Biz bir de ne istiyorduk? Necmi Bey oyuna dâhil olsun. Evet, Defne’ye verdiği tüm fikirlere katılıyorum, Ömer öğrenmeli, anlatamıyorsan mektuptan öğrensin ama mektubun içeriği net olmadığı için Defne’den her şeyi tüm gerçekliği ile öğrenmesini yeğlerdim ancak çok zor bir ihtimal olduğu için öğrensin artık da demiyor değilim.
Ömer’in son sahne de içeri girişi yüzündeki ifade bana “Öğrendi işte tamamdır.” dedirtse de Defne’nin kavgadaki sözleri üzerine düşünüp dertleşmek için mi geldi de diyorum. Umarım artık öğrenmiş olur ve mahalledekilerden olayı dinlemek istemiştir. Bizimki de bir umut işte, daha fazla yıpranmasınlar diye.
Ömer gerçeği öğrenmesinden korkarken artık yüzleşsinler ister hala geldik. Çünkü çok acılar, mutluluklar yaşandı, artık sıra Ömer’in hep destek olma sırası, gitmemesini kanıtlaması sırası. Esra’nın da dediği gibi o ablasının beyaz atlı prensi sonuçta, Defne’yi bir rüzgârda bırakıp gitmeyecek, zor anlarına tüm hızıyla yetişecek. Çünkü o Defne’nin acı sayfalarının üstünü kapayıp, birlikte çok güzel hikâyeler yazacakları yeni sayfalar için var.
Yasemin ve Sinan’ın ego çatışmaları eğlenceli geçiyor, hatta Yasemin’in ve Ömer’in şirket konusunda aynı yerde durmalarına seviniyorum. Yasemin, Sinan ile kafa kafaya verseydi iş konusunda haksızlık olacağını düşünenlerdenim. Evlilik mevzusuna gelince, Yasemin’in de küçük bir kızken gelinlikli hayaller kurabileceğini Sinan’a söylemek lazım. Erken bir hamle ama kötülemeden erteleselerdi iyiydi. Bakalım bu hikâyenin sonu ne olacak?
Koriş, mektup açma çabaları, Nero ile düetleriyle yine güldürdü. Bir de mektup çalma konusunda Defo için çabalayan Nihan ve İso da gülümsetti. Hatta bu kadar düşünceli oldukları için, Defne’nin derdini bekleyip Ömer’i karşılayan halleri için içimden kocaman alkış yapıyorum, sevgi yolluyorum onlara.
Sude ise bu bölüm beni şaşırtan taraftı. Deniz’den çekinmekte haklı. En çok da aile şirketini, babasını, kuzenini düşündüğü için takdir ediyorum. Aslında takdir edilecek bir durum yok, olması gereken ama söz konusu Sude ise insan şaşırıyor, büyüdüğüne inanmak istiyor. Deniz’in kıskanç halleri de duygularının sözcüsü modundaydı.
Şirket çalışanları en başta Derya çokça patavatsızsınız. Ömer’den özel hayat konusunda bir ders, şirkete çekidüzen vermesini bekliyorum aslında.
Elifcan Ongurlar’ın da (Fikret) yolu açık olsun. Diziye katkılarından dolayı teşekkürler. Ne kadar karakteri sevemesek de dizide birçok gelişmeye adım attırdı, Ömer’in Defne’nin sevgilerinin kanıtlanmasına güçlenmesine yardımcı oldu. Belki de onca mektup peşinde koşan Defne’nin mektubu almama kararı (Allah’ım ne zor bir ikilemdi o, biz zorlandık.) sayesinde yeni bir kapı açılacak. Yalnız Ömer’in mektup olayına dalıp özür dilemeyi unutmasını, aynı şekilde Defne’nin de özrüne engel olmasını unutmadım, bekliyorum özürleri. Mektup olayında da umarım Fikret’in mektubunun problem yarattığını anlayabilmiştir. Şükrü Ağabey yok etmediyse mektubu bakalım neler olacak?
Defne Ömer sahneleri azdı, genel olarak Defne pek gözükmedi rahatsızlık haberi gerçek olsa gerek. Geçmiş olsun diliyorum Elçin Sangu’ya.
Sağlıklı, heyecan dolu beklemeli, iyi haftalar. ^^