Kiralık Aşk: Hayat tercihlerden ibarettir!

Kiralık Aşk: Hayat tercihlerden ibarettir!
Bu yazının başlığı benim hayat mottom. Bahanelere inanmam ben. Yaşadıklarımızdan kendimizin sorumlu olduğuna inanırım. Başımıza gelen, yaşadığımız her şeye bahane bulmadan sorumluluğu kabul etmemiz gerektiğini düşünürüm. Sorumlu bizizdir çünkü. Bir karar veririz ve o kararın iyi ya da kötü sonuçlarına katlanırız. Zaten karar vermek de bir nev-i tercih yapmaktır.

Ömer 'Ben bir tercih yaptım. Zamana bırakmayı tercih ettim.' dedi Sadri Usta'ya. Aslında Ömer hayatı ile ilgili çok önemli bir karar verdi. Aşkı yaşamayı seçti. Kafasında soru işaretleri yok mu tabii ki var, ama o soruların cevaplarını da bilmemeyi tercih etti şimdilik. Yasemin'in neden kavuşamadıklarını sorduğunda Sinan'ın verdiği tepki hiçbirimizin gözünden kaçmadı eminim. Ömer İplikçi'nin cevapsız sorularla nasıl yaşadığına şaşırıyor olabilirsiniz, ama onu anlamaya çalışın. Belki sorularına cevap aldığı hayatı istemiyordur ya da alacağı cevaplardan korkuyordur. Ne dersiniz?

Ömer yaptığı bu tercihin sonuçlarına katlanacak. Ha sakın yanlış anlamayın! Bunu kötü anlamda söylemedim. 'Defne'ye bu kadar yüklenmek doğru gelmedi bana' cümlesi bize geleceğe dair çok şey anlatıyor aslında. Defne'nin ne kadar ağır bir yükün altında olduğunu anlamış Sinyor İplikçi. E anladığına göre sır ortaya çıktığında daha farklı değerlendirebilir gibi gelmedi mi size de? Defne bu oyunun baş kahramanı olmasına rağmen; sanki herkesten daha az etkilenecek gibi bir düşünceye kapıldım ben. Neyse izleyelim görelim bakalım.

Kiralık Aşk'ın her bölümünü severim, ama kişisel tarihime not ettiğim bazı bölümler var ki onları daha da çok severim. Mesela, 10, 13, 14, 20 gibi... 39.bölüm de kişisel tarihime not ettiğim bölümlerden biri oldu benim için. Sanki şimdiye kadar izlediğimiz 38 bölümün tamamını 1 bölümde izledim. Şahane miydi? Evet şahaneydi! Çok eğlendim, çok güldüm ve çok keyif aldım. O 'her renkten biraz olacak, ama bazı renkler biraz daha fazla olsa ne iyi olurdu' isteğim bu bölüm tam da olmuş. Bu mudur? Budur!

Şimdi kısa kısa inceleyelim bakalım:

*Gallo'cum ben seni anlamadım. Defne sana hikayeyi anlattığında üzüldün; hemen yardım etmek istedin. Hikayenin kahramanının Ömer olduğunu anladığında neden tepki veriyorsun? Evet, belki yakışıklı prensin Ömer olduğunu Defne en başında sana söylemeliydi, ama Ömer olduğunu bilsen aynı şekilde davranmayacak mıydın? Yani, Defne başka bir aşkı yalanın gölgesinde yaşayabilir de Ömer ile olan aşkını yaşayamaz mı? Bu ne yaman çelişki? Yeri gelmişken söyleyeyim. Bence Gallo Ömer'e oyun ile ilgili bir şey anlatmayacak.

*Şimdi Gallo Deniz'e borçlu evet, ama 200 bin lira Gallo'nun kazanamayacağı bir para değil. Bir elbise tasarlar öder o parayı. Yine de şöyle bir tahminim var. Deniz'in çeki dönüp dolaşıp yine Deniz'e dönecek gibi geliyor bana. Malum, Neriman koruyucu melek olmaya karar verdi. Biz de bunu boşuna duymadık. Biraz uçuk bir tahmin olsa da olabilitesi yüksek bence.
 


Yazı devam ediyor...
 
 
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER