Hayat Şarkısı: Yarım olan tamamlandı..

Bebeksilikte oğluyla yarışan Hülya yabmışlar!
Bitirmeden..

●  Korksak da bekliyoruz. Biliyoruz derinden gelen bir tehlike var.
 
Zaten şu kareden sonra bir felaket beklememek bize yakışmaz. Ülkemizin jeopolitik konumundan beslenen algı dünyamız buna müsaade etmez bir kere!

●  Hazır ‘ülkemiz’den bahsetmişken ( Ethem Öz’e saygılarımla) Hüseyin’in Bade’ye verdiği nasihat aslında hepimizin kulağına kupa idi. Üzerine uzun uzuunn düşünmek gerek.

“Birisinin başına kötü bir şey geldiğinde sen daha iyi durumda olduğun için kendini mutlu zannedebilirsin. Ama bu senin gerçekten iyi olduğunu göstermez. Bu senin sadece ne kadar acınacak durumda olduğunu gösterir.

●  Nilay neden Melek’ten özür diledi anlamadım. Asıl özür dilemesi gereken, Nilay’ın hayatını – onun tüm fedakarlığına da nankörlük ederek – alt üst eden Melek değil miydi? Ah dostluk, sen nelere kadirsin.

● Dostluk demişken Mahir ne güzel insan. İnsan güzel olunca dostluğu da güzel oluyor.

Seviliyorsun Mahir!
 
●  Küçük Mehmet’e “Yalvarsana amcana, annenin yerini söylesin.” diyen şaşkın Kerim ve önce arkadaş olmayı teklif ettiği horoza sonra “çok şanslısın, beynin yok bir kere!” diyen akıl küpü minik Hülya, siz de seviliyorsunuz. Allah iyiliğinizi versin.
 
“Yalvarsana amcana annenin yerini söylesin!”
 
●  Şaşkın Kerim deyince bunu da buraya koymadan olmayacak. Kerim’in “ben evlencem senle” rövanşı çoook tatlı oldu. Bayıldım.

Cem Karcı’nın elinden çıkan şahane sahneleri izlerken ben!

Şaka bir yana ara sıra dile getirdiğim şu beyanı ikinci fragmanı gördüğüm andan beri kendi kendime daha sık tekrarlamaya başladım: Ben bu hikayeyi Cem Karcı’nın gözünden izlemeye BA-YI-LI-YOR-UM!

Sevgiler.

*Sezen Aksu – Keskin Bıçak
 

 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER