Torun İstiyorum: Aileden topluma doğru...

Torun İstiyorum: Aileden topluma doğru...
Moda Sahnesi’nin yepyeni oyunu Torun İstiyorum, ayağının tozuyla İzmir’e geldi. Thomas Jonigk tarafından kaleme alınan, Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyun bir -dışarıda / içeride kalma- halinin yansıması aslında.

Evin küçük oğlunun eşcinsel oluşu, annenin toplumun normlarına bakış açısı, evin büyük oğlunun nereye çeksen oraya giden kişiliği, şişman gelin adayı, ikinci kadın olarak yer alan gelin adayının teyzesi ve rahiple birlikte başarılı bir -ötekileştirme- eleştirisi ortaya koyan Torun İstiyorum, yer yer rahatsız edici replikleriyle de izlenesi bir oyun.

Yaşadığımız toplumun normları malumunuz, işte tüm karakterler bu normlara göre baktığımızda -dışarıda- kalıyor. Fakat karakterler bir araya gelmektense bir günah keçisi belirleyip ona yüklenmeyi tercih ediyor. Bu dışlama durumu kimi zaman eşcinsellik, kimi zaman şişmanlık üzerinden yürütülüyor. Rahibin de devreye girmesiyle ahlaki bir bakış açısını da oyunun içine katan Torun İstiyorum, izledikten sonra uzun uzun üzerine konuşulmak istenen oyunlardan. İzleyen varsa mutlaka üzerine konuşmak isterim. ^_^

Evin küçük oğlu Münircan Cindoruk ve evin büyük oğlu Caner Cindoruk kendi başlarına da iyi karakterler çıkarmakla beraber anneleri Nazan Kesal’le bir araya geldiklerinde sahnenin etkisini bir tık daha arttırıyorlar. Nazan Kesal, başlı başına keyif alma sebebi. Abartılı performansını karakterinin özelliklerine yedirirken, sahnede olduğu sürece gözlerimi ondan alabilmem mümkün olmadı. Gelin adayı Aslı Samat, en geride kalan performansla oyuna eşlik ederken, gelin adayının teyzesi Hülya Gülşen güçlü bir karakter ortaya koyuyor. Rahip rolünde izlediğimiz Bülent Çolak’ın performansı ise bana biraz fazla geldi. Evet, tiyatro sahnesinde yüksekten oynamaları normal ama diğer karakterlerle bir ritim tutturmasını beklerdim.

Farklılıklarla yaşamayı bilmeyen, farklılıklara yaşam alanı bırakmayan bir ailenin trajik öyküsü aslında Torun İstiyorum. Fakat oyun boyunca sadece ailenin değil, içinde bulunduğumuz toplumun da aynası olarak bir sorgulama sürecine konuk ediyor seyirciyi. Aile özelinden yola çıkarak toplum geneline doğru ilerliyor ve ilerlerken de seyirciyi sert kayalara çarpmaktan geride durmuyor. 

Genel olarak keyifle izlediğim oyun biraz daha kısa olabilirdi. Bu haliyle de oldukça dinamik bir oyundu ama sanki 10 – 15 dakikalık bir kısım çıkarılsa daha akıcı bir oyun izlerdik diye düşünüyorum. Sibel Arslan Yeşilay tarafından çevrilen metni çok beğendiğimi de belirtmek istiyorum.

Sözün özü; tiyatro iyidir, iyileştirir. Kendinize bir hediye verin, en kısa zamanda Torun İstiyorum’la buluşun derim. Emeği geçen herkese teşekkürler, alkışınız bol olsun.

İzlemek isteyenler için oyunun künyesini de buraya bırakıyorum.

Yazan: Thomas Jonigk
Çeviren: Sibel Arslan Yeşilay
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne tasarımı: Bengi Günay
Koreograf / Kondisyoner: Yeşim Coşkun
Işık tasarımı: İrfan Varlı
Yönetmen asistanı: Ferhat Asniya, Ahsen Özercan, Berfin Orman
Sahne tasarımı asistanı: Didem Soy
 
ANNE: Nazan Kesal
OĞUL: Münircan Cindoruk
KLAUS LAGER: Caner Cindoruk
GELİN ADAYI: Aslı Samat
NORMA: Hülya Gülşen
RAHİP: Bülent Çolak
SUFLÖZ: Ahsen Özercan
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER