Kiralık Aşk: Defne haklı, Ömer haklı ama en çok biz haklıyız!

Kiralık Aşk: Defne haklı, Ömer haklı ama en çok biz haklıyız!
Merhaba Sevgili Kiralıkçılar. Bir süre ara verdikten sonra bugün içimde kalırsa patlarım dediğim için yazmaya karar verdim. Öncelikle mecburi bir durumdan dolayı bölüm beklediğimizden biraz farklı oldu. Önemli değil tabii ki. Sağlık her şeyin önünde. Elçin Sangu’ya çok geçmiş olsun.  Bence bir nazar duası okunsun. Bu dizinin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi vallahi.

Şimdiii bölüme gelirsek. Defne’nin Gallo’nun mektup gönderdiğini ve Ömer’in evi aldığını ardı ardına öğrenmesi ağır oldu. Bu kızın çilesi ne zaman bitecek acaba? Defne’nin kırılmasını, bu iyilik karşısında ezilmesini (Oyundan dolayı) çok iyi anlıyorum. Üstüne bir de had bilmeyen Derya’nın ve ofistekilerin sözleri tuz biber oldu. Yahu Derya hiç mi ayarın yok? Ömer tam olarak bir haddini bildirsin istiyorum şu Derya’nın. Fazla konuşuyor artık. Sınırı da yok maşallah. Neyse Defne ile Ömer’in konuşmasında iki tarafa da çok üzüldüm. Defne’nin kırılmış, ezilmiş hali içimi burktu. Yaptığı iyilik sonucunda sevdiğini kırdığını fark eden ve üzülen Ömer’e de ayrı canım yandı. İkisi de haklı bu durumda.  Aslında Defne anlatmış olsa ev meselesini, beraber çözmeye çalışsalardı daha farklı olabilirdi durum. Neyse…

Ömer’in kırılması çok doğal çünkü Defne’nin hayatında olup biten hiçbir şeyden haberdar değil. Defne onun hayatının merkezinde ve her düştüğünde elini uzatıyor ama Defne bu fırsatı Ömer’e tanımıyor. Yani Ömer açısından bakılınca durum böyle.

Defne tarafından bakınca da bu ev meselesine, onu çok iyi anlıyorum. Zaten oyundan dolayı bir yük vardı omuzlarında ve üstüne Ömer’in yaptığı bu iyilik onu daha da ezdi. Belki kendince kızması gereken bir olaya tepki dahi veremedi. Defne kızmalı mıydı kızmamalıydı bilemiyorum. Durumunu düşününce anlıyorum onu. Hayatta hep tek başına ayakta kalmış, başarmış. Şimdi bu kadar büyük bir iyilik yapılıyor hem de sorulmadan. Kızabilir insan ama uzatmaz yani bunu. Sonuçta karşısındaki insan sevdiği, evleneceği insan ve tek amacı ona yardım etmek. Ayrıca bu durumun birine eyvallah etmeyle alakası yok onu da söyleyeyim. Defne’nin durumu sadece ev meselesiyle sınırlı olsaydı, bu kadar kırık dökük ve ezilmiş olmayacaktı. Cağnım Ömer nereden bilsin ki durumu? Zaten o da yeterince acı çekti yaptığı iyilikten dolayı.

Diğer bir önemli an ise, terastaki konuşmalarıydı. Thanksgod! Konuşabiliyorlar, tartışıyorlar. Yahu buna bile sevinecek hale geldik. Konuşma pek beklediğimiz gibi olmadı evet. İkisi de birbirinden özür dilecekler diye geldiler şirkete. Defne’nin Ömer’den özür dilemesi gereken bir konu yoktu sadece belki içten bir teşekkür edebilirdi, o kadar. O konuşmayı belki 20 kez izlemişimdir ama konuşma nasıl “Neden bir şeyler saklıyorsun Defne? Beni neden hayatına katmıyorsun?”dan “Senin dik duruşun aramıza duvar örüyor. Sen hep doğrusun .”a nasıl geldi anlamadım. Kimse kusura bakmasın Defne’ye hak veremedim bu konuşmada. Ömer’in ofisinde ne kadar haklı ve tavrını ne kadar yerinde bulduysam, terasta da o kadar haksız buldum. Defne’ninki tamamen suçluluk psikolojisi. Ömer içinden “Posta diyordum. Yine ne saklıyorsun diyordum. Konu buraya nasıl geldi ya?” demiş midir acaba?

Ömer’i söylediği şeyler konusunda sonuna kadar haklı görüyorum ama konuşma şekli daha yumuşak daha sakin olabilirdi. Özellikle Serdar’la o konuşmalarından sonra Defne’yi suçlar gibi değil de biraz daha anlamış, daha anlayışlı bir şekilde konuşmasını beklerdim. Şu postalara bakma, yine bir şeyleri gizleme olayı olmasaydı muhtemelen de öyle davranacaktı Ömer ama yine araya başka mevzular girdi. Ömer’in pişmanlığının önüne kırgınlığı geçti. Evet, Ömer biraz bağırmış, sert çıkmış olabilir ama Defne’nin hep bir şeyler gizlemesi adamın sabrını taşırdıysa demek ki patlayıverdi orada. Ömer de böyle biri işte kesin, net. Duygusal bakamıyor olaylara ya da öyle yaklaşamıyor. Ona göre bir şeyler gizleniyor, evlilik yolundalar ve bu olmamalı. Eğer korkular, endişeler de varsa paylaşılmalı. Madem Defne böyle hissediyor, neden konuşmuyor, paylaşmıyor da her şeyi gizliyor, Ömer’in merak ettiği bu. Kendisine karşı açık olunmasını istiyor. İstediği, Ömer’e göre çok basit ve bunun neden olmadığını da merak ediyor doğal olarak. Ömer de evet gizledi kaybetme korkusunu, uzak durdu Defne’den zamanında ama onun sebebi gayet somuttu; kabul edilen ve paylaşılmayan sırdı. Ayrıca tabii Defne’nin gitmeleri, hep yanında oluşları ama bir türlü tam olarak gelmeyişleri de… Ömer bu gelgitleri kendi içinde yaşayıp çözdü ve Defne’ye bunun acısını çektirmedi. İkisi tabii ki farklılar ve başka şeyler yaşıyorlar ama Defne suçlarken Ömer’i bunları göz önünde bulundurmasını istiyor insan. Ömer’e her anlamıyorsun dediğinde acaba anlatmadığın için olabilir mi ya da insan bilmediği şeyi nasıl anlasın demek istiyorum. Neyse dağılmayalım devamm…

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER