Sam ve Dean’in Harflerin Adamları’nın İngiltere şubesinin canını
sıktığını, Harflerin Adamları’nın adeta Tanrı gibi olan biten her şeyden
haberdar olduklarını öğrendik.
Amma velakin, “Her şeyi batırıyorsunuz.” diyerek 11 yıldır ilk defa olaya müdahil olmak
nedir?

“1965’ten beri işimizde iyiyiz. Harflerin Adamları Britanya Şubesi”
Cidden. Bu Harflerin Adamları’ndan ne çıkacağını çok merak ediyorum.
Bu sırada pek tabii ki Dean, anası ve Castiel yollara dökülmüş Sam’i ararlar. Anacığımız eski günleri
aratmayacak kadar iyidir ve hisleri de sanki hiç ölmemiş gibi (Tövbe estağfurullah çarpı iki.) çalışmaktadır.

“Tutun şunu çenesinden.”
Bir sezon açılışı olarak çok
etkileyici olmasını ya da tatmin edici olmasını beklemiyordum. Yine de bu sezon
en çok Dean’in mi Sam’in mi annelerine benzediğini gözlemlemek hoş olacak. Dean
baba Winchester’a biraz daha benzerken yine de annesinden az biraz
karakteristik özellikler almış olması mümkün.
Mary biraz rahat bırakılmak istemiyor muydu sadece?
Crowley’nin Lucifer’in peşine düşmesi ve
tekrar Cehennem’in Kralı rolüne bürünmesini kim istemiyor ki? (Ben istiyorum
şahsen.) Özlemişiz Crowley’i. Yine köşe
bucak, bir parmak şıklatmasıyla bir orada bir burada Crowley.
Biterken çalan Black Sabbath ise içimize huzur dolduruyor ama belki de
bizlere bir fırtına öncesi sessizliği müjdeliyordu:
Aklıma gelmişken, bu sezonun esas storyline’ının Hitler’in geri dönmesi üzerine kurulabileceğine dair dedikodular okudum
ama ikinci ve üçüncü bölümleri görmeden sizlerin kulağına sadece minik bir küpe
takmış olmak istiyorum.
Not: Neden
Johnny ve Mary? John ve Mary Winchester’ın hikayesinin de İncil’e
dayandırılacağını düşündüğümden.İsa annesini John’a emanet etmiş. Supernatural’da tam olarak böyle
olmasa da John ve Mary’nin yolları kesişti ve iki de dünya tatlısı(!) oğulları
oldu. Önce John’u izledik şimdi ise sırada avcı Mary var.