Doktor Mustafa Sami değişik bir adam. Geçen hafta da yazmıştım Yıldız’ı hiç tanımaya çalışmıyor, tanısa uygun olmadığını anlayacak diye. Meğer adam Yıldız’a tutulmuş. Yıldız’ın ona gereken cevabı vermesine ve onu istemediğini söylemesine rağmen yine de dönüp bakmadı. Hedefe kilitlenen, olayların gidişatıyla ilgilenmeyen tiplerden. Herkes gibi o da Yıldız’la evleneceğini zannediyor ama ben bu işin olacağına ihtimal vermiyorum. Çünkü Yıldız bu işin olmaması için elinden ne geliyorsa hepsini deneyecek. Yeni kurbanlar yeni metotlar bulacak kendine. Hiç vazgeçmeye niyetli görünmüyor zira.

Azize her hafta ayrı şoklarda. Ne vazgeçebildiği ne de tutunabildiği bir kocası var. Boşa koyuyor dolmuyor, doluya koyuyor almıyor. Tam Cevdet için umutlanıyor yaşadığı şeyle umutları birden sönüyor, omuzları birden çöküyor. Ama ne yaparsa yapsın yine de Tevfik’in tuzağına düşmedi Allah’tan. İçinde bu kadar gelip gitmesine rağmen yine de bir insanın ölümüne sebebiyet vermeye vicdanı elvermedi. Bir bilse ki içinde bulunduğu çıkmaz sokağın anahtarı onun bulduğu silahlar. Vatanın kurtuluşu ile onun hayatının değişimini sağlayacak aynı şey. Bir bilse ki hain bildiği dost, dost bildiği ise hain, neler yapmaz. Ama Tevfik gibi usta bir yalancı var ortada. Bütün bunların açığa çıkması da o kadar kolay olmayacak tabii. Onların mutlulukları ertelenmeye devam edecek biraz daha. Biz ekran karşısında kıvranmaya devam edeceğiz bir müddet daha. “Vatanım sensin.” diyebilecek kocasına, vatan tam anlamıyla bizim olunca.

Leon’un annesine söylediği gibi Yıldız’a aşık olduğunu düşünmüyorum. Ya öyle zannediyor ya da annesini kızdırmak için öyle söyledi bence. Ya da başka bir şey var henüz bizim bilmediğimiz. Onların yolları Hilal’le kesişecek besbelli. İkisi de hayatta duruşu olan iki genç insan. Hayalleri ve idealleri var. Cevdet’e babası kadar güvenmiyor, daha doğrusu olayları babasından daha iyi okuyor. Cevdet’e insan olarak güvense de içten içe görevinden dolayı şüphe duyuyor. Birlikte çalıştığı bu askere aslında hayranlık duymuyor değil. Ama bu kadar şeyin tesadüf olamayacağını da bir yandan düşünmeden edemiyor. Babası yukarıda anlattığım nedenlerle onu sustursa da o bu konuyu takip edecek bence. Şimdi işler Hilal’le ilgili arap saçına da döndü. Bakalım Hilal konusunda nasıl davranacak? Daha önceki konudan daha önemli bir durum var ortada. Yardımı dokunabilecek mi? Ya da yardım etmek isteyecek mi? Onu ilerleyen bölümlerde göreceğiz.

Ne kadar haklı olursak olalım, ne kadar doğru bir şey için hareket alıyorsak alalım her durumun bir üslubu, bir yolu yordamı vardır. Albay Cevdet hem asker olmasından hem de yaşadığı bu olağanüstü durumlardan dolayı buraları çok iyi çözmüş. Onca krizle karşılaşıp hiç renk vermeden kalabiliyor. İçinde kopan fırtınalara ve yükselen seslere rağmen yüzünden bir mimik eksilmiyor. Onaylamadığı bir sürü şeyi onaylarmış gibi yaparak öylece kalabiliyor. İçinde sarsıntı geçirse de çok hızlı bir şekilde toparlanıp yoluna devam edebiliyor. Öfkelense de dışarıya asla belli etmeden çıkarıyor kendini o halden dışarı. Ama gel gelelim Hilal hem yaşının genç olmasından hem de fazlaca duyarlı olmasından dolayı buraları hiç ayıramıyor. Veronika’yı da bu yüzden kışkırttı. Doğru bildiğini korkusuzca ama hiç süzgeçten geçirmeden söylediği için. Bu nedenle “Üslup en kanlı silahtır kızım. Dikkat et kelamın seni vurmasın.” diyerek uyardı yüzüne haykırdığı babası. Bildiğini okumaya devam ederken hiç tahmin edilmedik bir şeyin ortasında kalakaldı şimdi. Mehmet’e hesap sormak isterken çok büyük bir suçun parçası oldu. Buradan nasıl kurtulacak ve o süreçte neler yaşanacak bilmiyorum. Ama şimdi herkesi çok zor kararlar bekliyor. Ne affedilecek kadar küçük bir durum var ortada ne de affedilmeyecek kadar önemsiz biri. Herkes için yangın yeri. Hilal vatan için ölmeye dünden razı. Zaten her şeyi ile kendini adamaya hazır bir kız o. Ama vatan için ölmek kadar yaşatmayı da bilmeliyiz hem kendimizi hem de insanlarımızı. Onun için ölmeyi kutsallaştırdığımız kadar yaşamayı da kutsallaştırmalıyız kendimize. Vatan kadar kutsaldır çünkü insan. Vatan için ölmek kadar, onun üstünde yaşamaya değerdir hayat. Her şeye rağmen ve her şeye inat.