Sıkıntı kaplaması dörtlüye değinmek gerekirse, Neriman’ı fazla görmeden, canımızı sıkmadan geçti bölüm. ‘’Bana öyle geliyor ki, herkes yaşamını, bir başkasının yaşantısını mahvetmek için kullanıyor.’’ Bu cümle size kimi hatırlatıyor? Bana anında Sude ve Deniz’i. Sude, Eymen’in aşkına inanırkenki anlayışlı halini, keşke Defne için de gösterse. Ama olmaz. Çünkü kuzenine olan kıskançlığı buna izin vermez. Sinan’a olan hırsından Yasemin’in aşkını göremediği gibi, diğer gerçek aşkları da göremiyor. Deniz’in de Cherry’den uzaklaşması çok iyi olur, tabii Yasemin zor durumda kaldı bayağı ama yapacak bir şey yok. Deniz ile yürümektense başka yollar aramak en mantıklısı. Deniz’in hain planlarını ise izleyip göreceğiz.
Dört numara Fikret’imiz. Büyük bir tesadüf, anladık. Ancak Ömer’e bu yüzden bir şeyler hissetmeye başlamadın sonuç olarak. Fikret, Simurg’u anlatsın, bence bir sorun yok. Dediği gibi sır, Defne’nin sırrı, oraya dokunmasın yeter. Ömer’in bu hikâyeyi ve kızı bu kadar büyütmesini, bilmiyorum ama kafamda oturtamıyorum. Âşık olma ihtimalini düşünmek çok ileri bir boyut değil mi? Defne ise bizim sesimiz oldu, korkularımızı dile getirdi. Fikret’ten o da çekinir oldu, Fikret’in ilgisini fark etti, kıskandı. Hala iki yüz bin lira borçlu olması, borcu takmış gibi durması da hiç hoş olmuyor. Nedir bu Defne’nin çilesi? Ama sesimizi en iyi duyuran Nihan oldu, sinirli hal ve hareketleri ile. Ömer’in Fikret’e olan sinirine ise çok takılmamak gerek. Sonuçta, işte ciddiyet arayan, kuralları olan biri Ömer.
Koriş olmasa gülemeyeceğiz. Sabah uyku sersemliği ayrı, dönüp dolaşıp podyumlarda yürümesi, düğün istekleri, dedikodu yapışları ayrı güzel. Ama en güzeli sunumuydu.’Anı yaşayın, kıymetini bilin.’ Daha da güzeli; kanserli çocuklar için mesaj göndermeye teşvik etmesiydi.
Büyük İplikçi ile Türkan Hanım'ın sahneleri de çok eğlenceli geçiyor, özellikle Nihan’ın çöpçatanlık sevdası çok hoş. Koriş ve Nihan kesinlikle tanışmalı, çok ortak noktaları var.
Defne ve Ömer’e dönersek, izlemeye doyamıyoruz. Kahvaltı etmeleri, kıskançlıkları, övgüleri, ilk zamanlara ait itirafları, sarılmaları ve heyecanlarıyla hepsiyle şapşahaneler. Tekrar tekrar izleyin, izlettirin, Kiralık Aşk ile kalın.
-Kırk birinci bölümde sahnenin devamını istiyoruz, hiç olmadı gün falan atlamayalım.
-Ufak dokunuşlar: Sinan geçen bölüm beklenen vuslat dedi ve geldi. Ömer’in evinde, alınacak listemizde duvara kocaman şeker yazılmıştı, şeker kavanozları devrildi, elmalar zaten malumunuz sürekli dilimizdeydi.
- Ayrıca yönetmenimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Kırk bölümdür emeği geçen tüm emekçilere teşekkürler, sağlıcakla kalın.
*Ken Kesey/ Guguk Kuşu
Hilal Yağız