Yüksek Sosyete: Hatalar da en az ayrılıklar kadar acıtır

Ece’nin parmağına taktığı yüzükle giderek hanım hanımcıklığa bürünmesi sonucu en minnoş karakterliğe yükselen Ercan’ın sahnelerinin her bölümde giderek artmasına duyduğum sevinci mutlaka yazmalıyım.  Ercan’ın desteğiyle Mert’in gönül almasının tam yerinde olmasına yüzlerce kalp gönderirken her bölümün olmazsa olmazı ayrılıp barışmalarının artık bir son bulmasını dilediğimi de eklemeliyim.

 

Abla kardeşin Kerem yüzünden birbirine düşürülmesinden duyduğumuz rahatsızlığın dikkate alınmaması nedeniyle arkası doldurulacak bir hikayesi olan Begüm’ün böylesine bir klişe içine sıkışıp kalmasıyla oluşan gelgitlerinden hiç bahsetmeyeceğim.

 

Süreyya her zamanki gibi müthiş, her sahnesi akıyor: Mahkeme, şirkete girişi, yüzsüz  Kerem’i paralaması,  Levent’le yüzleşmesi… Kelimelerin kifayetsiz kaldığı oyunculuğu için Zuhal Olcay’a binlerce kalp göndermeliyim. Levent kendini imha edince Süreyya’nın yanında huzur bulabildiği biricik kişi Ela olduğuna göre birkaç tane de kalp ona gitsin <3

Can’ın ortaya çıkmayacağı neredeyse kesinleştiğine göre Ece’nin annesinin dönüşünü masaya yatırmalı; onu dehlizlerden bulup çıkartacak kişi Mert olur demiştim ama külkedisi haberlerini görünce kendisi çıkıp gelir belki… Güzel bir dilek oldu, evrene mesajlar bölümüne eklemeliyim.

Bir de yakın plan çekimlerindeki sağ yada sol üst köşeden gelip ekranı birkaç saniyeliğine kapsayan beyaz ışığın verdiği rahatsızlıktan bahsettim mi yazı tamamlanır.

En iyisi giriş gelişme sonuç düzenlemesine girmeden bu hafta yazı değil yazı taslağını göndereyim. Zaman su gibi akıp gidiyor, göz açıp kapayıncaya kadar Perşembe oldu, düşünün ikinci fragman bile çıktı.

Gecikme ve kısa notlardan oluşan yazı için kusura bakmayın, en güzeli sevgiyle kalın.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER