Hüseyin – Hülya meselesine geri dönersek aralarının uzun süre açık kalmayacağını tahmin ediyordum. Hülya’nın tüm oyunbazlığına rağmen ailesine karşı derin bağlılığı ve sevgisi Hüseyin’in gözünden kaçmayacaktı. Zaten Hülya’nın alameti farikası bu değil mi? Duygularını öyle derin yaşıyor, bu yolla öyle bir güçlü enerji yayıyor ki her şeye rağmen etrafındakilerin onun yörüngesinden çıkması çok ama çok zor.
Hastanede Hülya ile Hüseyin’in karşılaştıklarında birbirlerine gözleriyle söyledikleri öyle derindi ki aralarındaki bağın boyut değiştirdiği aşikar oldu. Üstelik Hüseyin şimdi iki büyük sırrın sorumluluğunu da boynunda taşıyor. Hem yeğeni Mehmet için kardeşi Kerim’in sırrını koruyor, hem de kardeşi Kerim için Hülya’nın sırrını koruyacak.
Çok fazla Hüseyin’den bahsettim farkındayım. Ama elim ne Hülya’nın derinindeki yarayı yazmaya gitti ne de Kerim – Hülya sahnelerindeki inanılmaz sıcaklığa bırakabildim kendimi. İki Hülya arasında sıkıştım kaldım ben de.
Ama söylemeden olmaz, çok mutlu olduğu için (hayatın acımasızlığına) bağışıklığını kaybeden Hülya ile yani mutluluğa alışkın olmayan Hülya ile mikroplara (kötülüklere) alışkın olmayan Kerim ne şahane bir çift oldular. Tamam oldular demiştik ya, şimdi Kerim Hülya’nın mutluluğa karşı direncini kuvvetlendirirken Hülya da Kerim’e kötülüklere karşı direnç kazandıracak.
Biz en iyisi basket takımı kuralım hayatım. 2 çocuk daha yapsak yeter!
Birinci ekip küme düşse de ikinci ekip hala sahalarda hatta zirveye oynuyor Bayram bey, sen canını sıkma!
Hazır Bayram Cevher’e seslenmişken Salı akşamı twitterda okudum, biri “Bayram Cevher Türkiye’nin gerçeğidir.” demişti. Kesinlikle katılıyorum. Maalesef Bayram Cevher dibine kadar gerçek ve sıkça rastlanan bir profilin en nadide örneklerinden biri. Biz zaten onu tüm tatlı babalık halleri ile birlikte iş hayatındaki kirli oyunları ile işi kitabına göre yürüten bir adam ve pek tabi başka bir kadından olma kızı ortaya çıktığında “amma da büyüttünüz küçücük meseleyi” bakış açısında biri olarak kabul ettik. O yüzden evet kırıldım, canım sıkıldı ama şaşırmadım.
“Ateşle Oynama!” Bayram Cevher
Son olarak başıma bir şey gelmeyecekse Filiz’e konu Kerim (Evet, Mehmet değil Kerim!) olmadığı zamanlardaki hallerinde oldukça sempati beslerken yakalıyorum kendimi . Mahir’in Emine annesini görmeye gittikleri zaman zirve yapan bu his aslında zaman zaman en çok da Mahir’le birlikte olduklarında yakalıyor beni. “Keşke” demekten alamıyorum kendimi …
Hep söylenir bir kez de ben tekrar edeyim: Sadece iyi ve kötü; doğru ve yanlış; siyah ve beyaz yoktur. Biz başka renklerle karışmayı öğrendikçe hayat da rengarenk olacak. Karışalım. Rengarenk olalım.