Kiralık Aşk: Ömer İplikçi’yi nasıl bilirsiniz?

Ömer ailesini kaybetmesiyle sevdiği herkese tavır almış ve tek başına soğuk evinin etrafına duvarlar örmüştü. Çok sağlamdı bu duvarlar. Bu güne kadar kimse girmeyi başaramamıştı. Ta ki Defne hayatına girene kadar. Defne önce bu duvarlarda hafif çatlaklar yaratmış ardından da oradan içeri sızmıştı. O soğuk evin gördüğü tek ışık ve sıcaklıktı. Aynı saçlarının rengi gibi aydınlatmıştı. Ancak Defne ile olan ayrılığı o evi yine kapkaranlık etmişti. Üstüne bir de eklenen şüpheler Ömer’in duvarları indirip indirmeme konusunda kararsız kalmasına neden olmuştu. Ancak bir yandan da değişmek istiyordu. Odasındaki camı kırarak, daha sonra da tüm prensiplerini unutup elinde kalemiyle Defne’nin ofisine giderek bu değişimi başlatmıştı. Tabii bunlar Ömer için büyük, birçoğumuz için küçük değişiklerdi.
 
Onun bu soğuk duruşu çok sık dile geldiğine göre artık Ömer’in insanların düşündüğünün aksine birisi olduğunu kanıtlamaya başlama zamanı geldi bence. O aslında duvarlarını indirebilse tamamen kadın ruhundan anlayan biri olduğunu herkes görecekti. Bunun için de Defne eline alıyor sihirli değneğini ve Ömer’in soğuk evine doğru yola koyuluyor. Ancak bu sefer buzdolabına koyduğu renkli post-it’ler ya da bir çiçek buketi gibi küçük detaylarla evin pencerelerinden içeri sızmıyor; direkt içeri giriyor ve eşyalarını tek tek bir köşeye yerleşerek ışığı yayılıyor Ömer’in evine. Üstelik karakterinden ödün vermeden ayıcıklı pijamasıyla yapıyor tüm bunları. Ömer’in en acı gününün sembolü siyah duvar bile Defne’nin alışveriş listesiyle evrim geçiriyor. Bizlerin de başlıyor yüzünde ufak bir gülümseme belirmeye... Ömer de Defne’nin hayatına bu şekilde nüfus etmesine oldukça razı görünüyor.
 
23. Bölümde bankta ‘sen iki kişi olmaktan bahsediyorsun’ diyerek hayatı boyunca tek yaşadığını ve iki kişi olmayı belki de beceremeyeceğini itiraf eden Ömer İplikçi, artık tek başına değildi. İlk önce tasarım sürecinde başlamıştı takım halinde çalışmayı öğrenmeye... Uzun bir inatlaşmanın ardından yan yana gelmişti çizimlerin altında ‘d’ ile ‘ö’ harfleri... Sadri ustanın da gözünden kaçmadığı gibi “Bunlar senin çizimlerin değil. Tamam sen varsın ama başka bir ruh daha değmiş. Seni tamamlamış. Bir takım olmuşsunuz.” Evet, Ömer belki reddediyor bir takım olduklarını ama aslında fark etmeden çoktan olmuşlardı. Neyse ki Galo sayesinde yaşayacağı iki haftalık süreç Ömer bu konuda aydınlanma şansı bulacak. Her zaman tek başına tasarım yapmaya alışkın olan Ömer nasıl Defne’yi de bu sürece dahil ettiyse, bu bölüm de tek başına yaşamaya alıştığı evinde Defne’ye yer açmaya çalıştı. Eşyalarını yerleştirirken evin içinde dolaşan Defne’de ona bu konuda ufak dersler vermeyi eksik etmedi:
 
“Dolapların kapısını kapatmam. Kapakları benim arkamdan kapatacaksın. Alışacaksın.”
“Yemekler birlikte yenir. Bu iyi bir şey.”
“Öyle sıkılıp odaya kapanmak yok. Ben de insanım. Canım sıkılır, konuşmak isterim.”
“Sürekli paylaşım içerisinde olacağız, olay bu!”
“Birlikte yaşayınca tabi insan karşındakine yer açmak zorunda kalıyor.”
 
Evet, Ömer İplikçi hep söylüyorum ve bıkmadan Meriç Acemi sana upuzun bir diyalog yazana kadar da bıkmadan söyleyeceğim: “Canım benim Defne’nin dediği gibi sürekli paylaşım içerisinde olmalısın. İnsan karşısındakine yer açmak zorunda. Defne’nin hayatında olmasını istiyorsan, sadece evinde değil geçmişinde de ona yer açmak zorundasın. Çok rica ediyorum canım şu kapalı kutunu aç. İçeriden ara sıra çıkan o zarif ruhlu adama delicesine aşığız zaten. Senin gibi güzel seven erkek nadir bulunur. Ama o içindeki fırtınaları bir öğrensek. Bak karşısında her fırsatta kendi acılarını anlatan senin gibi yaralı bir kuş var. Senin umutsuz olduğunu görünce hemen nasıl sana kendi yaralarını çekinmeden anlattı. Sen de ona anlat. Rahatla. Umudun olsun senin.” Eğer bunu başarırsa Ömer iki haftanın sonunda belki de Sadri ustasına ne gidebiliyorum ne de kalabiliyorum dediği yerdeki yerini bulabilecek sonunda. Hem Defne hem de o ‘çok kimsesiz’ kalmıştı, bu yüzden en çok onlar oralı olmayı hakkediyordu. Oralı dediğim de geçen Defne’nin hayalini kurduğu bahçesinde kendi meyve sebzelerini yerleştirdikleri çocuklarıyla mutlu mesut yaşadıkları ev.
 
Daha bir gün önce Neriman yüzünden yine allak bullak olan Defne içerisindeki cesur yüreği sevdiği adam için çıkardı ve bu bölüm kendi umudunu, onun umudunu yapmak için çabalamaya başladı. Çünkü o geçmişten ve yaşadıklarından ders almıştı. Her şeyin geçtiğini, toparlanmaz dediklerinin toparlandığını, her şerde bir hayır ve yaşadığımız acıların aslında ileride yaşayacağımız bir mutluluğun bedeli olduğunu... İşte tüm bunlardan dolayı artık hayal kurmaktan vazgeçmiyordu. Ömer’in sevdiği ne varsa sevip anlamak ve hayatta her şeyi sadece onun için yapmak istiyordu. Bu şekilde savaşır, sevdiğinin yanında dimdik ayakta durur hatta onu da ayağa kaldırırsa işte gerçek aşka ulaşacaklar gelecekte.

Bunun için Defne’nin Yasemin ile bir olup Sinan ile Ömer’i bu bulundukları durumdan kurtaracaklarına inanıyorum. Böylece Defne de Ömer’in güvenini geri kazanma şansına sahip olacak ve Galo’yu kandırmak için onun evinde geçirdiği süreç de onların birbirlerini daha iyi tanımalarını, sürekli paylaşım içinde olmalarını sağlayacak gibi görünüyor. En sonunda da Defne’ye karşı temkinli olan Ömer de belki inadını kıracak ve ‘bir bildiğin vardır sana güveniyorum’ diyebilecektir.  
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER