Reçete yazmaya teşebbüs eden Defnem ne kadar
şirindi, bir o kadar da masum. Yalnız Defne'cim reçete yazmak benim işim! Siz
çizimlerinizi yaparken ben ikinize de iyi gelecek bir reçete yazarım sen hiç
merak etme...
1 ölçek
"dopamin" veriyorum, özlemek ve tutku hormonu destekli, bu ilişkinin
temel direklerinden! Tam bizim aşıklarımızın ihtiyacı!
2 ölçek "oksitosin" ekledim; sevgi, haz ve empati kurma
hormonu sadece bu kadar mı tek eşliliği, sadakati temsil eder. Olmazsa
olmazımız!
1 ölçek "noradrenalin" çarpıntı ve heyecan hormonu.
DefÖm'de bol miktarda mevcut sayelerinde bizlerde de ama ben yine yazıyorum.
Fazla aşk çarpıntısı göz çıkarmaz ne dersiniz?
1 ölçek
"feniletilamin" enerji hormonu, yerinizde duramayın kıpır kıpır
koşuşturun diye.
En son hepimize de depresyona girmeyelim diye
bir mutluluk hormonu "serotonin" takviyesi yazdım gitti!!! Defne ve
Ömer bu reçeteme "uyarlarsa^^" 3 vakte kalmadan evlenirler hiç merak
etmeyin. Bizler de "KA perileri ve severleri" olarak rahat bir nefes
alırız... Huzurlu, huzurlu... Zevkden dört köşe olmuş bir şekilde değil mi
ama?!
Gelelim bir türlü hoşlaşamadığım konulara,
sorulara:
1. Ömer ve Gallo arasındaki
ilişkinin tanımı nedir? Yeni tanışmış arkadaş olsalar resmiyet olur, değil mi?
Bence resmiyet yok! Bir rahatlık, bir etkileşim var, ama ne çözemiyorum. Sizce?
2. "İptal et"mi? -Pardon,
anlamadım!- Kim etsin? Gallo! Neden? Ömer'e hayır demek zor olduğu için mi?
Yoksa ona karışan bir Ömer, içinde garip hisler uyandırdığı için mi? Peki
Ömer'e ne demeli?! Emir kipli konuşmalar, egolar vs... Neyse "yazma
Ayşegül, yorumlama" skip et bu kısmı.
3. "Defnem^^" Ne oluyor
sana, bir sırdan kurtuluyorsun, bir sırra daha yelken açıyorsun. Hem de senin
için gözünü kırpmadan, yan çizmeden, "söz" verdiği halde senin için
Ömer'e "hayır" diyebilen bu kıza, hem maddi borcun, hem de
gönül borcun var şimdi. Söyle bize ne olacak? Parayı aldın, Ömer'e koştun ama
asıl işin bundan sonra başlıyor! Dikkat et ve sakın gönül borcun aşkını kaybetmene
sebep olmasın! Saklı sevdanız, ortaya çıktığında, ismini gizlediğin aşkının
sahibinin Ömer olduğunu duyan Gallo, nasıl davranacak çok merak ediyorum.
4. Gallo'nun evine baskın yapan, "Neden" diye sorular soran, cevaplar arayan Ömer'e hiç kızmadım. Hoşlandığı
kadına hesap soran erkek tavırları mı vardı? Kesinlikle kocaman bir hayır!
Şirketinin yüzleşeceği, çalışanlarına yansıyacak bir krize karşılık, feryat
eden patron Ömer vardı karşımızda! Yalnız, Ömer, "para için" sözünü
fazla kullandı, bir de o paranın Defne için alındığını öğrendiğinde, Gallo'ya
okkalı bir özür borçlu olacak. İşte o sahneyi de benim yüreğim kaldırır mı
izlemeye hiç sanmıyorum.
5. Nero'ya karşı çaresiz kalan
Necmi Bey'i yine sevemedim. Yardım elini de hiç, göremedik.
6. Koray her hafta bizleri
güldürüyor, komediyi kendisiyle yaşıyoruz. Ama kızgınım ona bu hafta.
Defne'yi korumaması rahatsız etti. Neriman, özünde temiz kalpli Koray'ı da
zehirliyor. Bu hafta joker olarak kullanamıyorum kendisini.
7. Tranba'nın gizli patron oluşuna
içerleyen ve sorgulamaya giden bir Ömer niye göremedik? Çünkü, Defne'ye karşı
çok hassas bir Ömer var karşımızda. Kırmamak için kendini yiyip bitiriyor,
sakin olmaya çalışıyor. Aslında biraz içindekileri Defne'ye döküp rahatlasa,
birbirlerine biraz yüksek sesle konuşsalar ilişkilerine faydası olacak.
Bastırılmış duygular olmadık anlarda patlak verirse ilişkiler bitmeye yüz
tutar.
8. Ne oldu, "savaşma
barış" sloganına? Yerini "acımak yok, savaş başlasın" sözlerine
bıraktı. Haklılar mı, haklılar! Tranba ve onun oyunları, "hadi konuk
oyunculuk süren fazla sürmedi mi, artık ipin çekilsin" dememize neden
oluyor.
9. Son sahne, yüklerinden kurtulan ve soluğu
Ömer'in yanında alan bir Defne, mavi eldivenleriyle, huzuru, umudu temsil eden
en güzel rengi de seçerek "sana geldim" diye atladı sevdiğinin boynuna. Sıkıca
sarıldı, kafasını öyle güzel dayadı ki "sadece sen varsın, rahatım ve sana
geldim" dedi sanki. Ben duydum, gördüm, hissettim. Tereddütler yaşayan,
içinde fırtınalar kopan Ömer bile dayanamadı. Sevgisiyle, özlemle, şefkatle
bezenmiş aşkının sıcacık kollarına kendini bıraktı. Ömer, Defne'nin bel ile
sırt bölgesi arasındaki noktaya elini koyduğu an Ömer'in fırtınası dinmeye
başladı!
Umarım sığındıkları "saklı
sevda"larına hiç darbe almazlar. Onlar mutlu, biz mutlu oluruz.
Sevgi ve neşeyle donansın dünyanız... KA
perilerim/severlerim
Küçük bir NOT: İyilik yap, iyi ol, iyi düşün! Etrafımızda Sude gibi insanlardan çok
var. Sakın bu tarz insanlara ders vermek için yolumuzdan sapmayalım. İyilik ve
doğruluk bir gün mutlaka kazanır! Beklemek ve sabretmek gerekir.