İnsanın adı çıkacağına canı çıksın demişler. Adamın adı çıkmış bi kere “bad boy” diye, ne yapsa oyun, ne söylese yalan sanıyor herkes. Hatta en yakınları bile. Nitekim başlarda öyle de oldu. Ama Songül bu durur mu intikam almadan? Dövdü, sövdü, itti, kırdı, incitti, ağlattı. Yani kısacası ne yaşadıysa aynısını yaşatmadan açmadı kalbini. İyi de yaptı aslında, çünkü bunlar olmasaydı bir kıymeti olmazdı yaşadıklarının. Güney`in dediği gibi onların hikayesi kimseninkine benzemez.
Onlar imkansızı başardılar, söz yarasını iyileştirdiler, kaybolan güveni buldular, kırılmış bardağı yapıştırdılar, içini sonsuz sevgiyle doldurdular ki, aralardan sızıntı olsa bile yeri yeni sevgilerle dolsun. Şimdi ise o bardaktan kana kana, bağıra bağıra, doya doya sevgi içiyorlar. "Sen benim neyimsin"lerden, "seviyorum ulan ben seni"lere gelebildiler. "Senin paran benim boğazımdan geçer mi?"lerin, "ben seninle sevgili olamam"ların yerini "sana karşı olan davranışlarım son zamanlarda değişti”ler, "kabul et kızım kıskanıyorsun sen beni”ler almaya başladı.
Sert kabuklar kırıldıkça içinden bembeyaz bir kalp çıkmaya başladı. Beyaz sayfaya güzel şiirler yazan, havai fişekler patlatan, konsolos gibi asil köfteler satan, zabıtaların ne işe yaradığını anlamadığı için mutlu olan sinemaya gitmek yerine çöplükten koltuk taşıyıp, tek kale maç yapan bir adam oldu. Yalnız kalmak için "baldızına" manita arayan, kıvırcık saç sevdasından asla vazgeçemeyen, yoğun bakım kapısından bir an olsun ayrılmayıp, gözünü bile kırpmadan göz yaşı döken, kaybetme korkusunun içinde kaybolan, sevgilisini hediye manyağı yapan bir adam...
Papyonuyla göz dolduran, kolye yapma isteği ile takı tasarım dünyasına göz kırpan, kestanenin az pişmişini, yumurtanın sadece beyazını yiyen, Noel Baba'ya karşı hislerini gizleyemeyen, yeri geldiğinde lafını esirgemeyen, pişman olunca özür dilemekten geri kalmayan, soğuk havalarda denize atlamaktan çekinmeyen, aşkını bütün dünyaya haykıran, sevdiğine zarar geleceği düşüncesiyle kendini kaybeden, inşaatta çalışmakla hava atan, imza toplayan, kredi kartlarını iptal ettirmek için derin çabalar harcayan bir adam oldu aynı zamanda da. Sevdik mi? Hem de çok.
Yazı devam ediyor..