American Crime Story: Dava numarası BA097211

Ancak Los Angeles'in (sadece polislerinin değil toplam halk olarak da) bu gün bile kendini aklamayı başaramadığı ve sırtında bir kara leke gibi taşıdığı "ırkçı" damgasına hallenmeler ve bir takım "basit" hukuk numaraları ile seri, adeta erken dönem CSI soslu Suits tadında olmuş. Şikayetçi değilim. Zira yüzyılın en büyük ve en ses getiren çifte cinayet davasında adaletin bu derece saçma sapan entrikalarla çarpıtılabilme ihtimalini (her anlamda) izlemek yer yer korkutucu, yer yer sıkıcı, yer yer de çok zevkliydi. Akışı, insan hakları açısından ve temelde -bence- bir öç hikayesi olarak izlemek ise duble zevkliydi. İzlerken, "olay yerinde o eldiveni biz bulsak, çoktan sanığın bağırsaklarını bile sığdırmıştık içine" demeyen bizden değildir!

Ryan Murphy ve yazar arkadaşlarının hikayeyi yayarken ve toplarken, jüri üyelerinin ruh hallerine kadar inip, herkesi didik didik ettiği, Savcı'nın, avukatların, gardiyanların, Kardashian Familyası'nın iç işlerine ve ruh hallerine kadar inip, deştiği ve seyircinin önüne attığı halde O.J. ve dahi Nicole Simpson tarafına fazla dokunmak istememesinin bir tür telif hakları sıkıntısı olduğunu düşünmek istiyorum. Evet, konu bir cinayet davasından çok adalet sisteminin ahvali, sosyolojik bir inceleme, siyah-beyaz bir savaş ve siyahın (net olarak) beyazdan intikamı olarak ele alınmış.

Sıradaki şarkı Baba Kardashian'dan halkın kıllı vicdanına gelsin: Ben nerede yanlış yaptım?

Dolayısıyla da yazarlar O.J.'den çok onu serbest bırakabilecek olanla ve hapislerde çürütme gücünü haiz olan tarafa derinlemesine yüklenmiş ama gönül O.J.'in de ruh halini aynı derinlikte görmek isterdi. Bilinçli bir seçim mi bilmiyorum ama asıl dikkatimi çeken O.J'i neredeyse hiçbir sahnede 3-4 saniyeden fazla tek başına görmedik.. Halkın sevgilisi O.J., kurgusal olarak da hiç yalnız kalmadı ekranda...

Amerikan yasalarına göre O.J aklandığı suçtan bir daha yargılanamayacak. Bu konu çoktan kapandı. Ancak Robert Kardashian'ın son sahnedeki tepkilerine, -aslında seri boyunca takındığı beden diline de- bakarsak O.J katıksız bir suçlu. Hatta Murphy'nin hikâyeyi anlatırken alt metinlerde ve bütün oyunculuklarda incelikli bir "suçlu" hissi yaratıp, bir anlatıcı olarak oldukça taraflı davrandığını da düşünüyorum. Bu nedenle ekran karardığında seyirci olarak ben de O.J'in suçlu olduğuna karar verdim. Oysa yönlendirilmemeyi tercih ederdim... İç güdülerim ise bu hikayenin bitmediğini, taraflardan birinin gider ayak kaleme alacağı içtenlikli bir itirafı okuyacağımızı fısıldıyor.

Özetle, siz benim huysuzluklarıma aldırmayın ve seriyi mutlaka izleyin...

Böyle işte..
R.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER