Masmavi gökten, bembeyaz bulutlardan, konduğu dallardan vazgeçebilen bir kuşa Defne denir!

Ömer, hayatında uçmaktan vazgeçecek bir kuş tanıdın mı peki? Hem de sadece senin omuzunda yaşamak isteyen bir kuş bu. Masmavi gökten, bembeyaz bulutlardan, yeşilliklerden, konduğu dallardan vazgeçebilen bir kuştan, hani senin için özgürlüğünü feda edebilecek bir kuştan bahsediyorum! Kıymetini bilemedin Ömer!
 
O yüzden baktığın her yerde Defne'yi görecek, duyduğun her seste onu yaşayacaksın! Esen rüzgâr da kokusunu hissedeceksin! Siyaha boyadığın mutfak duvarın Defne‘siz hiç renklenmeyecek!
 
 "Seni çok seviyorum." derken sesi titreyen bir kadına-sevdiceğine "Güvenmiyorum." dudaklarının arasından nasıl dökülebildi? Sen Defne'ye güvenemiyorsun ya Ömer, Defne nasıl sana güvensin? Kız sana "Şahanesin." bir kere de "Defne'ne inan." diyor! "Seni çok seviyorum, sevgimi anlatamam, tarif edemem." diyerek gözünün içine bakıyor! Keşke bu sözler umurunda olsaydı!

Ne oldu? "Uçurumdan" mı korktun Ömer^? "Ben de atlarım seninle." demekle, atlanamadığını kanıtladın bizlere. İyiki Defne "Kal bu gece..." dediğinde inanıp da kalmamış seninle! Hâlbuki biz o güzel içten bakışlarına, Defne'yi tutkuyla sevişine ve "Ben varım." cümlene nasıl da inanmıştık!  "Seni asla bırakmam “da  demiştin! Ama sen de herkes gibi egoları ağır basan biriymişsin! 

Gece karanlığında, arkasına bakmadan, bir genç kızın hayallerini yıkmak, onu yapayalnız bırakmak- terk etmek hiç yakışmadı Ömer'e! Defne'nin aşk baharı, ayrılık sonbaharıyla tanıştı! Gözleri buğulandı, kalp atışları hissedilmez oldu ve o küçük kız o bank da büyüdü. Ben bu hikâye de, bu bank sahnesiyle bir kez daha yine-yeniden Defne'min tarafında yer aldım!


Ömer'in güven problemi, yaşadıkları, yalnız kalışları, sabit fikirleri, geçmişinde takılı kalması aşkına maloldu. Her ne kadar kendine dahi itiraf edemese bile! O güçlü duran, mağrur Ömer'in buzdan kalbi eriyor. Sarılsın, sarsın, sarmalasın, kapılarına tüm tutkusuyla dayanan Defne'yi hep hep hep bekliyor olacak! Beklesin de! İyileşmesi için güvenmeyi öğrenmesi gerek.

Defne sevmekten, aşkından, hayranlığından, affetmekten asla vazgeçmeyecek. Ömer'e kavuşabilmek için panikle yanlış bir karar vermesinin acısını o da çekiyor! Kendi çizimini beğenmeyen çocuk edasıyla sattığı tasarımının ses getirmeyeceğinden o kadar emindi ki, Defne! Deniz'i kandırdığını düşünecek kadar da saftı! Ah Defne, ah! Artık büyümen, azıcık da dikkatli olman lazım!

Yeniden güzel aşkınızı yaşamanız için ikinizin de öğrenmesi gerekli. Küçük ayrılıklar aşkın tuzu ve biberidir. Tekrarlanmayacaksa! Ömer, her kızdığında bırakamazsın, çekip gidemezsin, vazgeçemezsin Defne'den! 

Aşk sahip çıkmaktır! İlk rüzgâr da dağılıp gitmemektir! Tek atan kalbi, ayrı yerlerde çarpan iki ayrı kalp yapmamaktır! Aşk güvenebilmektir, risk alabilmektir. Sevdiğinin gülüşünde, dokunuşunda kaybolmaktır! Aynı nefeste buluşabilmektir. Aynı güne ve geceye birlikte "merhaba" diyebilmektir. 

Ömer, Defne'nin sığındığı dağı. Gökyüzüne baktığında kurduğu hayalleri! Bedeninin heyecanı, yüreğinin mutluluğu, özlem duyduğu sevgi, pır pır atan kalbi, gülen yüzü! Ömer, Defne'nin her şeyi...
 
Çorbanız-aşkınız ve hayatınızın tadı için bu ayrılık size ışık olsun. 
 
Defne ve Ömer, birlikte pişirecekler tekrar çorbalarını, bir Defne katacak malzemeyi, bir Ömer. Ortak lezzetleri, vazgeçilmez tatlarını bulacaklar birlikte. Çorbaları aşkla ve sevgiyle kaynayacak! Mutluluklarını, sevinçlerini biriktirecekler, paylaştıkları lokmalarını hiç unutmayacaklar, masallarında ki mucizevi aşklarını yaşamaya devam edecekler!
 
Mutlulukla, neşeyle, sağlıkla ve sevgiyle kalın!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER