Sinan ve annesinin ilişkisinde ise Meliha Hanım oğlunun duygularını,
isteklerini gör(e)memek
konusunda üstün bir performans sergiliyor. Ceyda'nın iki yüzlülüğünün ve oyunlarının
ortaya çıktığı
bölümün
sonrasında,
bu karakterin hikayede Meliha Hanım'a
insanların
dışarıdan göründüğü
(Hatta Ceyda için
'hayal edildiği'
gibi demek daha uygun.)
olmayabileceğini,
Sinan'ın
duygusal ilişkilerine
karışmamayı
gösterme
rolünün olabileceğini düşünmüştüm
ancak Meliha Hanım'ın anne olarak böyle bir değişikliğe henüz
hazır
olmadığı oldukça
net. Dedeye hastalığı nedeniyle
evlilik oyunuyla ilgili gerçekleri anlatmayan Sinan'ın annesine bir açıklama yapmamasının
ise önümüzdeki
bölümlerde daha büyük
bir sorun olarak ortaya çıkacağını tahmin
etmek zor değil.
Pelin ve Rıza
Bey'in yaptığına
benzer bir anne-oğul
konuşması
içinse
daha çok bekleyeceğiz gibi...
Ceyda Rüzgar'a "Pelin olduğu sürece ne sen ne ben Sinan'ın etrafında olamayacağız." demişti. Ama ikisinin de unuttuğu aşk 'o olmazsa başkası olur' değil 'o olmadan olmaz' düşüncesinin/duygusunun olduğu yerde var oluyor. Rüzgar'ın nerede, ne zaman, nasıl Sinan'a aşık olduğu, neden şimdi harekete geçtiğini anlamak şimdiye kadar bize anlatılanlar ile mümkün değil. Bu 'aşk'ı yaşamak için
Pelin'i 'aralarından
kaldırmak'
için attığı
adımlar, oynadığı
oyunlarsa bir o kadar dayanılmaz.
İlişkilerini 'acı'sıyla
'tatlı'sıyla doya doya yaşamaya başlamadan önce aşmaları
gereken (Ve maalesef her bölüm daha da büyüyen.) engelleri olan Pelin ve Sinan'ın daha gidecek çok
yolları olsa
da yan yana olduklarında
buldukları huzur öylesine güzel ki...
Senaristlerimizin attıkları düğümleri
nasıl
çözeceklerini
görmek
üzere
yeni bölümü merakla
bekliyorum...
*Daha Gidecek Yolumuz Var, Leman Sam
Not: 5 gündür kaçtığım fragmanları
yazıyı tamamlayınca ard arda izlemek iyi fikir miydi
emin olamadım...
Yeni bölümde çözülecek
değil atılacak
daha çok düğüm var gibi... Bekleyelim, görelim.