Vatanım Sensin: İzlediğim dizi sen ol istiyorum!

2. Kısım

Benim için bir dizide yalnızca başrollerin değil yan rollerin hikayesi de çok önemlidir. Çoğu zaman yan hikayelere kapılıp giderim çünkü. Ancak Azize ve Cevdet’in çocuklarından yalnızca Hilal’in hikayesi ilgimi çekti. Ben Öyle bir Geçer Zaman Ki’de olduğu gibi çocukların hikayelerine kapılıp gideceğimi ummuştum oysaki. Ali Kemal de, Yıldız da empati yapabileceğim karakterler olmaktan oldukça uzaktı. İkisini de anlamakta zorlandım. Yıldız ince ince işlenen bir hikayenin Aylin’i olabilirdi. Öyle bir Geçer Zaman Ki’de Aylin’in hırsı, bencilliği, çocuksu davranışları ama bunların gerisinde hissedilen tertemiz kalbi ve saflığı çok güzel anlatılmıştı mesela. Aylin’in olgunlaşma sürecini de severek izlemiştim. Oysa Yıldız’a hiçbir şekilde empati kuramayacağımı düşünüyorum bu haliyle. Umarım onun da hisleri daha ayrıntılı gösterilir.

Ali Kemal’in Yıldız’a olan aşkı, Yıldız’ın kendisine karşılık verme ihtimali yazılması zor konular bence. Bu arada kaçırmış olabilirim ama Yıldız, Ali Kemal’in öz ağabeyi olmadığını biliyor mu? Cevdet en son kardeş olarak bıraktığı çocuklarından ikisinin aşk yaşadığını öğrenince ne hissedecek mesela? Yıldız, Ali Kemal’e hiçbir zaman karşılık vermeyebilir tabii. Yine de bu hikayede içime sinmeyen bir şeyler var. Ben birbirlerine destek olan üç kardeşi izlemeyi tercih ederdim sanırım.

Azize’nin çocuklarıyla ilişkisini de tam benimseyemedim. Belki, Bergüzar Korel’i 17-18 yaşlarında çocuk sahibi olacak bir kadın olarak göremememdendir. Bu duruma ileriki bölümlerde alışacağımı düşünüyorum. Öte yandan Azize’nin, Cevdetsiz 7 yıl boyunca konforlu sayılabilecek bir evde yaşamasına da tam ikna olamadım. Tevfik yardımcı oldu dendi ama yine de biraz daha eski bir ev, eski kıyafetler izlesek çekilen sıkıntılara daha çok ikna olabilirdik sanırım.

Bu ikinci kısmın benim için en heyecan verici kişisi Hasan Tahsin’di(Ruhu Şad olsun !). Keşke daha uzun izleme şansımız olsaydı kendisini diye düşündüm. Gerçek karakterler ve onların hikayeleri diziye ne kadar sık yerleştirilirse o kadar iyi benim için.

Cevdet’in Yunalıların tarafına geçmiş bir halde dönmesiyle dizi yeniden bir ivme yakaladı, son sahne de heyecanlıydı. Ama benim diziye devam etmemi, görmek istediğim samimi arkadaşlıklar,aile, anne-çocuk, baba çocuk, kardeşlik lişkileri sağlayacak. Ek olarak Kurtuluş dizisinde olduğu gibi gerçek olaylara ne kadar bağlı kalırlarsa o kadar gerçekçi bir dizi izleyeceğimizi düşünüyorum.

Son olarak Yunan topluluğa Kırık Türkçe’siyle konuşma yapan Yunan komutan dizinin gerçekçiliğini zedeliyor bana göre. Keşke yunanca konuşmaların  üzerinde Türkçe dublaj yapılsa.

Benim ilk bölüm izlenimlerim bunlardı. Çok başarılı olmasını umduğum bir işten kolay vazgeçmek istemiyorum. Vatanım Sensin’e uzun ve başarılı bir ekran ömrü diliyorum.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER