Kiralık Aşk: Bu bölümün adı ''Defne'' olsun

Kiralık Aşk: Bu bölümün adı ''Defne'' olsun
Hafta içi fragmanları izleyince, çok sevineceğimiz bir bölüm geliyor dedik. Bölüm bittiğinde ise bendeki duygu; hüzün ağırlıklı bir mutluluktu. Sebebi neydi? Defne'ydi.

‘’Gelebilecek hem en kötü hem en iyi şey geldi başıma, âşık oldum, öküz gibi âşık oldum. ‘’ Defne, ne de güzel özetledi durumunu. Yalanlardan, sorunlardan kurtulmaya çalıştıkça, daha da derine battı. Kısır döngüye girmişti durumu. Dört tarafından çevrilmiş durumdaydı dediği gibi. Fikret’i, Deniz’i, Neriman’ı, Sude’si, artık ağır gelir olmuştu. Kaçacak yer yoktu. Çünkü artık Ömer vardı. Arkada bırakamayacağı, onsuz olamayacağı…

Sinan’a gidip her şeyi kısa bir özet geçtiği sahnede gözlerim doldu. Sinan ile tekrar dertleşmeleri, Sinan’ın ne olursa olsun Defne’nin arkasında olacağını bilmek, Sinan’ın Ömer’e olabildiğince yardım etmesi, eve göndermesi çok güzel ilerlemelerdi.

Diğer can dostumuz İso da, bu bölüm Defne için yine çok şey yaptı.’’Aşk rezilliktir, arada elini kirleteceksin, kendinden ödün vermeden bir şey elde edilmiyor. ‘’ Haklıydı İso. Ama Defne de çok yoruldu artık, yalan yalan üstüne, artık bu tatlı kızın bünyesi kaldırmaz oldu. Defne’nin bir sözüyle yine Defne’sinin yardımına koştu İso. Beşiktaşlı olmasam da, en sevdiğim sahnelerden biri oldu marş söyledikleri sahne. Aynı bizden biri gibiler, içimizden kopmuş sahneler bunlar. Bu arada, arabasını sürekli emanet veren komşu amcamız her kim ise çok teşekkürlerimizi sunuyorum kendisine. İkilinin kavga sahnesine ise moralimizi bozmayalım. Bu sahneler, Ömer geldiğinde yalnız kalmaları ve Defne’nin kafasını dinleyip doğru kararlar vermesi için tasarlanmıştı. İso her cümlesinde hak verilir şeyler söyledi. Defne ise acıdan, kafa karışıklığından, ani çıkışlar sergilese de, İso giderkenki bağrışından İso'yu nasıl sevdiğini biliyoruz. Ailesi tarafından terk edilmiş bir kızın, acı serzenişlerine benzemiyor muydu İso giderken dedikleri?

Beklenen vuslat geldiiiiiiii. Defne’nin ağlayışları üzerine geldi, buruk oldu, ama olsundu. Defne-Ömer sahnelerini anlatmaya kelimeler yetmiyor. O yüzden açıp kırkıncı bölüm sonunu tekrar tekrar izleyelim. İzleyelim ki gözümüz aşk görsün, tutku görsün. Çaresiz ama âşık kızın keskin bakışları, sevdiğini kaybetmekten korkarken cesarete giden bakışlarını görsün. O bakışlar sanki artık ne olursa olsun gerçekleri anlatacağım mı diyordu? Kırk birinci bölümde görebilecek miyiz gerçekleri anlatan Defne’yi?

Peki bölümün başına dönersek, o düğün kime aitti? Yasemin'le evlenebilirim diyen, düğün var diye heyecanlanan Sinan’a mı? Yoksa beklenen büyük düğün Defne ve Ömer’inki miydi? Hani şu mobilyaları, düğün yemekleri hayali kurulan. Merakla bekleyeceğiz anlaşılan. Senaristimiz bize yine güzel oyunlar oynuyor.

Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER