İso’dan bahsedelim biraz. Dostluğu bambaşka beyefendiliği bambaşka. Mahalledeki kızlar nasıl etkilenmesin? Dostuna yaptığı fedakarlıkların yanında herkese karşı böyle davranıyor. Kalbi kırıkken, kendini toparlayamamışken kimsenin kalbini almak istemeyen, canını yakmak istemeyen karşıdaki hanımefendileri düşünen İso candır.

Nihal sen de iyi ki varsın. Hulusi İplikçi ile karşılaştığı andaki şaşkın ifadenle gülmem bir oldu. Sonrasında Sinan Çetin’e uzanan sohbetini eminim kimse yapmamıştır Hulusi Bey’e. Dillerde dolaşan sürekli ‘bahar geldi’ laflarının karşılığını Hulusi Bey ve Türkan Hanım'da görmemiz de ayrıca eğlenceliydi.

Hulusi Bey demişken barışa giden yolda Defne ile el ele vermesi güzel fikir. Hatta Sude’den aldığımız tüyolara göre okulları olan hayırsever dedemiz, Ömer’in projesine sponsor olsa buzlar daha da hızlı erimez mi diye düşündüm.

‘Bahar geldi’ diyorduk. Koriş, Necmi, Sinan, Nihal, Serdar herkesin dilindeydi bu söz. Gelir bahar ayları gevşer gönül yayları. Bölüm boyunca da hep seven sevilen mutlu çiftler izledik. Hatta Koriş’in çöpçatanlığı da dahil oldu. Ancak Sinan o yemekte mekan için söylediğin söz ’bahara da çok güvenmemek lazım’ beni kuşkulandırdı.Yağmur mu gelecek? Kiralıkçılara hüzün mü var yoksa? Hayır hayır biz artık ayrılık kaldıramayız birbirine sıkı sıkıya sarılan Defne-Ömer’e çabuk alışıyor, bırakmak istemiyoruz.

Ne güzel rüyalar, kavuşmalar görüyor çiftimiz ayrı ayrı. Defne her zaman ki gibi utangaç. Rüyasını da anlatamıyor, asansörde kızarıp, telefonda dayanamayıp gülüyor. Sesimizi duydular bize bol bol DefÖm verdiler. Kıskanan Ömer istedik, gördük. Kıskanmak bir insana bu kadar mı yakışır? Defne sevmeyip de ne yapsın, öpmesin mi o iki yanakçıktan, çocuk gibi sevmesin mi Ömer’ini?

Sen çok yaşa Koriş, hep yaşa! Sen de benim gibi aşıdan korkar kaçarmışsın. O sahneden çok ofis masasının üstüne uzanıp doktora zorla kendini kontrol ettirmene güldüm. Yok yok, o gülmek değildi; kahkaha attım. Doktor demişken, Defne’nin çocukluk aşkı çıkıver sen. Bunda sorun yok da herkesin içinde Defne’ye aşırı ilgi göstermesi hiç hoş olmadı. Defnecimiz ise’ sözlüyüm’ dedi "keşke kiminle sorusuna da Ömer cevap verseydi" demedim değil.