Hayat Şarkısı: Bazen kendim olamam ben*

Cem Cephesi

Zeynep’in teklifini Cem’in kabul edeceğinden pek şüphemiz yoktu aslında. Ne de olsa ucundaki ödül çok cazip, görev ise kolaydı Cem için. Tek risk vardı; o da Hülya’nın düşmanlığını kazanmak! Düşmanlığını derinleştirmek mi deseydim? Zira bunu bir süre önce hakkıyla kazandığına bizler de şahidiz. Cem’in zaten Hülya’yı ayağına kadar getirmiş ve Zeynep’in planının gerçekleşmesi için bütün şartlar oluşmuş iken durumu Hülya’ya itiraf etmesinin başka bir açıklaması yok sanırım. Sonuçta Hülya kadar olmasa da akıllıca bir planla hem Zeynep’ten ödülünü aldı hem de Hülya’ya karşı ilerde kullanabileceği bir “kıyak” yapmış oldu. Hülya’nın nefretini kendisinden çok Zeynep’e yöneltmeyi başardı.

Hülya’nın Cem’in yararına olacak bu plana uymayı kabul etmesinin sebebi ise şüphesiz sonunda Zeynep’in uğrayacağı bozgunu görmenin dayanılmaz hafifliği olmalı. Üstelik Cem’le oynadığı oyun Zeynep’e Cihangir’de bir evden daha fazlasını kaybettirecek gibi görünüyor. Zeynep’in babasının yeniden devreye girmesi bu kez Zeynep’in aleyhine olacak gibi.

Zeynep cephesine geçmeden Cem – Hülya ortaklığındaki oyunun Hülya açısından – ve benim açımdan- beklenmedik sonucuna da değinmek lazım. Hülya ve Cem’in anlaşıp yakalanmış gibi yaptığını tahmin etmiştim ancak Kerim’e telefon geldiğinde tedirgin oldum. Kerim gergindi ve konu Hülya ile ilgiliydi. Sonra arayanın Cem olduğunu öğrendik. Konu ev ahalisi için aydınlığa kavuşmuştu ama Kerim için pek de öyle görünmüyordu. Açıkçası kesin olarak Kerim’in bu oyuna inanmadığını – ki aslına bakarsanız Cem’in söyledikleri olayı temize çıkarmaz, adam karın seni benimle aldatıyor diyecek değildi – ama ailesi yanında belli etmemeye çalıştığını düşünmüştüm. Ta ki odadaki o mini kıskançlık krizine kadar! Resmen ters köşe oldum, ne tatlıydı kıskanan Kerim ^.^ Ve ne kadar iyi niyetlisin Kerim’cim. Aslında bu  detay Kerim’in olaylara “Hülya’nın abuk sabuk iyi niyetli hareketleri” çerçevesinden baktığını göstermesi açısından da önemli idi.

 
Zeynep Cephesi

İçerdeki düşman: Zeynep. Şu an için Hülya’nın en dişli düşmanı Zeynep gibi görünüyor. Birinci nedeni Zeynep’in öncelikli motivasyonunun Hülya’ya kötülük yapmak, ondan kurtulmak olması. Adeta hedefe kilitlenmiş, neredeyse kocasını bile bu denli önemsemiyor. Belki Hüseyin – Melek ilişkisinin sorumlusu olarak bile Hülya’yı görüyor. Zeynep’in en dişli düşman olmasının ikinci nedeni elinde önemli kozlar olması. Bu kozlardan biri Cem. Hülya – Cem ilişkisinin detayını bilmese de Cem’in Hülya için yumuşak karın olduğunu çözmüş durumda. Üstelik Cem’in de zaafını biliyor. Bu da Cem’i kullanmasını kolaylaştırıyor. İkinci kozu da babası ile Bayram Cevher arasındaki mecburi ilişki. Bu ilişki sayesinde o evdeki yeri sağlam. Hatta zaman zaman terazinin ağır basan tarafında yer alabiliyor.

Hülya iki seferdir Zeynep’in taarruzlarını başarıyla bertaraf etmeyi başardı. Ancak her yenilgi Zeynep’in daha da bilenmesine neden oluyor. Bununla birlikte Zeynep aldığı her yenilgiden sonra güç toplamadan yeniden atağa geçtiği için hep daha fazla kan kaybediyor. Zeynep şu an yaralı bir vahşi hayvan gibi tehlikeli. Bakalım en büyük zararı Hülya’ya mı yoksa kendine mi verecek?
 
Filiz Cephesi

Madem neden Zeynep’in en dişli düşman olduğundan bahsettik. Biraz da Filiz’in neden en dişli olmadığından bahsedelim. Referans noktaları aynı aslında. Birincisi Filiz’in öncelikli motivasyon kaynağı Hülya’ya kötülük yapmak değil, Mehmet’e sahip olmak. İkincisi ise Zeynep’le kıyaslanamayacak kadar güçsüz. Ne maddi olarak ne de manevi olarak yeterli güce sahip. Elinde tek bir koz var. O da Mehmet’in biyolojik annesi olması ve tabi Kerim’in vicdanı. Tam da bu güç dengesizliği ve konunun temelindeki ahlaki (etik) sorunsal nedeniyle Filiz cephesinde olacaklar Hülya’nın hikayesinde benim en çok  ilgimi taraf olmaya devam ediyor.

Hayat şarkısının birbirinden özel notalarıyla anlattığı hikaye akıp gidiyor zaten, heyecanla takip ediyorum. Ancak işin bir de seyir zevki kısmı var ki özel olarak değinmeden geçmek bence haksızlık olur. Cem Karcı ve ekibine özel olarak teşekkür etmek istiyorum ve izlerken dakikalarca baksam sıkılmayacağım şu birkaç kareyi paylaşarak bitirmek istiyorum.

Sanatını icra eden her sanatçı bu dünyayı yaşanılır kılan ve bize nefes aldıran yegane nimetlerdir. Değerlerinin farkında olmak gerekir.

İyi Seyirler!

12. bölümden seyir zevkimin şahaneleri için sayfaları tıklamaya devam edin lütfen ^^
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER