İso kapıyı Defne’nin suratına kapatır. Defne’de Ömer’in telefonunu açmaz. “Allah’ım nasıl bir kısır döngü bu? Defne kafan mı karışık? Ve bunu İso’nun tavrıyla mı fark ediyorsun? Kendi iç sesini dinleyemiyor musun?” diye kafamda deli sorular dönerken Defne en güzel açıklamaları yine Ömer’e değil Pamir’e yaptı. Pamir de az değil. Arkadaş yordamıyla her şeyi öğrenebiliyor. Defnecim Ömer sensiz kendini, güvenini, hayatını kaybeder. Bunu zaten anlasan her sorun hallolacak. Düşündüğün kadar güçlü değil yani Ömer. Ömer ile iletişimsizlik sorununuzu çözseniz. Defne Ömer’in bu hallerinden ve kardeşinin rızası olmadan eksik olacağı için temkinliydi. Ömer ise Pamir’i görünce tabii sinir harbine döndü. Düşünün ki kapının önüne kadar gelebildi. Fark ettiyseniz Ömer’de de istenilmeyen insan olduğu düşüncesi yerleşmişti. Kendi anlamasa da o da kendini suçluyordu bazen. En azından Defne’nin ailesine karşı suçluyor olabilir ki bu psikolojiyi benimsemiş. Üstüne bir de kırmızı çizgisi Pamir’i gördü Defne’sinin yanında. Defne’ye güvenmemek değil olay. Defne ile Ömer iletişim kuramazken Pamir’in bu kadar Defne’ye yaklaşması. Kuzeni dediği insan artı yengesi Ömer’in arkasından işler çevirirken Ömer nasıl çıldırmasın? Ve bir kere daha Ömer İplikçi zekâsına hayran kalıyorum. Kiralık aşk vakasını çözmüş bulunuyor. Artık ikinci sezonda oyunumuzun farkında olarak yola devam edeceğiz geçen sezona göre. Artık Ömer yengesini affetmez. Düzgün insan dediğin de Ömer haklısın. Pek kalmadı artık. Sinan aklıma geldi ilk sezonki haliyle. Ömer’in aşk acısını dinlerken o müthiş oyunculuğu ile sevdasını unutması. Zaten âşık değildi de kolay unuttu. Pamir de âşık değil zannımca. Adamın tarzı değil.
Pamir demişken sen ne güzel gidecektin. Biz mani olmayalım derken Işıl çıktı geldi. Kendileri anlatmadan ben anladım babasıyla bir şeyler olduğunu. Pamir de az gizemli değil hani. Neler saklıyor neleri hazmediyor öyle? Bir de Defne fark edemediği için ilgiyi bülbül gibi şakıyor. Ee Pamir de hala maçı çevirme şansı olduğunu sanıp gitmiyor. Ne güzel centilmence gidecektin. Hata yapıyorsun Pamirciğim. Konu Defne Ömer ise skor önceden bellidir.
Koriş senin orijinal fikirlerini yerim. Hele Sinan’ın Koriş taklidi, Koriş’in Ömer taklitleri beni çok güldürüyor. İkinci şanstan bahsederek kaptın Ömer’in kalbini. As bayrakları as barıştılar. Bir de bu bölüm Sinan ve Derya sahnelerine çok güldüm.
Sinan demişken Seda da Sinan da fark edemiyor kendinde ve özellikle karşıda olanları. Sedacım zaman geçtikçe hayat ciddileştikçe heyecanlı duyguların yerini mantık ve toplum baskısı bastırıyor olabilir. Ama sen yine de kalbinin sesini dinle. Ayrıca kızına ev ekonomisi öğreten, özel derslerine birebir götürerek rakibenle tanışma fırsatını kaçıran süper bir annesin sen.
Türkan Teyze gibi komşu herkese lazım. Ayşegül’e nasıl da kol kanat geriyor. Cevdet’inse sinsi oyunculuğuna söylenecek laf bulamıyorum. Allah kimseleri böyleleriyle karşılaştırmasın.
Kış sert geçecek cümlelerine de kulaklarımı tıkamak istiyorum izninizle. ‘’Umut olmadan nefes bile alamaz insan.’’* Sert kışlar geçirmediğimiz, Defne ve Ömer’in kavuşup tekrar birlikte kahvaltı ettiği, Ömer İso dostluğunun tekrar kurulduğunu umut ediyorum. Hatta ileri gidip Serdar Ömer Fb formalı, İso Defne Bjk formalı maç izlediğini hayal ettim.
Hayalsiz ve umutsuz olmaz. Ülkemiz içinde huzur ve barış umudu taşıyorum. Hepinize umutlu haftalar diliyorum.
*Umuda Kelepçe Vurulmaz dizi repliği