Biraz da AŞK konuşalım, sonuçta dizi yörünge değiştirse de AŞK olmazsa olmazımız. Aşık Levent’i çok seviyorum. ‘Cool’ havasının derinliklerinde çocuksu bir çılgın yatmıyor mu? Üstelik deliliğine divanelik çok yakıştı. Nasıl yapıştı Süreyya’nın dudaklarına. Aferin, böyle devam… Süreyya’nın Levent’e baktıkça erimesine ne diyorsunuz? Erimesine eriyor ama “Aksiyon Süreyya, aksiyon!”

 

Süreyya ve Ela… Minik mucize Süreyya’nın annelik hatalarının telafisi olabilir mi? Olur, çok güzel olur ama Süreyya, Metin’in gayri meşru çocuğuna annelik yapmalı mı? Bu durumun boşanma sürecine etkisi ne olacak? Koran mengenesinden kurtulmaya çalışan kadın nerede? Koran olmaktan vazgeçen Süreyya’nın yeni bir Koran olarak yetiştirme hevesini anlayamıyorum. Annelik içgüdüsü bunca zaman sonra yeniden ortaya çıktıysa vakıf aracılığı ile kimsesiz bir çocuğa annelik yapsa çok daha mutlu olmaz mı?

Bir önceki bölüm yazısı yorumlarında hemfikir olmuştuk, bu konuda şüphe kırıntıları varsa bile bu bölümde eridi, gitti. Cansu kesinlikle şımarık bir kız.

Projenin değişim aşamasına geri dönersek: ‘Kerem Cansu’yu takip eder, Mert’le görüştüğünü görür ve zihninde bir aydınlanma yaşanır.’  İşin aslı, Kerem’in Metin’le yaptığı toplantıda attığı yemler Cansu tarafından tutuldu, yarattığı intikam zeminini sanki Cansu’nun fikriymiş gibi sundurabilmek büyük başarı.

“Metin Bey, ben bu şirkette illa ki taraf olacaksam o siz olursunuz.” İyi de Kerem Metin’e zaten kızınız Cansu’nun teklifine “Hayır.” demeden önce bir kez daha düşünün demedi mi? Bu kimin tarafı olmak şimdi? Metin’in mi, yoksa Cansu’nun mu?

Kerem’in ilk hedefi belli oldu: Oliva’nın %50’si. Her ne kadar Oliva’nın yönetim yetkisi Mert Çalhan’da da olsa daha dün icra kuruluna sunum yapıp onay peşinde koşan adamdan şirketin yeni ortaklıklarına onay verebilecek adama nasıl dönüş oldu? Üzgünüm Mert,  Kerem’in oyununu anlayacak kadar akıllı ama tüm yemleri yiyecek kadar da aptalsın. Cansu’nun “Ben bizi seçiyorum.” romantik yaklaşımı ile olaylar daha sarpa saracak. Öncelikle Cansu’nun idrak etmesi gereken bir konu var; BİZ diye bir şey kaldı mı? Bakalım Mert “Kerem bizim arkadaşımız kıyamaz bize.” düşüncesinde haklı mı çıkacak?  

Yorumlarda buluşmak üzere sevgi ile kalın.