Kiralık Aşk: Saklı sevda

Kiralık Aşk: Saklı sevda
Bir aşk var, kalbimizin derinliklerinde içimiz titreyerek izlediğimiz, hissettiğimiz, benimsediğimiz, gözümüzle gördüğümüz... Evet! Ömer ve Defne'nin salt aşkından, hani tanıklık ettikçe etrafımızı aydınlatan, yüzlerimize yayılan tebessümün nedeni, Cuma günlerimize mutluluk konduran o "saklı sevda"dan "büyülü aşk"dan bahsediyorum. Sırlarla filizlenen, içten içe büyüyen, paylaşılmakta zorlanılan, kimseye duyurulmadan yaşanmaya çalışılan sevdaların en saklanmışından bahsediyorum, o aşk'ı anlatıyorum.
 
Cam yeşili bir kız çok kirpikli 
Saçları nasıl karanlık bir kızıl 
Örtülü bir güzellik benzeri olamaz 
Dudaklarındaki kan etkiliyor asıl 
Duyarlılığı, alıngan gönlü ikircikli 
Ne yazsam ona tutsak 
 
Belki kadın, belki çocuk, iyice kuşkulu 
Hangi tutku buğulamış camlarını 
Bazen ne çok var, bazen ne kadar az 
Kan kırmızı yaşayıp yaz akşamlarını 
Okşaması boğulmak, öpmesi uğultulu 
Sabah olsam ona tutsak 
 
Saklı sevda, sevdaların en saklanmışı 
Birbirimizde fena boğuluyoruz 
Hiç kimse birbirimizin yerini tutamaz 
Benimle yaşayamadığı ona uygunsuz 
Hiçbir şeye değişmem onunla yaşanmışı 
Uygunsam ona tutsak 
 
Saklı bir sevdadır, bulduk sığındık 
Bu büyülü bir aşk çünkü yasak 
Gizli bir mutluluk ki ne söylesem az 
Bin yılda yaşasak, hiç de yaşamasak 
Varımız yoğumuz aşkımız artık 
Hayatım ona tutsak 
 
Attila İlhan
 
Bu bölüme çok yakışan, duygularımı bu bölüm için tanımlayan bu şiiri sizlerle de paylaşmak istedim. 
 
Güzeller güzeli, ismiyle bütünleşen yemyeşil, cıvıl cıvıl Defne ve onun doğallığına, vesveseli hallerine tutsak olan bir adet "İplikçi" var elimizde. Bir arada olamasak da bir mesajlaşma sahnesiyle hepinizin kalbini "pır pır" ettiririz diyerek başladılar bu bölüme. Mutlu olduk! Keşke aşklarında hiç inişlere, çıkışlara şahitlik etmesek desem doğru olur mu? Olmaz! Hem de hiç olmaz! Aşk bu, inişi de, çıkışı da, uçuşu da olmalı... O duvardan bu duvara çarpmalı insanı, tutup bir silkelemeli, hüzün ile kızgınlık arasındaki minik çizgide de dolandırmalı. Dört mevsimi de aynı anda yaşatmalı... Yoksa nasıl aşk'a, aşk deriz?
 
Güneşli bir sabah baharın habercisi olarak doğdu "kiralık aşk" da... Bahar gelmiş, hoş gelmiş mi, gerçekten işte buna karar veremedim. Birbirlerinin cümlelerini tamamlayan, duygularının ortaklığını vurgulayan, yaratıcıyız, aynı kafadayız bahar tanımı yapan, Ömer ve Gallo uyumuyla bahar keşke hiç gelmemiş olsaydı. Benim bahara geçişim Defne-Ömer'in ortak tasvir edecekleri büyülü baharla gerçekleşecek bu belli oldu. Hiç kimse birbirinizin yerini tutamaz... Hiçbir şeye değişmeyin birbirinizle yaşadıklarınızı bu da benden DefÖm'e küçük bir tavsiye olarak gitsin!


Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER