Vatanım Sensin: Yanılgılar ve gerçekler

Vatanım Sensin: Yanılgılar ve gerçekler
8. bölüm sonunda Azize ve Cevdet Albay’ı aşkın kollarına teslim olmuş olarak bırakmıştık. Azize’nin rüyası ve O’nun çelişkileri oldukça hüzünlü bir durumdu. Azize’nin aşk ve gerçek arasındaki bu ikilemi beklenmedik bir durum değildi. Bir de üzerine Tevfik’in oynadığı vicdan teli de kendisiyle daha büyük savaşlar vermesine sebep oluyor. Veronica’nın karışısına çocuğu için dikilen Azize’yi çok sevdim. Bugüne kadar sanki hep aşık Azize ile karşılaşmışız da anne Azize aramıza yeni teşrif etmiş gibi geldi bana. Keşke Cevdet’inin sırrına ortak olsa diyorum bazen Azize için. Milli mücadele dönemi kadınına Hilal harici bir pencere daha açılsa böylelikle; daha sert, daha olgun bir kadın tarafından.

Leon ve Hilal’in arasında olabilecek kıvılcımları dizinin fragmanlarını izlerken aklımın ucuna dahi getirmemiştim. İkinci bölümün başlarında ikiliden ilk elektriği aldım. Hilal’in resti, Leon’un diretmesi ve “mecburi” galibiyet, hemen ardından Hilal’in zaferine koşan hırslı bir atletmiş gibi önden önden evin yolunu tutmasıyla durumu berabere hale getirmesi ilgimi çekmişti. Benim gibi birkaç kişi de durumu fark etmiş sabırla ikilinin birbirinin yörüngesine gireceği anı beklemişti. Nitekim sabreden kazandı. Hiç beklemediğimiz anda öyle güzel bir kalemden girdiler ki yörüngeye büyülendik. Ve bir kez daha, bir kez daha… Hilal ve Leon insanların kalbine farklılığın getirdiği muhteşem uyumun tohumlarını ekti. Ve eminim ki o tohumlar çimlenecek. 

Fakat bu bölümde ne oldu? Leon annesiyle kahvesini yudumlarken nişanlanmasına tepki bile vermediği Yıldız’la evlenmek istediğini söyleyiverdi. Açık konuşmak gerekirse böyle bir sahne geçişini beklemiyorduk. (Bir miktar da kalbimin kırıldığını asla inkar etmeyeceğim sevgili okuyucu!) 

-Leonidas Bey kırdığınız bu kalplerin hesabını kim ödeyecek?

Hilal, Leon için asla kendini bırakmak istemeyeceği coşkunca akan bir ırmak. Hangi denize döküldüğü, onu nereye sürükleyeceği de belli değil. Leon’un bu bilinmezliği göze alarak kendini bırakmayacağı aşikardı. İnkar aşaması tabii ki olacaktı. Fakat Yıldız o esnada tutunacağı dal mıydı, bence hayır. Leon’un Yıldız konusunda verdiği ani kararın sebebinin müşkül durumda olan bir kadına yardım etmek olduğunu düşünüyorum şahsen. Bu söylemi ve Leon’un neden böyle bir vaziyete soktuğunun cevabını dilerim gelecek bölümlerde görürüz.

Cevdet Bey derdine dert katmaya devam ediyor hala. O sanırım benim de kahramanım artık. İzlerken takındığım tavır tam olarak “Cevdet Albayım halleder.” Nitekim hallediyor halletmesine fakat sorunlar her defasında daha da büyüyerek yıkılıveriyor üstüne. Yalnız Cevdet Albayım aramızda kalsın ama ciddi olarak Kuşçubaşı Eşref’e güvenemiyorum ben. Olmamış bir nokta mı var karakterde bilemedim. En son Ölmez denilen Koca Hasan’ı kendince haklı sebeplerle başhekim yeğenine öldürtünce de tüm oklarım iyice kendisine döndü. 

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER