Kiralık Aşk: Kırların ve aşkın rengi

Ama sıra Sude'ye ve Neriman'a geldi işte iyiliğimin tükenmek üzere olduğu iki kişi! Sude tedavi edilmesi zor bir vaka haline geliyor. Kırıcı konuşmalarıyla Defne'yi üzmeyi başardı. Kullandığı kelimeler fazla yaralayıcıydı. Defne ne güzel de cevap verdi "bir de içten bakman lazım" dedi. Defne'm senin içinden baksa; şu hayatta yaşadıklarını yaşasa,senin gibi doğru huylu, temiz, ışıl ışıl bir genç kız olurdu. Ama çok büyük bir ders, çok yakında onu bekliyor, elinde patlayacak kurduğu kötü planlar, yakındır! Kime çektiği şüphesiz ortada sonradan görme annesine çekmiş. Ömer'in evlilik haberi verdiği sahnede iyi yenge rolleri sergilemeye çalışan Neriman beni çok güldürdü.Ama ana kızın Defne'yi bitirme planları, Defne ve Ömer'i birbirinden ayırmak için kuracakları kumpaslara "dur" demek istedim.
 
Defne ve Ömer'in masa köşelerinde ailelerle tanışma ortamında, hiçbirşeyi umursamamaları, gizlice el tutuşmaları şahaneydi. Ömer'in sadece Defne odaklı konuya hakim olması çok güzeldi. Evlilik konusunu yengesi ve yengesinin görmemişliklerini dizginlemeye çalışan amcasına bırakmıştı. Masada yaşanan Nero saygısızlıklarını dikkate almamasıda, gözlerini ve aklını Defne'den alamamasıydı. El tutuşmalar, mutfakta konuşmalar, koklaşmaya çalışmalar, eşi olacağı anın hayali, verilen mini minnacık bir buse hepsi izlenmeye değerdi.
 
Yazımın sonlarına yaklaşırken Gallo'ya değinmezsem olmaz. Kimsesiz çocuklarla hem Ömer'i hem de beni sarsarak üzdü. Buğulu mavi gözleri her ne kadar "sevmiyoruz gitsin" diyenlere karşı ben aslında iyi biriyimi kodluyordu. Eğer bir yazar, bir senarist bir karakteri sevdirmek istiyorsa bunu yavaş yavaş hassas konulardan dem vurarak yapar. Demekki Gallo karakteri bize sevdirilmeye aşama aşama çalışılıyor.

İlk aşama; Ömer konuşmaya gittiğinde "çok değerli birisi rica etti" geldim,dedi. İlk öğrendiği detay Gallo parayı bir arkadaşı için aldığını söyledi. "Vefa"

İkinci aşama; (İkinci gelişin nedeni), üzgün Ömer kimsesiz çocuklar için geldi. "Pişman"

Üçüncü aşama umarım Defne ve Ömer için hayırlı bir aşamadır. Açıkçası kelimelerimi seçmekte zorlanıyorum ve geçiyorum bu kısmı.
 
Son sahnede, Ömer ve Defne'nin birbirlerine söyledikleri çok anlamlıydı. Sadeliğiyle, çekingenliğiyle, narin halleriyle Papatya'ya benzetilmiş bir Defne, açmak için can atarken bir yandan solmaktan da korkuyordu. Aman Defne'm papatyalar köklerinden koparıldıklarında solmaya başlarlar. Sen korkma! Senin köklerin, Ömer'in kalbinin tam üstünde. Tam yaşamak istediğin yerde. Ömer'in de kökleri senin tüm benliğinde huzur buluyor, nefes alıyor, mutlu oluyor, karanlığı aydınlanıyor! Sevin hayatınızı,sevin yıllarınızı,sevin birbirinizi!
 
O zaman bir alıntıyla satırlarıma burada son veriyorum. Sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek… Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek… Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek… Ve bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek… Özdemir Asaf

Sevgiyle, mutlulukla kalın! KA perileri-KA severleri
 
Küçük Notlar:
1.Serdar ve Nihan'ın görgüsüz tavırları hoşuma gitmedi.
2.Şükrü Abi'nin kalbine lütfen indirmeyelim!
3.Gallo'nun kara tahtasındaki kelimelerinde birer anlamı mutlaka vardır.
4.Türkan teyzemin ev sahipliği ve insanlık dersi vermesi çok güzeldi.
5.Korişim'e karar verme çabaları, sergi açmalar çok yakıştı. Ama serginin sonunda işsiz kalmasaydı keşke!
6.Sinan ve Yasemin sahnesi bir harikaydı. Çok etkileyiciydi.
7.Tranba ve Sude ortaklığı umarım başladığı gibi biter.
8.Bu hafta "Kiralık Aşk"ı ilk defa (tatilde olmamdan dolayı) birgün gecikmeli izledim. Bir günlük açığı kapatabilmek için de beni sürekli takip eden, yorumlarını eksik etmeyen KA perilerim-severlerimden yardım aldım. En çok sevdikleri ve hiç haz etmedikleri sahneleri bana özetlemelerini istedim. Onların güzel pencerelerinden yansıyanları, kendi penceremde izledikten sonra harmanladım. Her birine tek tek yeniden teşekkür ederim.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER