Edward Dönemi
İngiltere’sinde geçen Downton Abbey altı sezonluk macerasında bizlere 1900 ile
1920 yılları arasına doğru keyifli bir yolculuğa çıkardı. Bu dönemde iki farklı
kadın modası dikkatleri üzerine çekiyordu. Fransa’daki Belle Epoque etkisiyle
artan balolar ve sosyal etkinlikler şıklığı ön plana çıkarırken, savaşın
etkisiyle etekler kısalıyor ve maskülen bir görünüm kadınlar da dikkat
çekiyordu.
Tabii bu noktada efsanevi tasarımcı Coco Chanel’in etkisi göz ardı
edilemez. Kadınları ilk kez rahat ata binmeleri için pantolon giydiren
Chanel’in bu radikal hareketi Downton Abbey’de de dikkat çekiyor. Crawley
kadınları özellikle Leydi Mary gündüzleri tüvit pantolon ve ceket takımlarıyla
dolaşırken, gece davetlerinde ise dönemin diğer bir popüler akımı olan Flapper
görünümüne bürünüyorlar. Sözlük anlamı, 'kollarını kanat gibi çırpmak' olan
flap, yirmilerin ve ismini verdiği kültürün dansının simgesi olan harekettir.
Gündüzleri maskülen bir görünüm tercih eden
Leydi Mary, gece davetlerinde tam bir Flapper kadını. Flapper kültüründe kısacık saçlar, dizlerin üstüne çıkan saçaklı etek,
bacakların seksapelini artırmak için giyilen file çoraplar ve pudralanmış
dizler dikkat çeker. Bu görünüm 20’li yıllarda Amerikan kültüründe devrim yaratırken
kısa sürede İngiltere’yi de etkisi altına aldı. Leydi Edith’in bob kesimi
kıvrımlı saçları, Leydi Mary’nin altın işlemeli gece elbiseleri, inci kolyeler,
tüylü altın saç bantları bunun en güzel örneklerinden.
Benim favorim ise 4.
sezonde gösterilen The London Season bölümündeki Leydi Rose MacClare ile Cora
Cawley’nin Londra’daki bir balo için giydiği kostümler. Görüntüleri aklıma
Muhteşem Gatsby filminin o unutulmaz sahnelerini getirmişti.
Yazı devam ediyor...