Sonbaharın hüznü çökmüş iyice üzerime, gelmesi uzun sürüp alelacele toparlanıp giden yazın özlemi de var tabii... Hava kapalı, bulutlar örtmüş güzel olan şeylerin üzerini de. Yapraklar gibi savrulup gidiyor düşen hayallerim. Hava rüzgarlı, ama bizim tatlı rüzgarımız değil bu. Soğuk soğuk esiyor. Yürüyorum yine de rüzgara ters yönde, yürümeye çalışıyorum diyelim.
Daha da soğutmamak için havayı içimde biriktirdiğim tüm acı şeyler çığ gibi büyüyerek üzerime geliyor. Yürüyorum, ya da yürümeye çalışıyorum. Güneş yokken daha belirgin sanki insanların nefreti, sevgisizliği, iğrenç menfaatleri, tiksindiğim kibirleri, egoları... Tüm oklarını fırlatıyorlar üzerime, bense kendimi düşünmeye hakkım olmadığına getirdiğim kanaattan ötürü, vücuduma saplanan tüm okları elimle tutup çıkarıyorum bedenimden. Yürümeye devam ediyorum, ya da etmeye çalışıyorum diyelim. Güçlüyüm zannediyorlar, hiç canım yanmıyor, bana ne yaparlarsa yapsınlar düşmem, ve ne yaparlarsa yapsınlar mübah. Ve biliyorum üstelik, kış geliyor ve daha da çetin geçecek. Ne yapalım, biz de 'Yine Yazı Bekleriz'.
Bazen dünyayı farklı görmek gerekir, içindeki güzellikleri bulup çıkarmak. Karın altında kalan bir kardelenin açışı misali. Kendini kandırmak gibi görseler de bazıları, aslında pansumandır yanan canına. Can cana olanlar, canı yananın canına pansuman olmak yerine mutluluğunu incitse de... İnanmaktır bu, kendini kandırmak değil. İnanmak, masallara inanmak, gerçek olmayacağını bilsen de inanmak. Ben inanıyorum, her şeye rağmen, herkese rağmen, bir gün bu kara kışların ortasında sıcacık bir evde, evin içini daha da ısıtan bir aşkın olacağına. Ben böyleyim, inanırım. İnanmaya ihtiyacım olduğu için inanırım. İnanmak bir ihtiyaç olduğu için inanırım. Ve "Buradayım!" her şeye rağmen "Ben olmayı bırakmıyorum!"
"Belki denize ulaşır içimizdeki nehirler bir gün... Yine yazı bekleriz."
Ama benim bir özelliğim daha var, huyum kurusun tıpkı Ömer'e benziyorum. Bu yüzden Ömer ne zaman üzülse, aynı şeyleri ben de yaşadığımdan çok daha fazla üzülüyorum. Çünkü bilirim, güçlü olmak ile güçlü sanılmak arasındaki ayrımı... Herkesten daha net görebiliyorum bu yüzden, sakladığı küçük kırılgan çocuğu.
Yazı devam ediyor..