakıyordu. Geçen hafta aralayıp usulca bir adım attığı kapıda bugün adımlarını sıklaştırıyordu Hilal.’’Sağol’’ derken aralarındaki görünmez duvarların üstünden bir tuğla daha eksiltmişti. Onun içindeki gerçekliği, masumluğu görüyordu. Tıpkı Leon’un onun içindeki ürkek kız çocuğunu gördüğü gibi. İsminin dudaklarındaki ahengi ile dans ederken usulca tebessüm etti ona. Huzurla bir kez daha döküldü ismi dudaklarından "Hilal" dedi cesaretini kaybedip kormasın diye "Hala bir umut var" diye ekledi.
 
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım/ Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum****
 
En çok Leon inanıyordu onun kurtulacağına, en çok o istiyordu özgür olmasını. Bundandı bütün çabası lakin idam kararı kesinleşince de en çok yıkılan o oldu.
 
’Hilal’’ dedi. Bu zaman ki Hilal demelerinden çok farklıydı. Çaresizce, umutsuzca yenilmişçesine döküldü ismi dudaklarından. Her harfi bıçak gibi saplanmıştı sol yanına. Gözlerinde biriktirdiği keder gözyaşları ıslatmıştı göz kapaklarını, ellerindeki cam kırıntıları daha derinleşmiş daha kanatır olmuştu. Birbirlerinin diğer yarısıydılar. Leon yorgun düştüğünde onu nasıl sarıp sarmalıysa Hilal’de karşısında çaresizce acı çeken Kral These’yi sarmalamıştı. Bir dokunuş, sol koluna bir dokunuş ile tüm hayatını ortak etmişti hayatına. Ellerindeki cam kırıntılarına pamuktan kalkanlar yapmıştı. Onun yaşamasını, onu yaşatmayı ne kadar çok istediğini biliyordu.
 
Yaşatacaktı da "İnfazı durdurmazsanız oğlunuz ölür". Dedim ya birbirlerinin kaderiydiler. Birinin olmadığı dünyada öbürüne nefes almak zulümdü. Hilal’in yaşaması lazımdı. Ülkesi için, ailesi için, uğruna canını vermekten çekinmediği hürriyeti için, Leon’un hayatta kalması için Hilal’in  yaşaması lazımdı…
 
*Ahmet Arif-Hasretinden Prangalar Eskittim
**Cemal Süreya-Üvercinka
*** Nazım Hikmet-Ben Sen O
**** Turgut Uyar –Göğe Bakma Durağı
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER